BMGK, İdlib gündemiyle toplandı

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Rusya'nın talebi üzerine Tahran zirvesinin sonuçlarını ve İdlib'deki gelişmeleri görüşmek üzere toplandı.

BM Genel Sekreteri Guterres, Türkiye, Rusya ve İran'a İdlib'de savaşı önleme ve sivillerin korunması için hiçbir çabayı boşa çıkarmama çağrısı yaptı.

ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley burada yaptığı konuşmada, Rusya ve Suriye ordusunun İdlib'de 100'den fazla hava saldırısı düzenlediğini iddia etti. Haley, "Rusya, İran ve Esad rejimi siyasi çözümle ilgilenmiyor. Türkiye bunu geçen hafta öğrendi, İdlib'de ateşkes istedi ama Rusya ve İran, Türkiye'nin bu teklifini kabul etmedi" diye konuştu.Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu da BM Güvenlik Konseyinde İdlib'de bütün askeri operasyonlara son verilmesi ve ateşkes çağrısı yaptı. İngiltere temsilcisi de Erdoğan'ın İdlib ile ilgili kaleme aldığı makaleye atıfta bulunarak “Cumhurbaşkanı Erdoğan'a kesinlikle katılıyoruz.” dedi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Rusya'nın talebi üzerine Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin Tahran'da yaptığı zirvenin sonuçlarını ve İdlib'deki gelişmeleri görüşmek üzere toplandı.

ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Haley, burada yaptığı konuşmada, Rusya ve Esad rejiminin İdlib'de 100'den fazla hava saldırısı düzenlediğini ifade etti.

Haley, "Rusya, İran ve Esad rejimi siyasi çözümle ilgilenmiyor. Türkiye bunu geçen hafta öğrendi, İdlib'de ateşkes istedi ama Rusya ve İran, Türkiye'nin bu teklifini kabul etmedi." iddasında da bulundu.

Haley Rusya ve Esad rejiminin İdlib'deki saldırılarında varil bombaları ve roketler kullanıldığını, hastanelerin hedef alındığını belirtti.

Haley, “Acımasız çift vuruş saldırılar düzenliyorlar. Çift vuruş saldırıları bilmeyen için rejim güçleri bir bölgeyi vuruyor, ilk müdahaleye gelenler için biraz bekleyip tekrar vuruyor. Bu profesyonel askerlik değil, mide bulandıran terörist taktiği.” değerlendirmesinde bulundu.

Rusya’nın Suriye'de barış konusunda zamanlarını boşa harcamasına son vermesi gerektiğini dile getiren Haley, şunları kaydetti:

"Rusya ve İran, Suriye'de yapıcı aktörler olarak güvenilirliklerini göstermek için her türlü fırsata sahipti ama bu fırsatlara ne oldu? Kendi vardıkları sözde çatışmasızlık anlaşmasını gülünç ve sistematik olarak ihlal ettiler.”

Rusya'nın İdlib'deki felaketi durdurma gücü olduğunu vurgulayan Haley, “İdlib'de herhangi bir saldırı gerginliği artıracak. Esad, Rusya ve İran bu yolda devam ederse sonuçları vahim olur ve dünya olanlardan onları sorumlu tutar” dedi.

Bu şartlar altında Rusya'nın Suriye'nin inşası talebine hiçbir ülkenin karşılık vermeyeceğini söyleyen Haley, “Astana süreci başarısız oldu, şiddeti durduramadı ve siyasi süreci destekleyemedi.” diye konuştu.

Rusya'dan yanıt

Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia da Tahran zirvesinin sonuçları hakkında konseyi bilgilendirdi. Nebenzia, İdlib'de on binlerce El Nusra ve IŞİD üyesinin bulunduğunu ifade ederek Rusya, İran ve Türkiye'nin tüm Suriye'de terör kalıntılarını temizleme konusunda hemfikir olduklarını açıkladıklarını söyledi.

Suriye'deki krize siyasi çözüm dışında bir alternatif olmadığını belirten Nebenzia, “Siyasi çözüme karar veren silahlı muhalifleri acilen teröristlerden ayırmaya ihtiyaç var ve bu çağrı uluslararası toplumun tüm üyelerine.” dedi.

Nebenzia, Astana garantörü üç ülkenin BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura ile anayasa komitesinin Cenevre'de en kısa sürede kurulması için istişareler yürüttüklerini de belirtti.

"Siyasi şantaj"

Tahran zirvesinde Suriye'nin yeniden inşa edilmesinin de ele alındığını ve şartların bu durum için uygun olduğunu söyleyen Nebenzia, Suriye'de insani yardıma, mayınların temizlenmesine ve altyapının yeniden inşa edilmesine ihtiyaç olduğunu ancak Batı'nın bu konuda “siyasi şantaj yaptığını” ifade etti.

Suriyeli mültecilerin ülkeye geri dönüşünün de ele alınan konular arasında yer aldığına dikkati çeken Nebenzia, “Suriye hükümeti bilindiği gibi güvenlik garantileri verdi. Suriyeli mültecilerin geri dönüşü için Türkiye ve İran ile uluslararası bir konferans düzenlenmesi için çalışıyoruz.” dedi.

