ÇED raporuna göre proje sahasında büyük ölçekli heyelanların olma olasılığının az olduğu ifade edilmektedir. Ancak bilirkişi raporu bunun tam tersini söylüyor

Bizim Cerattepe

> CEVAHİR EFE AKÇELİK @zagrebradyo

Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu Sekreteri

Türkiye‘de son on yılda hızlanan bir ivmeyle bilim ve rantın çeliştiğini gözlemliyoruz. Yapılan projelerin çoğu bilimsel bir temele dayanmıyor, ekolojiyi korumuyor ve halkın isteklerini gözetmiyor. Artvin bunun en çarpıcı örneği. Peki, Artvin madene neden karşı?
Hukuki sürece bakarsak 2014 sonunda Rize İdare Mahkemesi Cerattepe Bakır Madeni projesi ile ilgili alınan ÇED Olumlu kararının yürütmesini durdurup iptal ederken, projenin yer seçiminin hatalı olduğunu, “Planlanan maden faaliyetinin hayata geçirilmesinin Artvin ilinin sakinleri açısından yaşam alanı olmaktan çıkacağı, proje ile projenin etkisi altındaki yaşam alanlarının bir arada olamayacağı kanaatine varılmıştır” ifadeleriyle belirtmişti.

Çevre ve Orman Bakanlığı döneminde çıkartılan 2009/7 Sayılı ÇED Yönetmeliği Uygulamaları Genelgesine göre, “Çevresel Etki Değerlendirmesi olumlu kararları hakkındaki yürütmenin durdurulması/iptal kararları, hakkında ÇED olumlu kararı verilen ÇED raporunun bir ya da birkaç bölümüne ilişkin ise ve yürütmenin durdurulması/iptal kararı, ÇED raporunun diğer bölümlerini olumsuz yönde etkilemiyor, yani kararın tümünün yeniden ele alınıp değerlendirilmesini gerektirmiyorsa, ÇED Raporunun hazırlanmasına ilişkin tüm sürecin en baştan tekrarlanmasına gerek bulunmamaktadır” deniliyor yani genelgeyle, değişikliğe uğrayan ÇED Raporu, Halkın Katılımı Toplantısı gibi süreçler yeniden gerçekleştirilmeden kısa sürede idareye sunulup onay alabiliyor.

2009/7 Genelgesi kapsamında revizyona uğrayan yeni ÇED Raporu, projede yer değişikliği yapılmadan, yani mahkeme kararına uyulmayıp ufak değişikliklerle idareye sunuldu ve bakanlık tarafından Cerattepe Bakır Madeni projesi hakkında 2015 Haziran ayında ÇED Olumlu Kararı tekrar verilmiş oldu. Artvin’lilerin 240 günlük nöbeti böyle başladı.

Yıllık 700.000 ton üretim yapılacağı Cerrahtepe Maden Ocağı projesine, Enerji ve Tabii ve Tabii kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğünden ihale ile alınarak 13.03.2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere IV. Grup arama ruhsatı alınmıştır. Ruhsat alanı 4406,25 hektarlık bir alandır.

Cerattepe Maden Ocağı, Artvin, Merkez ilçesinin sınırları içerisinde, Cerattepe mevkiinde yer almaktadır. Proje alanı, Artvin merkezine kuş uçuşu yaklaşık olarak 4 km güneybatısında yer almaktadır. Maden Ocağına en yakın yerleşim yerleri; ise alanın güneydoğusunda kuş uçuşu yaklaşık 1250 m mesafede bulunan Sokran Mah. proje alanının kuzeybatısında kuş uçuşu yaklaşık 1500 m mesafede bulunan Dibek Mah. ve proje alanının kuzeydoğunda kuş uçuşu yaklaşık 1000 m mesafede Mezra Mahallesidir.
Söz konusu proje alanı onaylı 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planına göre; orman alanları ile Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi/Turizm Merkezi sahası üzerinde bulunmaktadır. Ruhsat sahasının yaklaşık 600 m, proje sahasının yaklaşık ise 1,5 km kuzeybatısında Hatila Vadisi Milli Parkı yer almaktadır.

