Hiranur Vakfı Başkanı’nın 6 yaşındaki kızı H.K.G.’yi evlendirmesinin ortaya çıkmasının üzerinden 10 gün geçti. Olaya dair iki yıldır bilgi sahibi olduğu öğrenilen devlet bağımsız medyanın olayın üstüne gitmesinden ve baskısından sonra ancak harekete geçebildi. Sürekli ‘gereken yapılıyor’ diyen yetkililer haberlerden sonra vakfa müfettiş atadı, olayı kapatan doktora ve savcıya soruşturma başlattı. İddianame vakanın üstüne gidilmesinin ardından kabul edildi ve tutuklama talep edildi. Son olarak dava mayıstan ocak ayına çekildi

Biz yazmasak ne olacaktı?
Fotoğraf: Hiranur Vakfı

POLİTİKA SERVİSİ

BirGün’ün ortaya çıkardığı Hiranur Vakfı Onursal Başkanı’nın kızını 6 yaşında evlendirdiğinin öğrenilmesinden günler sonra açıklama yapan AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ‘suçun şahsiliği’ne vurgu yaptı. Günlerce suskun kalan Erdoğan olayın peşini bırakmayan BirGün ve birkaç basın organı ile sokakta tepki gösteren yurttaşlar sayesinde açıklama yapmak zorunda kaldı. Bu durum sadece Erdoğan için de geçerli değil. 2 yıldır bilinen istismar vakasında neredeyse tüm adımlar son bir haftada atıldı. Bakanlığın müdahil olması, iddianamenin kabul edilmesi, usulsüzlük yapan savcıya ve doktora soruşturma açıldı. Dün de son olarak da H.K.G.’yi evlendiren baba Yusuf Ziya Gümüşel, buna göz yuman Fatma Gümüşel ve istismarcı Kadir İstekli hakkında tutuklama talep edildi. Ardından şüphelilerin yargılandığı dava kamuoyunun tepkisi üzerine mayıs ayından ocak ayına çekildi.


•Bakanlık iki yıldır biliyordu

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada istismar vakasından iki yıldır haberdar olduklarını söyledi. Fakat Bakan Yanık davaya müdahil olmak için neden haberin ortaya çıkmasını beklediklerine dair herhangi bir açıklama yapmadı.

•Tutuklama talep edildi

Son olarak ise H.K.G.’nin istismarına ilişkin iki yıldır suskun kalan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı BirGün’ün ve birkaç basın organının daha olayın peşini bırakmamasının ardından dün hem baba hem anne hem de istismarcı hakkında tutuklama talep etti. Ayrıca H.K.G.’nin avukatı Hatice Akkaya da sanıkların tutuklanmasını istedi. Akkaya ayrıca dosyaya gizlilik kararı getirilmesini talep etti. Tutukluluk talebinin gerekçesinde sanıkların kaçma şüphesi, olayın toplumda infial uyandırması ve öngörülen ceza miktarının yüksek oluşuna işaret edildi.

•İddianame kabul edildi

Yine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın açıklamalarından olayın 2 yıl önce adli makamlara taşındığını öğrendik. Savcı son olarak haziran ayında istismara maruz bırakılan H.K.G. ile görüştü. Fakat Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 9 Aralık Cuma günü kabul edildi. Duruşma günü olarak ilk olarak 22 Mayıs 2023 tarihi verilmişti. Kamuoyunun tepkileri üzerine dün dava 30 Ocak 2023’e çekildi.

•Müfeetiş görevlendirildi, vakıf mühürlendi

Haberimizden önce hiçbir denetime tabi tutulmayan Hiranur Vakfı’na müfettiş görevlendirildi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy "Vakıflar Genel Müdürlüğümüz bir baş müfettiş görevlendirdi, görevine de başladı. Vakıfla ilgili detaylı bir inceleme yapılıyor. Büyük bir hassasiyetle konuyu takip ediyoruz" dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İmar Müdürlüğü ekipleri de Hiranur Vakfı’nın Sancaktepe’deki yapısını kaçak olduğu gerekçesiyle mühürledi. İBB’den yapılan açıklamada, "5 blok için ruhsat alan, yapı ruhsatında bloklar arasını bahçe olarak gösteren Hiranur Vakfı’nın, mevzuata aykırı bir şekilde bloklar arasına kaçak külliye inşa ettiği tespit edildi" denildi.

•Savcıya ve doktora inceleme

H.K.G.’nin 2012 yılında doktor kontrolünde istismara ortaya çıkmasının ardından soruşturma başlatıldı. Başlatılan soruşturma kapsamından yapılan kemik incelemesine 21 yaşında başka bir kadın girdi. 14 yaşında olan H.K.G.’nin yaşı 21 göründü. Fakat soruşturma çerçevesinde H.K.G’den doğum raporu istenmedi. Dosyada da takipsizlik kararı verildi. İki yıl boyunca bu kararı veren savcı ve kemik raporu hazırlayan savcı hakkında hiçbir işlem yapılmadı. İstismar ve devamındaki olayların ortaya çıkmasının ardından ise öncelikle savcı hakkında Hakimler ve Savcılar Kurulu, Sağlık Bakanlığı da doktor hakkında soruşturma başlattı.

***

Şahsi değil organize

Tarikatın suçlanmaması gerektiğini söyleyen Erdoğan’ın ifadelerine rağmen olay bir şahıs suçundan ziyade organize bir durumu gösteriyor. 1950’lerden beri devlet eliyle güçlendirilen tarikatlar AKP’li yıllarda adeta devlete ortak oldu ve bu tip istismar vakalarının çok sık yaşandığı öğrenilmeye başlandı. Bu olaya neden şahsi bir suç gibi yaklaşılamayacağını madde madde özetledik:

1-Tarikatlar devletle iç içe

Özellikle komünizm tehlikesi adı altında güçlendirilen tarikatlar son yirmi yılda adeta devlete ortak hale geldi. Bakanlıklar bile tarikatlar arasında paylaşıldı. Önleri açılan bu yapılar yargıda, eğitimde, sağlıkta söz sahibi hale getirildi. Özellikle esnaf eliyle örgütlenen bu yapılar holding haline geldi.

2-Münferit değil sistematik

AKP’liler tarafından Hiranur Vakfı’nda yaşanan skandal münferit gibi sunulmak isteniyor. Fakat bu cemaatlerin veya dini yapıların yurtlarında veya kurslarında gerçekleşen ilk vaka değil. Daha önce de birçok vakfın veya tarikatın adı benzer şeylere karıştı. Birçoğu hapis cezaları aldı. Bazıları yargı tarafından korundu. Ama her seferinde iktidar ve yandaşları tarafından ‘münferit’ savunması geldi.

3-Çocuk evliliğine karşı değiller

Hiranur Vakfı’nda yaşanan olay tarikatlar açısından oldukça normal karşılanıyor. Büyük çoğunluğu çocukların doğar doğmaz bile nikâhlanabileceğini söylüyor. Evlilik için ise ergenlik çağına girmelerinin yeterli olduğunu ifade ediyorlar. Bu yapıların ayrıca çocuğu koruyan İstanbul Sözleşmesi’nin feshinde büyük payı oldu.