Biz sorunu, halk çözümü gösterdi

Mayısın ilk haftası bizim için bir başka anlam taşıyor. Bayramla başlayan ilk günün ardından Devrimci Belediye Başkanı Fikri Sönmez ve Üç Fidan’ın ölüm yıldönümleri gelir. 1 Mayıs kutlamalarının tamamını hem basılı gazete hem de BirGün TV olarak aktarmaya çalıştık. Kolay bir iş olmadı. Her şeyden önce son 10 yılın en katılımlı ve yaygın kutlaması oldu. Biz de onlarca noktadan yaşananları hem okurlarımıza hem de izleyicilerimize ulaştırdık. Biz yoksulluk ve sefaleti nedenleriyle göstermeye çalışırken meydanları dolduran yüz binler de çözüm yoluna işaret ediyordu. Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in katledilişlerinin 50’nci yılında dostlarıyla birlikte bir kez daha andık. Tıpkı Fatsa’nın devrimci belediye başkanı Fikri Sönmez’i andığımız gibi.
Onların hayatı ve idealleri bize ilham vermeye devam ediyor.

TARAFIMIZ NET

Sosyal medya üzerinden ülke gündemini okumaya kalktığımızda göçmenler ve Ekrem İmamoğlu’nun Karadeniz gezisi neredeyse tüm haftayı domine etti. İşin doğrusu ikisi de hem ilgi çekici hem de önemli konulardı. Buna rağmen bizim yazı işleri masasında özellikle de manşetlerde bir başka konu hâkim geldi. Neredeyse onu konuşmadığımız tek bir anın bile olmadığı yoksulluk, hayat pahalılığı yani ekonomik krizin kendisi geçen hafta en çok haberini yaptığımız konu oldu.

Krizde bu hafta öne çıkan konu enflasyon ve gelir adaletsizliğiydi. Üstelik TÜİK verileri üzerinden tartıştık meseleyi. Yalçın Karatepe, Güldem Atabay ve Hayri Kozanoğlu gibi akademisyenlerin yazılarıyla konuyu açmaya, anlaşılır kılmaya çalıştık. Krizin görünür aktarılması için gösterdiğimiz çaba sadece yazı işleri masasının hassasiyeti değil. Milyonlarca insanın her gün daha da yoksullaştığı bir dönemde giderek çok katmanlı bir sorun haline gelen krizin bir anda görünmez hale gelmesine karşı da bir uyarı görevini yerine getirmeye çalıştık. Bazen konvansiyonel ve “sosyal” olan medyanın gündemi ile emeklinin, çalışanın, üreticinin, gencin gündemi çok farklı olabiliyor. Biz yine tercihimizi tarafımızı belli edecek noktadan emeğin krizinden yana yaptık. Dört gün kriz ve etkileri üzerinden bir manşetle sizinle buluştuk.

Ekonomi sayfası editörümüz Havva Gümüşkaya’nın akademisyen Erinç Yeldan’la yaptığı ve gelir adaletsizliğinde yaşanan büyük uçurumu fotoğraflayan söyleşi oldukça yankı yaptı.

Söyleşi demişken Sercan Meriç’in SODEV Başkanı Ertan Aksoy’la, Semra Kardeşoğlu’nun akademisyen Mert Moral’la yaptığı, birbirini tamamlayan
ve toplumun siyasal refleksleri ile ilgili ipuçları sunan söyleşiler ilgi gördü.

GERÇEKTEN TARTIŞIYOR MUYUZ?

Geçen hafta en çok konuşulan konulardan biri Suriyeli mülteciler oldu. Süleyman Soylu ve Ümit Özdağ arasında devam eden lümpen tartışma, önümüzdeki yıllara da damga vuracak çok önemli bir konuyu iç siyasetin malzemesi olmaktan öteye bir yere götürmedi.

Mülteci meselesi sadece ülke siyasetçilerinin değil biz gazetecilerin de en önemli konularından biri olmak zorunda. Soruna dışarıdan bakabilme ve her yönüyle değerlendirme kabiliyeti göstermek zorundayız. Önümüzdeki haftadan başlamak üzere röportaj ve dosyalarla bu konunun doğru bir zeminde tartışılmasına katkı yapmaya çalışacağız.

ÇİZGİLERİN DÜNYASI

BirGün olarak güçlü olduğumuz ama çok öne çıkaramadığımız bir başka başlık ise çizerlerimiz. Bahadır Boysal, Yankı Yazgan ve Halis Dokgöz’ün haftanın üç günü çıkan çizimler hem gündemi yakalıyor hem de önüne geçiyor.

Son olarak gazetede başladığımız diğer bir köşeyi de sizlerin dikkatine sunmak isteriz. Dış politika sayfamızda artık “Doğu’da Solun Halleri” köşesini bulacaksınız. Sol tarafta yaşanan gelişmeleri daha çok Batı ülkelerinden bazen de Latin Amerika’dan okumaya alıştık. Oysa dünyanın her noktasında olduğu gibi Doğu’da da milyonlarca devrimci daha özgür ve eşit bir hayat için mücadele ediyor. Biz de en küçük ayrıntılarıyla size ulaştırmaya çalışacağız.

***

İki haber ve AKP’li yıllar

Mustafa Kömüş’ün Antep üzerinden yaptığı “Hayalet okullar” haberi haftanın en çok konuşulanları arasına girdi. Eğitim sisteminin geldiği nokta ancak böyle bir haberle anlatılabilirdi. Öğrenciler olmayan okullara kaydedilip, etüt merkezlerinde lise eğitimi görüyor. Buna da eğitim deniyor.

Yine İsmail Arı’nın Mersin’in eski Belediye Başkanı Kocamaz’ın aldığı helikopterin işe yaramasını bir kenara bırakın durduğu yerde nasıl bir israfa neden olduğunu anlatan haber de son 20 yılın fotoğrafıydı.