İzmir’de sağlıkçılar 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yaptıkları açıklamada, eşitsizliklerle boğuşan kadınların yükünün pandemiyle daha da arttığını belirttiler.

“Biz kadınlar yaşamak ve yaşatmak istiyoruz!”

BİRGÜN EGE

İzmir’de 11 sağlık meslek örgütü 8 Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle ortak açıklama yaptı. İzmir Tabip Odası’nda yapılan açıklamada, 8 Mart’ı bayrak yapan ve yitirilen tüm kadınlar anıldı. Dr. Mübeccel İhan, “Tüm dünyada ve ülkemizde erkek egemenliğine dayanan cinsiyetçi, ayrımcılık içeren politikalar ve söylemler; kadının görünen görünmeyen emeği üzerinden sömürüyü, beden üzerindeki denetimi şiddetle birlikte artırmaktadır. Bu eşitsizlikler pandemi ile birlikte katlanmıştır” dedi.

Eşitsizlikler dünyasında boğuşan kadının yükü pandemiyle birlikte daha da arttığını vurgulayan İlhan, “Kadına yönelik şiddet yaşamın tüm alanlarında yaygın olarak sürmektedir. Yalnızca kadın olduğu için erkekler tarafından öldürülen, fiziksel, psikolojik şiddete uğrayan kadın sayısı yazık ki artmaktadır. İstanbul Sözleşmesi gibi “kadına şiddeti ve ev içi şiddeti” sorgulayan, kadını koruyan, güçlendirmeyi hedefleyen bir sözleşmenin ilk imzacısı olmak hepimize gurur vermiştir. Ancak imzanın sözde kalması aktif uygulama yapılmaması hepimizi üzmüştür. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa en etkin biçimde, tartışmasız uygulanmalıdır; çünkü biz kadınlar yaşamak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün ücretli izin günü sayılması talep eden İlhan, “Sosyal devlet sorumluluğunda olan bakım hizmetleri yani çocuk, yaşlı, hasta bakımı doğal görevimiz gibi omuzlarımıza bırakılmış, emeğimiz yok sayılmış, değersizleştirilmiştir. Bu yük bizleri üretimden ve sosyal yaşamdan uzaklaştırmaktadır. Cinsiyetçi bir bakış açısıyla kadınların üzerine yıkılan çocuk bakımı; ebeveynlerin ortak sorumluluğudur. KREŞ; sosyal devlet olmanın gereği kamusal bir hizmet olarak sunulmalı, parasız, 24 saat hizmet veren, nitelikli ve tüm iş yerlerinde kadın sayısından bağımsız çalışan sayısına göre ayarlamalıdır” diye konuştu.

İlhan açıklamada şunları kaydetti: “Kadın fizyolojisi üzerinden kadınların aleyhine politikalar üretmek ve uygulamak kabul edilemez. Regl gibi özel dönemler, gebelik, doğum, emzirme izin süreçleri kadın ve bebeğin yararı gözetilerek belirlenmeli. Bu durum kadın istihdamı aleyhinde değil, toplumsal yarar üzerinden düşünülmeli, yeniden düzenlenmelidir. Fiilen uygulanan kürtaj yasağına son verilmeli bu hakkın önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Pandemi sürecinde zorlaşan cinsel sağlık hizmetlerine erişim kolaylaştırmalıdır. 3600 ek gösterge hakkı sağlık hizmetleri kapsamında yer alan tüm personele uygulanmalıdır. Sağlık ve Sosyal hizmetler iş kolu tehlikeli iş kapsamına alınmalı, yıpranma payı artırılmalıdır. Biz kadınlar yaşamak ve yaşatmak istiyoruz! Birlikteliğimizi her 8 Mart’ta daha da büyütüyoruz! Yaşanacak güzel bir dünya için; söyleyecek sözümüz, değiştirecek gücümüz var!”