Eskişehir’e, yapılabilecek en büyük kötülüğü yapmak istiyorlar şimdi. Dünyanın terk ettiği, insana, hayvana, canlıya, doğaya layık görmediği, hem de en zararlı cinsinden, kömürlü termik santral kurmak istiyorlar. Türkiye’de hiçbir başarının cezasız kalmadığına en iyi örnek!

Bize kül yutturamazsınız!

Tam Cem Karaca makamı. Konuşur gibi söyler önce, “bize kül yutturamazsınız!” der, sonra, şarkıya geçer, belki ‘bize’yi üç kez tekrarlar, ‘kül’de biraz durur ve ‘yut-tu-ra-maz-sınızzzzzzzz” diye, vurgulu bir biçimde telaffuz ederek ve biraz da oynayarak, kılıktan kılığa sokarak bitirir. Müzik biter ama Cem Karaca bu, mesajı bir kez de, iyice anlaşılsın, yanlış anlaşılmasın diye bir cümle olarak okur: “Bize kül yutturmazsınız!”

Duyduk duymadık demeyin, sonradan duymadık hiç demeyin, bugün bize yarın size! Ağalar beyler oturmuşlar, memleketin kömürlü termik santrallere gereksinimi olduğuna karar vermişler, Gökçeada’dan Eskişehir’e termikleri hem de kömürlü cinsinden münasip görmüşler. Görmüşler de halka sormak, istiyor mu istemiyor mu, gönlü var mı yok mu demek adetleri olmadığı için, ben yaptım oldu zihniyetinin mümtaz temsilcileri olarak basmışlar imzayı, 9 kişilik kuruldan belediyeler, ziraat odası hayır, tabii devletlülerimiz evet diyerek, bir de överek, “Eskişehir’e Türkiye’nin en büyük kömürlü termik santralinin yapılacağı” müjdesini vermişler!

Eskişehir ayakta, Eskişehir’i sevenler, gönül verenler ayakta. Şehrin ortasına termik santrali kondurmak isteyenler, bu karalarından vazgeçene kadar direnecekler. Bir Eskişehir Deklarasyonu hazırlandı. Şehrin belediyelerinden siyasi partilerine, sivil toplum kuruluşlarına herkes bu deklarasyona imza attı. “Kömürlü termik santral istemiyoruz! Biz aşağıda imzası bulunan kişi, kurum, siyasi parti, sendika, dernek, meslek odası ve sivil toplum kuruluşları olarak; Eskişehir ili Tepebaşı ilçesi, Kozlubel, Beyazaltın mahalleleri civarında kurulması planlanan Alpu termik santrali, B sektörü yeraltı maden işletmesi ve kül düzenli depolama tesisinin;

-Yaratacağı hava, toprak, su ve gıda kirliliği nedeniyle bölgemizde önemli bir halk sağlığı sorununa yol açacağından,

-Hem Eskişehir’e hem de Türkiye’ye asırlardır gıda temin eden ve 21 Ocak 2017’de Bakanlar Kurulu kararı ile büyük ova ilan edilmiş Alpu ovasında tarımsal verimliliği ve üretimi olumsuz etkileyerek gıda güvenliğimizi tehdit edeceğinden,

-Alpu Ovası’nda çiftçilik ve hayvancılıkla geçimini sağlayan yöre halkının yaşam koşullarını olumsuz yönde etkileyeceğinden,

-Ortak kültürel ve insani miras olan “lületaşı ocakları’nın yok olmasına neden olacağından,

-Turizm şehri haline gelen ilimizin ekonomik olarak zarar göreceğinden, havası temiz şehir imajını yok edeceğinden,

-Anayasamızın 56. maddesinde yer alan “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların görevidir.” ilkesinden hareketle, başta çocuklarımızın ve halkın sağlığına, yaratacağı çevresel etkilerin ilimizin temiz havasına, suyuna, verimli tarım alanlarına zarar vereceğinden,

Eskişehir halkında korku ve endişeye neden olan, güzel kentimizi kirletecek kömürlü termik santral projesinden derhal vazgeçilmesini istiyoruz.”

Eskişehir Deklarasyonu böyle. Herkesi 24 Şubat Cumartesi günü saat 13’de Eskişehir Sıhhıye Meydanında düzenlenecek mitinge davet ediyorlar.

