Bursa’da kalker ocağı için yapılacak olan halkın katılım toplantısı öncesi bir araya gelen bölge halkı sonuna kadar mücadele edeceğini belirtti. İnegazi Mahallesi Muhtarı Aydın, “ÇED toplantısını yaptırmamak için elimizden geleni yapacağız. Artık yeşili, suyu mumla arar olduk” dedi.

Bizim son kalemiz köyler!

Gökay BAŞCAN

Bursa’nın Nilüfer ilçesi İnegazi Mahallesi’nde açılmak istenen kalker ocağı ve beton tesisine karşı bölge halkının mücadelesi sürüyor. Önümüzdeki günlerde olan halkın katılım toplantısı öncesi bir araya gelen köy muhtarları, çevre dernekleri ve Nilüfer Belediyesi Kent Konseyi üyeleri topraklarında madencilik faaliyetine izin vermeyeceklerini belirtti.
Toplamda yaklaşık olarak 200 hektarlık maden ruhsatı olan İsmail Halezeroğlu adlı şahıs, İnegazi’de 118 hektarlık alanda kırma, eleme, yıkama ve hazır beton tesisi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurdu. Çevresel etki değerlendirme (ÇED) başvurusunu inceleyen Bakanlık, 12 Ocak’ta halkın katılım toplantısı karar verdi.

TARIM VE ORMAN ARAZİSİ

Proje tanıtım dosyasında yer alan bilgilere göretarım ve orman arazisi üzerinde kurulması planlanan kalker ocağından yılda 2 milyon ton cevher çıkarılacak. Sera alanlarının ve yerleşim yerlerinin yaklaşık 150 metre yakının kurulacak kalker ocağının maliyeti ise 2 milyon 380 bin TL.

Geçimini tarımla sağlayan bölge halkı kalker ocağına karşı bir araya geldi. Toplantıda sırayla söz alan muhtarlar ve bölge halkı madencilerin bölgeden gidene kadar mücadele edeceğini vurguladı.

YEŞİLİ MUMLA ARIYORUZ

Nurettin Aydın İnegazi Mahalle Muhtarı maden ocağının bölgede kabul edilemez olduğunu belirtti. “Nilüfer’i maden ocaklarıyla yok etmek istiyorlar” diyen Aydın, çevre köylerin muhtarlarıyla ve bölge halkıyla sonuna kadar mücadele edeceklerini söyledi. ÇED toplantısını yaptırmamak için ellerinden geleni yapacaklarını ifade eden Aydın, “Günümüzde su, yeşil bir alan mumla aranır durumda. Bu köyler bizim son kalemiz” diye konuştu.

BARAJ PROJESİ SINIRLARINDA

DOĞADER Yönetim Kurulu Üyesi Murat Demir, ülkede madencilik faaliyetlerinin sınır tanımaz bir hal aldığını belirtti. Madenin kurulmak istediği bölgede Devlet Su İşleri’nin içme suyu barajı projesini olduğuna dikkat çeken Demir, “Ülkenin en önemli tarım, ormanlık alanları ve meraları madenlere peşkeş çekiliyor. Buna artık dur demek lazım” diye konuştu.
9 köy muhtarının ve bölge halkının mücadelede kararlı olduğunu belirten Demir şöyle konuştu: “Toplantıda madenin bölgede istenmediğine ilişkin karar çıktı. Bölge halkı sonuna kadar direnecek. O toplantıda da bulunacağız. Birlik olup, buna karşı mücadele verileceğiz. Bölge halkı bu mücadelelere alışkın. Yakın tarihte de çimento fabrikasına karşı mücadele ettik, yaptırmadık.”