Asgari ücret sendikaların açıkladığı açlık sınırı altında kaldı. Bakan Bilgin “Bunlar bilimsel değil, 3500-4000 lira” dedi. Sendikalar kullandıkları bilimsel yöntemleri açıklayarak Bilgin’e sordu: “Senin yöntemin nedir?”

Bizim yöntemimiz bilimsel ya seninki
DİSK üyeleri inandırıcı bulmadıkları TÜİK’i protesto etti. (Fotoğraf: DİSK)

Deniz GÜNGÖR

Ekonomide olağanüstü koşullar devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) ekonomistler tarafından şüpheyle bakılan verilerine göre dahi gıda enflasyonu 3 haneli rakamlara dayandı. Enflasyondaki artışın yılsonuna kadar devam edeceği belirtiliyor. Hükümet kanadı da yaşam pahalılığındaki can yakıcı durumu kabul ederek asgari ücrette artışa gitti. Ancak yapılan zamma rağmen asgari ücret açlık sınırı altında kaldı.


Asgari ücret komisyonunda masaya oturan Türk-İş’e göre açlık sınırı haziran ayında 6 bin 391 lira. DİSK’e bağlı en büyük ikinci sendika olan Birleşik Metal-İş’in araştırma merkezi BİSAM ise son olarak mayıs ayı için açlık sınırının 5 bin 557 lira olduğunu belirtti. Temmuz ayında yeni asgari ücret iki farklı araştırmada belirlenen açlık sınırının da altında kalarak 5 bin 500 lira olarak belirlendi.

İktidar asgari ücrete aralık ayında yapılan artışın aylarca propagandasını yaptı. Mayıs ayına kadar yapılan yüzde 50’lik artışın yeterli olduğu ve yeni zam için sonraki aralıkta yapılacağı belirtildi. Yaşam pahalılığındaki yakıcılık artınca da tekrar ara zam yapıldı. Bu sefer asgari ücrete yapılan artıştan ziyade açlık sınırı tartışılmaya başlandı. Çalışma Bakanı Vedat Bilgin çıktı ve “Asgari ücret 3500-4000 lira arasındadır. Diğer açıklamalar bilimsel değildir” dedi. Asgari ücrete yapılan artışı öven Bakan Bilgin yaşam pahalılığının abartıldığına, sendikaların bilimden uzak olduğuna yönelik propaganda başlattı.
Kendi açıkladığı açlık sınırının bilimsel metodundan bahsetmeyen Bilgin’e cevap sendikalardan geldi.

VERİLER BİLİMSEL

BİSAM’da görevli akademisyenlerden Doç. Dr. Serkan Öngel, açlık sınırı verilerini ürün fiyatlarından ve Hacettepe Üniversitesi’nin Türkiye’ye Özgü Besin ve Beslenme Rehberi tarafından oluşturulduğunu belirtti. Ortaya çıkarılan verilerin 4 kişilik bir ailenin dengeli beslenmesi için edinmesi gereken kalori ve besin miktarı üzerinden oluşturulduğunu aktaran Öngel, “Bir bireyin dengeli beslenebilmesi için tükettiği ürün miktarı önem arz ediyor. Her aile ferdinin sağlıklı beslenmesi için alması gereken kalori miktarının karşılığı, madde fiyat endeksi üzerinden değerlendirilerek bulunuyor” ifadelerini kullandı. Öngel “Bir çalışmanın bilimsel olup olmadığını değerlendirmek için hangi kaynakların kullanıldığına, araştırmanın hangi dayanaklar üzerinde oluştuğuna bakmak gerekir. Bilimsel gerçeklik metodolojik veriler üzerinden açıklanır” dedi.

Açlık sınırı hesaplamalarnda kişilerin beslenme alışkanlıklarından çok alması gereken gıda ürünlerinin miktarının önemli olduğunu söyleyen Öngel “Bireyler süt ve süt ürünü, et tüketmeden de dengeli olmayacak bir biçimde de beslenebilirler. Ancak veriler hesaplanırken, bireylerin alması gereken kalori ve besin miktarı hesaplanır. Burada temel nokta insanların elde ettikleri gelirle sağlıklı bir biçimde beslenme sınırını tespit etmektir. Kişinin hububat ağırlıklı beslenmesi yeterli değildir. İnsanların karnı doyabilir ancak bu sağlıklı beslendikleri anlamına gelmiyor” diye konuştu. TÜİK’in gerçek verileri saklayarak saygınlığına zarar verdiğini söyleyen Öngel son olarak şunları aktardı: : “Veriler üzerinden bir tartışma var. TÜİK, madde fiyatlarını gizleyerek, sürekli metodoloji değiştirerek saygınlığına zarar veriyor. Sanki iktidarın etkisi altında bilgi üretiliyormuş algısı oluşuyor. Siz verileri ne kadar saklamaya çalışırsanız çalışın İnsanların gerçek hayatta karşılaştıkları sorunlar siyasi yapıyı etkileyecektir.”

İSTERLERSE DAVA AÇSINLAR

Çalışma Bakanı Vedat Bilgin’e bir tepki de Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu’ndan geldi. Serdaroğlu “Bakan girdiği kabın şeklini alıyor. Kendisi zamanında Türk-İş’te görevli uzmandı. Türk-İş yıllardır açlık ve yoksulluk sınırı verilerini açıklarken kendisi bu verilere itiraz etmedi, aksine destek çıktı. Bakan olduktan sonra verilerin bilimsel olmadığını söylemek gerçekçi değildir” ifadelerini kullandı. Serdaroğlu şu değerlendirmede bulundu: “Türk-İş tarafından açıklanan veriler değilse dava açabilirler. Enflasyon ile ilgili farklı veriler var, bu verileri açıklayan kurumlara ‘Dava açılacak kurumlar kapatılacak’ dediler. Biz açlık ve yoksulluk sınırı verilerini açıklamaya devam edeceğiz. Açıkladığımız veriler tutarlıdır. Hükümet bunun doğru olduğunu biliyor ve engellemeye çalışıyor.”