Bizim evdeki ayakkabı kutuları kaset dolu

Ziyarete gidince annem elime iki ayakkabı kutusu kaset tutuşturdu. Evet, bizim ayakkabı kutularında para değil kopya kasetler doluymuş meğer. “Al bunları evine götür yoksa atacağım” dedi annem. İlk açtığım kutuya bakınca o cümlenin yarısını duymadım. Ortaokul ve lisede aldığım ve kendim kopyaladığım kasetlerin bir kısmıyla göz göze gelince “Yahu bunları nerede dinleyeceğim” ve “Aaa bu da varmış” cümlelerini aynı anda aklımdan geçti. Abisinin bir sürü kasedi olduğu için çıktığım sevgilim bile olmuştu zamanında. Neyse, sonra bir yandan o kasetlere bakarken bir yandan da “pikabın yanına bir kasetçalar şık durabilir” diye düşünerek fiyat araştırmasına giriştim. Bu koleksiyonerlik zor iş. Ben koleksiyoner filan sayılmam abilerimizin yanında. Biraz plağım var ve fazlaca CD biriktirdim zamanında. CD’lerin büyük bir kısmı orijinal. Zamanında işportadan aldıklarımı attım gitti fakat kendi çektiğim CD’leri atamıyorum.

Satmayı düşündüm satamıyorum, elim gitmiyor. Şimdi bir de çok olmasa da kasetlerim çıktı ortaya. Ama anılarla birlikte çıktıkları için onları da atamam. Bir tane kopya kasedin bana verildiği günü hatırlıyorum. 14 ya da 15 yaşındayken, yazlıktaki metalci abilerimden İlkay, Sepultura’nın Arise albümü üstüne “Şimdinin küçük metalcisi yarının baba metalcisi artık Arise dinliyor” yazmış, kaset tabii ki kopya ve güzelliği de burada. Bunu atabilir misiniz mesela?

Değişen değerler

Geçen yıllarda müziği satın alma biçimlerinde inanılmaz değişiklikler oldu. Önce şarkıları download etmeye başladık. İlk indirdiğimiz şarkıları nereye kaydedeceğimizi bilemediğimiz bir dönem bile oldu. İnternet o kadar yavaştı ki bir yaz boyunca sanırım 140 şarkı filan indirebilmiştik. CD’ye kayıt teknolojisinin bizim eve daha girmediği bir dönemde arkadaşım “Oğlum şarkıları CD’ye kaydeden bir alet varmış ondan alırsak hallederiz bu işi” dediğinde tepkim “Hadi lan ordan olmaz öyle şey” olmuştu. Sonra download bitti stream başladı, plaklar yükseldi. CD’ler ve download resmen bitti. İnsanlar artık CD’lerini yok pahasına elden çıkartıyor. Rolling Stone dergisinde yayınlanan bir makaleye göre CD satışları son 10 yılda yüzde 80 düştü. Araçlarda CD çalar bile yok artık. CD’yi bitiren download sistemi de yok oldu gitti. Pek çok büyük sanatçı koleksiyon setlerini sadece plaklara basıp satıyor.

Belirtmekte fayda var son 5 yılda katlanarak artan plak satışı en düşük yükselişini 2018’de yaşadı; artış oranı sadece yüzde 1,6. Önümüzdeki yıllarda bu yükselişin yerini gerilemeye bırakacağını düşünen sektör uzmanı çok. Sektörün ‘Geri katalog’ diye tanımladığı eski plakların satışı hala çok fazla. Yani hala plak formatında en çok satılan albümler The Beatles, Fleetwood Mac, Pink Floyd, ve The Rolling Stones gibi gruplar. Yeni çıkan ve plağa basılan albümler mlyon satış rakamlarına hiç de yakın değil. Kısacası müzik dinleme ve edinme şekilleri sürekli çehre değiştiriyor. Third Man adlı bir plak firmasının sahibi, The White Stripes’dan tanıdığımız Jack White’a göre plaklar bir 100 yıl daha dayanabilirse sonsuzluğunu ilan edecek. Yine White’a göre gelecek stream ve plaklarda.

***

Memleketten güzel sesler

Türkiye’de bu plak mevzusunda geri durmamaya çalışıyor. Geçen yıl pek çok yeni Türkçe albüm plağa basıldı ve basılmaya da devam ediyor. Geri katalogdan pek çok efsane albüm plak formatında yayımlanıyor.

Önümüzdeki haftalarda geçen yıl basılan önemli albümleri listeleyeceğim. Fakat bu hafta memleketin önemli heavy metal grubu Dr. Skull’ın plaklarından bahsetmek gerekiyor. 90’lı yıllarda heavy metal sahnesine Wory Zover, Rools 4 Fools ve Hershey Yolunda gibi üç albümle damga vuran grubun bu üç albümü Hammer Müzik tarafından plak formatında basılıyor. Sınırlı sayıda basılacak bu albümler için bir de lansman gecesi gerçekleştirilecek. 24 Ocak Perşembe akşamı IF Performance Hall Beşiktaş’ta gerçekleştirilecek lansmanda sahnede Razor, isminin başına Dr. unvanını koyarak sahneye çıkacak ve sadece Dr. Skull şarkıları çalacak. Dr. Skull üyeleri de sahnede Razor’a eşlik edecek. Gecede albümlerin CD’leri de satın alınabilecek ve bu gecenin bir tekrarı daha yaşanmayacak. Orada görüşmek üzere…