Farklı sanat disiplinlerinden dört kadın bir araya gelerek el emeklerini sergiledikleri bir dükkân açtı. Müzisyen Jehan Barbur, Kırmızı Dükkân’ın açılış hikâyesini “Bizimkisi cahil cesareti ama çorbamızı da kaynatmak zorundayız. Bu sayede yeni bir iş öğreniyoruz” sözleriyle anlatıyor.

Bizim de çorbamızı kaynatmamız lazım

Dilara ŞİMŞEK

Yaklaşık bir yıldır hayatımızda olan koronavirüs pandemisi maddi ve manevi herkesin hayatını etkiledi. Bu zorlu günlerde farklı sanat disiplinlerinden dört kadın bir araya gelerek ortaklaşa bir dünya yarattı. Müzisyen Jehan Barbur, oyuncu Belit Sünear, seramik sanatçısı Zeynep Homan ve gazeteci-yazar Mine Söğüt Muğla’nın Gümüşlük ilçesinde kendilerine rengârenk bir dünya kurdu. Bu rengarenk dünyanın adı ise ‘Kırmızı Dükkân.’

Barbur, takılar tasarlıyor. Sünear, üzerine etamin desenler işlediği yastık, kese, çanta ve önlükler üretiyor. Homan, özel tabaklar ve hikâyesi olan heykel tasarımları yapıyor. Söğüt, rengarenk boyadığı seramik hayvan figürleri, magnetler üretiyor.


DURMAK GİBİ LÜKSÜMÜZ YOK

4 kadının el emeklerini sergiledikleri Kırmızı Dükkân, 15 Şubat’ta açıldı. Bir araya gelip küçük bir hediyelik eşya dükkânı kurmayı “Cahil cesareti” diyerek tanımlayan Jehan Barbur, “Bu sayede yeni bir iş kolu öğreniyoruz. Her gün evde oturacağımıza buraya gelip üretim yapıyoruz” diyor.

Barbur, dükkânı açma hikâyelerini şu sözlerle anlatıyor: “Pandemi nedeniyle uzun süredir iş yapamıyoruz. Çorbamızı kaynatmak zorundayız. Hepimizin belli sorumlulukları var. Pandemiden evvel o koşturmadan neyin içinde yaşadığımızı nasıl bir yerde olduğumuzu çok da anlamamışız. Şimdi hakkını veriyoruz. Çok iyi 4 arkadaşız. Bu pandemide kendi içsel dünyamızda, kendi becerilerimizle neler yapabiliyoruz dönüp bakabilme imkânımız oldu. Bir gece dışarı çıkıp yemek yediğimiz zaman ‘neden birlikte böyle bir şey yapmıyoruz’ dediğimizde ikiletmedik. Gümüşlükte böyle bir yer aramaya başladık. Müthiş bir iddiamız yok. Durmayı bilen insanlar değiliz. Öyle bir lüksümüz de yok.”

BİLEK GÜCÜYLE YAPIYORUZ

“Korunmadığımızı gördüğümüzde ayağa kalkıp kendimizi korumayı öğrenmiş olduk” diye konuşan Barbur “Bilek gücüyle yapıyoruz bu işi” diyor ve ekliyor: “Hiçbirimiz ben oyuncuyum, müzisyenim, gazeteciyim, yazarım hayatta böyle bir şey yapmam gibi bir şımarıklığımız da olmadı. Bir şey yapmak, çalışmak zorundayız. Dükkânı açtığımızda sevenlerimiz, arkadaşlarımız arkamızda oldu bunu hissettirdiler ama asıl düşüncemiz ürünlerimiz gerçekten güzel olsun, kullanılsın, bu nedenle alınsın. Bu kaygıyla bu özveriyle kendi alanlarımızda el becerisi yahut üretim alanlarında nerede iyiysek böyle bir şey yaptık. Köyün içinde içimize sinen bir yer bulup buradaki esnafın komşuların yardımıyla dükkânı açtık.”

bizim-de-corbamizi-kaynatmamiz-lazim-844163-1.