Projenin çevresel etkilerinden önce ÇED Raporunda yazan “proje ile ekonomik ve sosyal hayat olumlu yönde etkilenecek ve inşaat aşamasından itibaren değişimler başlayacaktır. Yöre halkına iş imkânı yaratacaktır” ifadesine bakalım;
Gerçekleşmesi beklenen gelir artışları; yaratılacak istihdam imkanları, nüfus hareketleri kısmına göre proje kapsamında yaklaşık 99 kişi çalıştırılması planlanmakta. İşletme için gerekli düz ve kalifiye işçilerin yöreden temin edilmesi düşünülmekteymiş yani bu proje ile yöre halkının ekonomik ve sosyal hayatı olumlu etkilenecekmiş.
Artvin ili Merkez ilçesinin 2013 adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre toplam nüfusu 33.415 kişidir. Maden sahasında erkek eleman çalıştırılacağını varsayarsak toplam nüfusun 16.906 kişisi erkek. Yine maden sahasına 20-40 yaş arası erkek eleman alınacağını varsayarsak bu sayıda 12.043. Yani firma 12.043 kişiden 99 kişiyi işe alarak bölgenin ve yöre halkının ekonomik ve sosyal hayatını nasıl olumlu yönde etkilemeyi düşünüyor?

ÇED raporuna göre proje sahasında büyük ölçekli heyelanların olma olasılığının az olduğu ifade edilmektedir. Ancak bilirkişi raporu bunun tam tersini söylüyor. Bilirkişi raporuna göre sahada çoğunlukla volkanik kayaçların yer aldığı, volkanik kayaçların ince dokulu bozuşmuş toprak profilleri oluşturduğu ve bu toprakların makaslama kuvvetleri oldukça düşük olduğundan yağışın yoğun olduğu dönemde söz konusu alanda heyelan olmasının muhtemel olduğu belirtiliyor.

Proje alanı verimli devlet ormanının içinde kalmakta olup 50.300 adet ağacın kesileceği belirtilmiştir. Kesilecek ağaçların yanı sıra maden sahasından çıkan tozların bölgedeki bitkilere zarar vereceği, bu tahribatın yanı sıra maden cevheri ve depolanacak pasadan sızacak gazların havadaki su ile birleşimi sonucu oluşacak gaz zararı da ağaçların ölmelerine sebep olacaktır. Dolayısıyla kesilmesi planlanan miktardan daha fazla ağaç zarar görecektir.

Ayrıca firma maden faaliyetinden sonra sahayı rehabilite ederek bitki örtüsünü tekrar eski haline getireceğini belirtmektedir ancak bilirkişi raporu bölgenin fazla yağış alması ve arazinin dik ve engebeli olması dolayısıyla bitki toprağının uzun süre birikmesini için uygun görmemekte bu olasılığı gerçekçi bulmamaktadır. Sadece orman ekosistemi değil fauna da maden projesinden nasibini alacaktır.
Su kirliliği açısından projeye bakıldığı zaman bilirkişi raporuna göre alandaki cevherin kükürt-sülfür miktarına bağlı asit maden sularının ağır metallerinin düşük pH ile çözünerek yüzeysel ve yer altı sularına karışma riski (metal zehirliliği) su kirliliği yönünden en ciddi sorunların başında gelmektedir. Ayrıca ortaya çıkan gazların havaya karışması ve yağışlarla yeryüzüne inerek asit yağmuru oluşturması hem su kaynaklarını hem de sahanın şehir merkezine çok yakın olması sebebiyle insan sağlığını tehdit etmektedir.
Ekosistemi bir bütün içinde ele almayan raporda Kafkasör ve Hatila Vadisinin etkilenmeyeceği belirtilmektedir. Ancak ekosistem belli bir bölgede yaşayan ve birbirleriyle etkileşim içinde bulunan canlılar ile bunların cansız çevrelerinin oluşturduğu bütündür. Bu yüzden Cerrahtepe‘de yapılacak bir faaliyet yakınında bulunan bu alanları da telafisi olmayan ölçüde etkileyeceği kesindir.
Maden sahasının çevresel etkileri, hava kirliliği, gürültü kirliliği, yol genişletme ve cevher taşıma sırasında yaşanacak problemler, pasa malzemesi ile ilgili sorunlar diye uzayıp gidiyor.