Sezgin TÜZÜN 31 Mart 2019 Pazar günü, gündüzü ve pazartesiye bağlanan gecesiyle uzun sürdü. Hem iktidar ve müttefikleri için hem de ötekileştirilenler için. Ama seçim sonuçları daha tam alınmadan, önceki seçimlerden kafalarda kalmış olan iki şey, seçim sonuçlarının ortaya çıkmaya başlamasıyla birlikte hızla silinip yok olma sürecine girdi; birincisi iktidar kanadının Erdoğan asla kaybetmez fikri, […]

Biten belediyecilik aşkının hüsranı

Sezgin TÜZÜN

31 Mart 2019 Pazar günü, gündüzü ve pazartesiye bağlanan gecesiyle uzun sürdü. Hem iktidar ve müttefikleri için hem de ötekileştirilenler için. Ama seçim sonuçları daha tam alınmadan, önceki seçimlerden kafalarda kalmış olan iki şey, seçim sonuçlarının ortaya çıkmaya başlamasıyla birlikte hızla silinip yok olma sürecine girdi; birincisi iktidar kanadının Erdoğan asla kaybetmez fikri, ikincisi ise ötekileştirilenlerin Erdoğan kaybetse de kaybettiği yerleri bırakmaz korkusu. Artık kaybetmez özgüveni ve bırakmaz korkusu yerini yeni kavramlara bırakmak zorunda.

Seçimde; mahalle muhtarlığı oylamasını dışta tutarsak, 30 büyükşehir için il ve ilçe belediye başkanlıkları ve belediye meclisi için oy kullanıldı. Büyükşehir kapsamına girmeyen 51 il için ise; ilçe belediye başkanlığı, ilçe belediye meclisi ve de il genel meclisi için.

Belediye başkanlıkları için kullanılan oylar kişilere, belediye ve il genel meclisi için verilen oylar ise partilere verilen oylar olarak öne çıkıyor daima. Belediye başkan adayları (yarışanlar arasından tek kişi seçileceği için) hep en çok oyu alma yarışında olmak durumundalar. Oysa meclis seçimlerinde partinin oyu arttıkça, listeden daha çok kişi meclise gireceği için seçimde öne çıkan parti/partiler oluyor.

Seçim gecesi sandıklardan gelen ilk sonuçlarla birlikte TV kanallarının yorumcuları belediye başkanlığı seçimlerinin oy dağılımlarından hareketle partilerin, özellikle de iktidar partisinin oy kazanım ve kaybı değerlendirmelerine girdiler. Ulaşılan ilk sonuç AKP’nin ve Cumhur ittifakının 24 Haziran 2018 seçimlerinin gerisine düşmediği ve yine yüzde elli-elli iki oranının korunduğu yönünde oldu. Ama kimsenin aklına 2019 yerel yönetim seçimlerinin 2014 seçimleriyle karşılaştırılması gerektiği ve değişimin yönünün de ancak böyle saptanabileceği, gelmedi.

Veriler yeterli değil ama, 2014-2019 seçimleri sonuçlarını büyükşehirler açısından karşılaştırarak bazı sonuçlara ulaşmak mümkün. 30 büyükşehirde 2014’de AKP toplam kayıtlı seçmenlerin yüzde 39,04’ünün oyunu alırken, MHP de yüzde 11,70’ini almıştı. Bu iki parti bu seçimlere Cumhur ittifakı olarak girerlerken büyükşehirlerdeki belediye başkanlığı açısından arkalarında yüzde 50,74’lük bir destek vardı. Geçerli oylar açısından ise bu oran yüzde 59,19’a yükseliyor.

AKP ile MHP bu oy oranlarıyla 30 büyükşehir belediye başkanlığından 18 AKP, 3 MHP olmak üzere 21’ini kazanmışlardı. Oysa 2019’da (kesinleşmemiş) MHP 1, AKP 15 büyükşehir belediye başkanlığı kazanmış görünüyor. Demek 21 büyükşehirde AKP ile MHP 5 kayıp yaşamış. Oy oranlarına gelince, büyükşehir belediye başkanlığı seçimlerinde Cumhur ittifakının geçerli oyların yarısını aldığı, seçimde geçerli oy oranının yüzde 80’de kaldığı yönünde bilgiler var. Bunun da anlamı, Cumhur ittifakının 30 büyükşehirde belediye başkanlığı seçiminde kayıtlı seçmenlerin yüzde 40’ının oyunu alması anlamına geliyor. Dolayısıyla AKP ile MHP, yani Cumhur ittifakı 2014’e göre yüzde 20’lik bir kayıtlı seçmen desteğini kaybetmiş. Çünkü 2014’de geçerli oy oranı yüzde 86 düzeyindeydi, bu oran şimdi 80’e gerilemiş ve bunun da yarısı, yani 40’ı Cumhur ittifakını desteklediği için ortaya çıkan gerçek oy kayıp oranı yüzde 20’ye ulaşıyor.

Cumhur ittifakının oy yitimi sadece büyükşehirlerde değil tüm Türkiye’de yaşandı. Bu değişim kesin seçim sonuçları açıklandığında tüm ayrıntılarıyla incelenecektir. Şimdi artık, dikkatli bir biçimde önümüzdeki sürece bakmak gerek.