Birleşmiş Milletler'in yayınladığı iklim raporunda insan aktivitelerinin binlerce yıldır doğayı görülmemiş biçimde etkilediğini söyleyerek, hemen harekete geçilmezse hasarın 'geri dönülmez' noktaya ulaşacağını ifade etti.

BM’den raporu: Nadir hava olayları sıklaşacak, hemen harekete geçilmezse geri dönülemez

Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), açıkladığı yeni raporda iklim krizinin insan ürünü olduğu vurguladı, şu ana kadar nadir görülen aşırı hava olaylarının sıklaşacağı değerlendirmesi yaptı.

IPCC'nin tüm dünyada merakla beklenen ve 66 ülkeden 234 bilim insanının 5 yıllık çalışmayla hazırladığı altıncı rapor örgütün İsviçre'nin Cenevre kentindeki merkezinde açıklandı.

"İklim Değişikliği 2021: Fizik Biliminin Temeli" başlıklı rapor, 6 Ağustos Cuma IPCC üyesi 195 üye ülke tarafından sanal ortamda düzenlenen oturumda onaylandı.

Raporda, iklim krizinin insan ürünü olduğu vurgusu yapılıyor. "İnsan etkilerinin; atmosferin, ozon tabakasının ve yeryüzünün ısınmasına neden olduğu ortadadır" ifadesinin yer aldığı raporda uzmanların ilk kez bu denli kesin bir dil kullandığı dikkat çekiyor. Daha önceki IPCC raporlarında, iklim krizinin endüstriyel faaliyetler sonucu meydana geldiğinin "kuvvetle muhtemel" olduğu değerlendirmeleri yer alıyordu.

İkinci kısmı 2022'de yayımlanacak raporda, "iklimde gözlemlenen değişikliklerin çoğu, yüz binlerce yıl değilse de binlerce yıldır görülmedi ve örneğin devam eden deniz seviyesinin yükselmesi gibi, halihazırda etkin olan (harekete geçen) bazı değişiklikler, yüzlerce ila binlerce yıl boyunca geri döndürülemez (geri dönüşü yok)" ifadesi yer aldı.

Karbondioksit (CO2) ve diğer sera gazlarının emisyonlarındaki güçlü ve sürekli azalmaların iklim krizini sınırlayacağının altı çizilen raporda, "Hava kalitesi için faydalar hızla gelse de IPCC'ye göre küresel sıcaklıkların istikrara kavuşması 20-30 yıl sürebilir" öngörüsünde bulunuldu.

Ancak IPCC'nin raporuna göre, atmosfere zararlı karbondioksit gazı emisyonunun radikal biçimde azaltılması durumunda dahi, sıcaklıkların sanayileşme öncesi döneme göre 1,5 derece artmasını engellemek artık mümkün değil. Raporda, önlem alınmaması halinde küresel ısıtmanın yüzyılın sonuna kadar 2 derece ve üzerinde seyredeceği tahmininde bulunuluyor.

‘AŞIRI SICAKLAR HER YIL GÖRÜLEBİLİR’

Raporda, şu ana kadar nadir görülen aşırı hava olaylarının sıklaşacağı değerlendirmesi de yapılıyor. Sıcaklık artışının 1,5 derece ile sınırlandırılması durumunda dahi bu durumun değişmeyeceğine dikkat çekilirken 50 yılda bir görülen aşırı sıcak havanın artık yılda bir görülmesinin olası olduğu vurgulanıyor. Tropik fırtınaların, yağmur ve kar yağışının artacağı belirtilirken şu ana kadarkine kıyasla 1,7 kat daha fazla kuraklık yaşanacağına da dikkat çekiliyor. Yangınların daha yoğun ve uzun süreceği uyarısı yapılırken, "Artık aşırı hava olayları hakkında niceliksel çıkarımlarda bulunabiliyoruz" değerlendirmesine yer veriliyor.

2050’YE KADAR KUZEY KUTBUNDAKİ BUZULLAR ERİYEBİLİR

Kuzey Kutup Dairesi'ndeki ısınmanın dünyanın geri kalan yerlerine göre iki kat daha hızlı ilerlediğinin belirtildiği raporda, en iyimser senaryo doğrultusunda dahi 2050'ye kadar bölgedeki buzulların tamamının erimiş olacağına dikkat çekiliyor.

Ayrıca küresel ısıtmanın 1,5 derece ile sınırlandırılması durumunda dahi deniz seviyesinin yüzlerce veya binlerce yıl içinde iki, üç metre, hatta daha fazla yükseleceği vurgulanıyor. Uzmanlar bu sürecin kutuplardaki buzulların erimesi ve okyanusların ısınması ile daha da hızlanacağı değerlendirmesinde bulunuyor. Uzmanlara göre, deniz kenarındaki ülkelerde geçmişte yüz yılda bir görülen seller 2100'e kadar her yıl meydana gelecek.