Hep beraber, “Eskişehir’e termik santral yapamazsınız! Bize kül yutturamazsınız!” diyoruz. “Biz; çoluğu çocuğu, kadını erkeği, genci yaşlısı, köylüsü kasabalısı şehirlisi, işçisi, memuru, esnafı, şoförü, serbest meslek sahibi, doktoru, avukatı, mühendisi, hocası, öğretmeni, öğrencisi, üniversitelisi, kuşu, böceği, kedisi, köpeği, tilkisi, sincabı, tavşanı, koyunu, kuzusu, bağı bahçesi, avlusu, ormanı, ağacı, dağı, tepesi, vadisi, ovası, buğdayı, arpası, yulafı, pancarı, çayı, deresi, suyu, nehriyle, kısacası insanı, hayvanı, doğasıyla Eskişehirli’yiz. Burada doğduk, burada doyduk, burada yaşıyoruz, çalışıyoruz, burada öğrenciyiz, burayı seviyoruz ve biliyoruz ki: Eskişehir yalnızca Eskişehirli’lerin değildir! Onu seven, gönül veren, değerini bilen, gelip giden, gelip gidemeyen, özleyen, yerleşmek isteyen, çocuklarını burada okutan, onu düşünen, gözünde tüten herkesindir! Göğü aydınlık, yüzü güleç, suyu akışlı, ovası bereketli, günleri renkli, yaşaması zevkli, çevresi yeşil, insanı sakin, öğrenciye dost, içi dışı bir bu şehre, Eskişehir’e, yapılabilecek en büyük kötülüğü yapmak istiyorlar şimdi.

Dünyanın terk ettiği, insana, hayvana, canlıya, doğaya layık görmediği, hem de en zararlı cinsinden, kömürlü termik santral kurmak istiyorlar.

Türkiye’de hiçbir başarının cezasız kalmadığına en iyi örnek! Eskişehir gibi son yıllarda büyük bir başarı öyküsüyle gelişen, çağdaş şehircilik ilkeleriyle yönetilen, insanı, çevresi ve doğasıyla birlikte düşünen, her bakımdan örnek bir kent cezalandırılmak isteniyor!

Tarımsal alan olan verimli Alpu Ovası’na kurulmak istenen termik santral, yerleşim alanlarına ve kent merkezine yakınlığıyla da Eskişehir’e ölümü solutacak! Şimdiye dek maviyi, yeşili, çağdaşlığı, aydınlığı, kardeşliği, özgürlüğü soluyan Eskişehir’in solunum yolları tıkanacak, insanı, suyu, toprağı, hayvanı, ağacı nefes alamayacak.

Nehirlerimiz kuruyacak, hayvanlarımız hastalanacak, meyve çiçeklerimiz solacak, ağaçlarımız meyve, tarlalarımız ürün vermeyecek, asit yağmurları yağacak, göç yaşanacak, kanser vakaları artacak, ‘Beyaz Altın’ımız olan lületaşı maden yataklarımız yok olacak, kısacası suyumuz kirlenecek, toprağımız üzülecek, havamız bozulacak!

Eskişehir’e kömürlü termik santral kurmak bir cinayettir! Üstelik maliyeti de çok büyük olan bir cinayet: Bu santral, 1 milyon 250 bin evin yaktığı kömürü 1 günde yakacak! Bu kömür 2200 kalorilik en kalitesiz kömür olacak! Külleri havaya karışarak insanları, hayvanları, tarım arazilerini hasta edecek, zehirleyecek, yok edecek!

Soğutma işlemi için aylık 4 milyon metreküp su gerekecek. Bu 844 bin nüfuslu Eskişehir’in 1 ayda kullandığı sudan daha fazla. Bu sular da ya tarlalara dökülerek ürünleri bozacak ya da Porsuk nehrine dökülerek suyu kirletecek, balıkları öldürecek!

Eskişehir yalnızca Eskişehirlilerin değildir. Ülkesini, toprağını, nehirlerini, ovalarını seven herkesindir.

Hepimiz bu cinayete karşı çıkalım, güzel Eskişehir’i koruyalım!

Onlara,

Eskişehir’e termik santral kuramazsınız.

Bize kül yutturamazsınız!

diyelim.