Onun için, IRA 'terörünü' bitiren adam, diyorlar. 400 yıllık bir sorun, 30 yıl süren bir savaş İngiltere ve IRA’nın anlaşmaya varmasıyla son buldu. Barışın mimarı olarak kabul edilen Sinn Fein lideri Gerry Adams bunu, “iki taraftaki insanların samimi korkularına kulak vererek” başardıklarını söylüyor. Bir zamanlar İngiltere’nin sakıncalısı olan Adams, bugün dünyada deneyimlerine ilk başvurulan kişi. 2010 yılında Radikal’de Ezgi Başaran’ın sorularını yanıtlayan Adams, 30 yıllık savaşta yapılan en büyük hatanın, İngiliz ve İrlandalı politikacıların sorunu askerlerine emanet etmeye karar vermesi olduğunu söyledi. “Siyasi sorunlar siyasi çözümler gerektirir. Bundan kaçmak savaşa ortak olmaktır. En büyük hata başlangıçta yapıldı” diyerek, o dönem silahların sustuğu ve çözüm sürecinin yürüklükte olduğu Türkiye’de kamuoyuna sesine duyurabilmişti. Bugün artık öyle bir imkanı yok.

30 yılı aşan çatışmalar boyunca on binlerce insanımız öldü. İçerden yaralı, dışardan savunmasızız. Acılarımız her geçen gün çoğalıyor, yasımız hiç bitmiyor. Viranşehir’de yavru kediye süt vermek için evinden çıkıp dönemeyen 11 yaşındaki Ahmet’in annesine babasına ne diyeceğiz biz şimdi? Komşunun kurudu diye kapının önüne koyduğu gülü “ben yaşatırım” diyerek alan, ona can suyu taşıyan Ahmet’e ne diyeceğiz? “Sen güle sahip çıktın ama biz seni yaşatacak barışa sahip çıkamadık” diye boynumuzu büksek ne çare... Kızılay’da paramparça edilen gençlere; Cizre’de bodrum katlarında öldürülmüş, yakılmış çocuklara, yakınlarına ne diyeceğiz? Hiç. Duyamazlar artık bizi. Bu saatten sonra onlara ancak adalet ve barış için mücadeleden asla vazgeçmeme sözü verebiliriz. Geçmiş ve gelecek adına barış talep etmekten daha insani, daha vicdani, daha haklı ne olabilir?

Savaş, sonsuza kadar sürebilir. Gerek tarihimiz gerek dünyadaki örnekler bize bu korkunç gerçeği işaret ediyor. Oysa silahların dışında, içinde umudu ve yaşamı barındıran çok güçlü bir seçenek daha var; barış! İngiltere çözüm masasına siyasi bir parti olan Sinn Fein ile oturduktan bir kaç yıl sonra IRA silah bıraktı. 30 yıldır silahların iki tarafa da zafer getirmediği sürecin, sorunu çözme, terörü bitirme istek ve kararlılığıyla sağlanan diyalog ortamının, açık ara ilk kazananları İngiliz ve İrlandalı gençler oldu. Riskler tamamen ortadan kalktı mı? Hayır. Adams bugün bile istihbarat ve ordu içinde barış sürecine karşı güçlerin olduğunu söylüyor. Kendisi de REAL IRA’nın tehdidi altında. Ancak bütün bunlar, çok zor bir sürecin doğru yönetilmesi sayesinde, barışa sahip çıkan halklar tarafından kabul görmüyor.

Barış cephesi ne kadar geniş olursa teröre karşı tek vücut olmak da, beraber hareket etmek de o kadar kolay. Buna karşın Türkiye’de durum, özellikle çözüm masası devrildiğinden beri, endişeden öte ancak derin bir korku ve umutsuzlukla tanımlanabilir. Önünde sonunda, Türkiye’nin çözmek zorunda olduğu bu kangrenleşmiş soruna günden güne yeni acılar ekleniyor. Her seçimde, sonuçlar üzerinde belirleyiciliği olduğu için oylarının yönelimi mercek altına alınan Kürtlerin ağırlıklı olarak destek verdiği HDP’nin eş genel başkanları tutuklu. Figen Yüksekdağ’ın vekilliği önceki gün düşürüldü. Selahattin Demirtaş’a 5 ay ceza verilmesi aynı yolun Demirtaş için de izlenebileceğine dair endişe yaratıyor. Eğer bu, 90’ların parti kapatmalarına yeni bir alternatif arayışı ise, ülkeyi yeni bir vakit ve enerji kaybı bekliyor demektir. Zira Kürtler kapatılan partilerin yerine yenilerini açarak siyaset yapmak konusunda ısrarcı olduklarını gösterdi. Böylece hükümetler için her zaman bir diyalog kapısı açmış oldular. Ancak HDP’nin bugün 12 vekili tutuklu. Dolayısıyla, CHP PM üyesi Gülseren Onanç’ın, Kürt halkının seçtiği temsilciler Meclis'te olmayacaksa barışın kimle ve kimler arasında yapılacağına dair sorusu çok haklı bir soru.

Yüksekdağ’ın vekilliğinin düşürülmesine gerekçe gösterilen 10 aylık mahkûmiyet kararını veren mahkeme başkanı, bir üye ve savcı bugün FETÖ’den tutuklu. Sur ve Cizre operasyonlarını yapanlar yine aynı şekilde FETÖ’den tutuklu. Darbeci komutanların MGK’ya yanıltıcı istihbarat raporları gönderdiğini ve sokağa çıkma yasağı olan pek çok yerde orantısız güç kullanıp tanklarla şehirlere girerek ülkeyi darbe sürecine soktuğu konusunda hükümeti uyaran Demirtaş tutuklu. Mardin Koruköy’den köylülere işkence yapıldığına dair haberler geliyor. CHP’li Sezgin Tanrıkulu, iddiaları doğrulayan bir fotoğrafla hükümetin sorulara cevap vermesini istiyor. Bunlar referandum ortağı MHP’den gelecek ‘evet’ oylarını artırmak için yapılıyorsa, yine ve yeniden barış, günlük siyasete kurban ediliyor demektir. Referandum gelip geçecek ve biz yine çözülmeyenle yüz yüze kalacağız. İşte o gün, kiminle konuşacağız biz?