"RAPOR PAHA BİÇİLMEZ"

1988'de kurulan IPCC'nin Güney Koreli Başkanı Hoesung Lee rapora ilişkin, "Bu rapor, istisnai koşullar altındaki olağanüstü çabaları yansıtıyor. Bu rapordaki yenilikler ve iklim biliminde yansıttığı ilerlemeler, iklim müzakereleri ve karar alma süreçlerine paha biçilmez girdi sağlıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Gelecek on yıllarda 1,5 santigrat derecelik küresel ısıtma seviyesini geçme ihtimaline ilişkin yeni tahminler sunan raporda, "İklim değişikliğinde ani, hızlı ve büyük ölçekli azalmalar olmadıkça, sera gazı emisyonları, ısınmayı 1,5 santigrat derece, hatta 2 santigrat dereceye kadar sınırlaması ulaşılmaz olacaktır" ifadesi kullanıldı.

İnsan faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının 1850-1900'dan bu yana yaklaşık 1,1 santigrat derece ısınmadan sorumlu olduğuna dikkati çekilen raporda, gelecek 20 yılda ortalama küresel sıcaklığın 1,5 santigrat dereceye ulaşması veya hatta bu ısınmayı aşmasının beklendiği kaydedildi.

Raporda, bu değerlendirmenin, iklim sisteminin insan kaynaklı sera gazı emisyonlarına tepkisine ilişkin bilimsel anlayıştaki ilerlemenin yanı sıra tarihi ısınmayı değerlendirmek için geliştirilmiş gözlemsel veri kümelerine dayandığı belirtildi.

"YAŞADIĞIMIZ DEĞİŞİKLİKLER İLAVE ISINMA İLE ARTACAK"

IPCC Çalışma Grubu Eş Başkanı Valerie Masson-Delmotte, raporun iklim krizine ilişkin gerçeğin yansıması olduğunu vurgulayarak, "Artık nereye gittiğimizi, ne yapılabileceğini ve nasıl hazırlanabileceğimizi anlamak için gerekli olan geçmiş, şimdiki ve gelecekteki iklimin çok daha net resmine sahibiz." bilgisini paylaştı.

"Yaşadığımız değişiklikler ilave ısınma ile artacak." ifadesini kullanan IPCC'nin diğer Eş Başkanı Panmao Zhai de iklim krizinin zaten dünyadaki her bölgeyi çeşitli şekillerde etkilediğine işaret etti.

"YAZLAR UZUN, KIŞLAR KISA GEÇECEK"

Raporda ayrıca gelecek on yıllarda iklim değişikliklerinin tüm bölgelerde artacağını öngörürken, 1,5 santigrat derece küresel ısıtmayla sıcak hava dalgalarının artacağı vurgulanan raporda, sıcak mevsimlerin uzun, soğuk mevsimlerin ise kısa olacağı kaydedildi.

İklim değişikliğinin "yaygın, hızlı ve yoğun" olduğu uyarısında bulunulan raporda, ayrıca 2 santigrat derece küresel ısıtmada aşırı sıcaklıkların tarım ve sağlık için kritik tolerans eşiklerine daha sık ulaşacağını gösterdiği kaydedildi.

GUTERRES’TEN RAPOR DEĞERLENDİRMESİ

Raporun sonuçlarını değerlendiren BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, fosil enerjiler için "cenaze çanları çaldığını" söyledi. Kömür, petrol ve doğalgazın "yeryüzünü yok ettiğini" belirten Guterres, insanlık için alarm zillerinin çaldığını söyledi. Fosil enerjilerin ortaya çıkardığı atmosfere zararlı sera gazlarının "gezegeni boğulma" seviyesine getirdiğini belirten Guterres, fosil enerji kaynaklarına son verilmesini ve yenilenebilir enerji kaynaklarının sübvanse edilmesini istedi.

GREENPEACE: SİYASETÇİLER KENDİNE GELMELİ

Uluslararası çevre örgütü Greenpeace, IPCC'nin yeni raporunun sonuçları bağlamında hükümetleri iklimin korunması konusunda “çekinceli davranmakla” suçladı.

Örgütün iklim uzmanlarından Christoph Thies, "bu raporun şok edici olan tarafı tüm bu sonuçların öngörülebilir olmasıydı; ancak buna rağmen hükümetler ve çok uluslu şirketler iklim korunması konusunda çok yavaş hareket ediyorlar" diye konuştu. Thies, son günlerde meydana gelen sel ve yangınların ardından bu raporun siyasetçileri "kendine getirmesi" gerektiğini belirterek "Her hükümet fosil enerji kullanımına olabildiğince hızlı şekilde son vermeli ve doğal karbondioksit düşürücüsü olan ormanları, turbalıkları ve okyanusları korumalıdır" dedi.

IPCC NEDİR?

1988 yılında BM'ye bağlı Çevre Örgütü (UNEP) ve Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) tarafından kurulan IPCC'nin aralarında Türkiye'nin de bulunduğu yaklaşık 200 üyesi bulunuyor. IPCC 5 ila 7 yılda bir dünyanın iklim sisteminin geldiği durumla ilgili değerlendirme raporları hazırlayarak duyuruyor. Bu raporlardan ilki 1990, ikincisi 1996, üçüncüsü 2001, dördüncüsü 2007, beşincisi ise 2013 ve Eylül 2014 arasında parçalar halinde yayımlandı.

Kaynak: AA, DW Türkçe