Nebenzia, Astana garantörü üç ülkenin bir sonraki toplantısının Rusya'da olacağını sözlerine ekledi

Türkiye'den çağrı

Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu, BM Güvenlik Konseyinde (BMGK) İdlib'de bütün askeri operasyonlara son verilmesi ve ateşkes çağrısında bulundu.

Sinirlioğlu, Rusya'nın talebi üzerine toplanan BMGK'de, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin Tahran'da yaptığı zirvenin sonuçları hakkında üye ülkeleri bilgilendirdi.

Astana görüşmelerinin Suriye'de şiddeti azaltmak ve siyasi sürece hız kazandırmak için yapıldığını hatırlatan Sinirlioğlu, Tahran zirvesinde de İdlib konusunun öne çıktığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Tahran'da ateşkes çağrısı yaptığını hatırlatan Sinirlioğlu, İdlib'de bütün askeri operasyonlara son verilmesi ve ateşkes çağrısını yineledi.

"Kapasitemizin üst sınırına ulaştık"

Sinirlioğlu, “Ateşkes çağrımız tüm askeri operasyonları kapsıyor ve Türkiye bu yönde çalışmalarını sürdürecek. Uluslararası toplumu da sesli ve aktif olarak çabalarımızı desteklemeye davet ediyoruz.” dedi.

Feridun Sinirlioğlu, “İdlib'de askeri operasyonlar hiç şüphesiz insani felakete neden olur, mülteci akını başlatır, Türkiye ve Avrupa ve ötesinde muazzam güvenlik riskleri oluşturur.” uyarısında bulundu.

Türkiye'nin 3,5 milyonla dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke olduğunu hatırlatan Sinirlioğlu, “Ama şununla da yüzleşelim uzun süre önce kapasitemizin üst sınırına ulaştık.” diye konuştu.

İdlib'de milyonlarca masum insanın hayatının tehlikeye atılmasına müsaade edilmemesi gerektiğini vurgulayan Sinirlioğlu, “Bu uluslararası toplumun ortak görevi. Bugün İdlib'de bizi endişeyle izleyenler terörist değil, 3,5 milyon sivil ve bunun 1 milyonu çocuk. Onları hayal kırıklığına uğratamayız.” ifadelerini kullandı.

İngiltere: Erdoğan'a kesinlikle katılıyoruz

İngiltere'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Karen Pierce, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Wall Street Journal gazetesinde İdlib ile ilgili kaleme aldığı makaleye atıfta bulunarak “Cumhurbaşkanı Erdoğan'a kesinlikle katılıyoruz.” dedi.

Konseyde konuşan Pierce, “Esad rejimi ve Rusya'nın İdlib'e saldırması ya da Türkiye'nin teröristleri ayırt edip onlarla mücadele etmesi arasında bir tercih yapmamız gerek. Türkiye'nin İdlib için bir planı var, muhalifler teröristlerle mücadele ederken rejim onlara saldırmayacak. Konseyin bunu konuşuyor olması gerek.” diye konuştu.

Karen Pierce, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Wall Street Journal gazetesinde İdlib ile ilgili kaleme aldığı makaleye atıfta bulunarak “Cumhurbaşkanı Erdoğan'a kesinlikle katılıyoruz.” ifadesini kullandı.

Fransa'nın BM Daimi Temsilcisi François Delattre da Suriye'de krize siyasi çözüm bulunmadan ülkenin yeniden inşa edilmesine destek vermeyeceklerini söyledi.

Guterres'ten açıklama

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM Genel Merkezi'nde gazetecilere açıklamasında, İdlib'de çok fazla şeyin tehlikede olduğunu belirterek kana bulanmış Suriye'de geniş çaplı bir savaştan kaçınılmadığı takdirde daha önce hiç görülmemiş bir insani felaket yaşanacağı uyarısı yaptı.

İdlib'de yaşayan yaklaşık 3 milyon kişinin yarısının daha önce yerlerinden edildiğini hatırlatan Guterres, ''Hayatları altüst oldu ve gidecek hiçbir yerleri yok.'' dedi.

Guterres, İdlib'in Suriye'deki son çatışmasızlık bölgesi olduğunu ve kan banyosuna dönüştürülmemesi gerektiğini vurguladı.

İdlib'deki mevcut durumun sürdürülebilir olmadığını ve teröristlerin varlığına da müsaade edilemeyeceğini söyleyen Guterres, terörle mücadele ederken uluslararası yükümlülüklerin de unutulmaması gerektiğinin altını çizdi.

Doğrudan ve dolaylı tüm taraflara açık bir çağrıda bulunduğunu belirten Guterres, özellikle Türkiye, Rusya ve İran'a İdlib'de savaşı önleme ve sivillerin korunması için hiçbir çabayı boşa çıkarmama çağrısı yaptı.

Suriye'de krize siyasi çözüm bulunması mesajını her fırsatta tekrar edeceğini belirten Guterres, ''Yeterince acı çekmiş bu insanları korumak ortak sorumluluğumuz.'' diye konuştu.