Hemşireler, emeklerinin yok sayılmasından şikâyetçi. Covid-19’a karşı mücadelede tüm yükü sırtladıklarını dile getiren hemşire, “Halk tarafından yalnız bırakılmadık ama yönetim tarafından yalnız bırakıldık” diyor

'Bizi halk değil, iktidar yalnız bıraktı'

DİLARA ŞİMŞEK

Covid-19 ile mücadelede ön safta yer alan hemşireler, canları pahasına hayat kurtarıyor. Salgında hemşireler sürekli koronavirüse yakalanan hastalarla doğrudan temas ediyor, onlarla ilgileniyor. Her yıl 12-18 Mayıs Hemşireler Haftası olarak kutlanırken, koronavirüs salgınının yaşandığı günlerde hemşirelerin önemi daha fazla ortaya çıktı. Ancak hemşireler, bu süreçte yalnız bırakıldıklarını düşünüyor. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Genel Sekreteri Pınar İçel, hemşirelerin verdikleri emeğin karşılığını alamadıklarını dile getiriyor: "Hemşireler korona günlerinde en yoğun çalışan meslek grupları. En büyük risk altındaki ve en yoğun çalışan ve en ağır yükü taşıyan kişiler oldu hemşireler. Hiçbir şekilde verdikleri emeğin karşılığını göremediler. İnsani çalışma koşulları ve ücretlerinin yükseltilmesini, emeklerinin görünmesi ve yok sayılmamayı istiyorlar. Özellikle ücretler arasındaki uçurumun giderilmesini talep ediyorlar."

ADALETSİZLİK ORTADAN KALKSIN

5 yıldır hemşirelik yapan erkek hemşire, "Halk tarafından yalnız bırakılmadık ama yönetim tarafından yalnız bırakıldık" diyor. Kendisinin de koronavirüse yakalandığını ancak hastalığı atlattığını dile getiren Gürhan, emeklerinin görülmesini istiyor: “Seçim vaadi olarak 2018'de vaat edilen 3600 ek gösterge vardı. Maalesef hâlâ yürürlükte değil. Bu hakkımızı talep ediyoruz. Her 5 yılda bir yıpranma payı talep ediyoruz. Performansa dayalı ücret değil; temel ücret talep ediyoruz. Eşitsizlik, adaletsizlik ortadan kalksın istiyoruz. Emeğimizin görünmesini, güvenceli ve kadrolu iş istiyoruz.”

HAKKIMIZI ALAMADIK

Kadın hemşire, 32 yıldır bu mesleğin içinde. Alptekin, hastaları iyileştirmeye çalışırken enfekte olan binlerce sağlık çalışanından yalnızca biri. Bütün yükü sırtladıkları bu dönemde seslerinin duyulmadığını dile getiren Alptekin, şöyle diyor: “En başta yaşadığımız sorun kişisel koruyucu ekipman. İşleri yürütmek için bir yığın tutanak verdik. Kişisel koruyuculara ilk başta ulaşamadık. Acillere tulumlar son dönemde gelmeye başladı. İlk zamanda steril geliyordu, şimdi ise çöp poşetlerinin içinde getirmeye başladılar. ‘Giymiyoruz’ deyip restleşerek bazı şeyleri düzelttik. İnsanlarda bu süreçte sağlıkçılara 2 maaş verilecek algısı yarattılar ama böyle olmadı. Hakkımız olanı alamadık. Hemşireler en büyük mücadeleyi verirken hekimler daha fazla aldı. Yasaların sadece hekimlik üzerinden yürütülmesi sıkıntı yaratıyor, iç barışımızı bozuyor.”