Google Play Store
App Store

Ege’nin gözde tatil beldelerinden Bodrum’da bu yıl sakinlik hakim. Geçmiş yıllarını arayan ilçede konaklama ve yemek sektöründeki pahalılık, yaşanan sakinliğin en büyük sebebi.

Bodrum bu yıl sessizliğe büründü
Fotoğraf: BirGün
Berkay Sağol
Berkay Sağol
berkaysagol@birgun.net

Türkiye’nin en gözde tatil beldelerinin yer aldığı ve her yıl milyonlarca kişiyi ağırlayan Muğla’nın Bodrum ilçesi, geçmiş yıllarını bir hayli arıyor. Bodrum’daki konaklama ve ürün fiyatlarının pahalılığı ilçelerdeki sakinliğin en büyük sebeplerinden biri.

Bodrum’da orta halli bir plaja girmek isterseniz 4 bin TL - 5 bin TL’yi gözden çıkarmanız gerekiyor. Restoranlardaki durumu lahmacun üzerinden verecek olursak alt sınır 300 TL’den başlıyor. Yanında ayran içmek isterseniz de 100 lira - 150 lira... Lüks restoranlarda lahmacunun fiyatı bu yıl, 950 TL’ye kadar çıktı. Fiyatların böyle yüksek olması sebebiyle yerli turistler kapıda vize uygulamasıyla beraber tatil için Yunan Adaları’nı tercih etmeye başladı.

TATİL YAPMAK LÜKS OLDU

Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (BOYD) Onursal Kurucu Başkanı Serdar Karcılıoğlu, otellerin beklenen doluluğa erişemediğini söyledi.

Karcılıoğlu "Fakat bu durum dünden bugüne oluşmuş bir durum değil. Biz bu durumun ayak izlerini 4-5 senedir söylüyoruz. Özellikle pandemiden sonra bugünlere geleceğimizi hep belirtmiştik ama dinleyen olmamıştı. Bunun en önemli sebeplerinden birisi sezonun bu döneminde yani yüksek sezonda bizim otellerimizi dolduran orta direğimizin artık tatil yapamayacak duruma gelmesidir. Orta direk eskiden; enflasyonun bu denli yükselmediği, fiyatların bu kadar artmadığı dönemlerde, asgari ücretle bile çalışan –gerekirse taksitle- bir tur satın alabiliyor ve otellerimizde en azından bir yılın yorgunluğunu giderebiliyordu. Şimdi böyle bir olanak tamamen ortadan kalktı. Çünkü bu kesim evine ekmek götüremez duruma geldi. Tatil yapmak artık büyük bir lüks ve kitle ne yazık ki otellerden ve tatil alışkanlıklarından çekilince yaşadığımız bu durumla karşı karşıya kaldık” dedi. En büyük zararı yaşayanın turizm yatırımcıları olduğunu belirten Karcılıoğlu, kapıda vizenin etkisi olmadığını söyledi. Karcılıoğlu, şöyle devam etti:

“Yunanistan’daki vize uygulamasını bu işi bilmeyen bazı otelcilerimiz sanki otellerin boş kalmasının sebebiymiş gibi gösteriyor. Zaten Yunanistan’a giden kesim bizim sezonda otellerimize can simidi veren orta direğimiz değil. Onlar zaten gidemiyorlar, önceden de gidemiyorlardı. Kaldı ki Yunanistan’daki vizeyi çok fazla abartmamak lazım. Yunanistan öyle çok ucuz bir ülke değil. Kapıda vize diyorsunuz, 60 Euro kapıda vize ücreti ödüyorsunuz. Neredeyse 100 Euro’ya yakın gidiş dönüş tekne masrafınız var. Orası ucuz, Türkiye pahalı olduğu için insanlar oraya kaçıyor gibi bir imaj tamamen yanlış. Bunlar da insanların düşünce tarzlarını farklı noktalara kanalize ediyor. Kapıda vize uygulamasının kalkmasının otellere yansıyacağını düşünen turizmci, turizmci değildir zaten. Buraya yansımaz. Bu ülkede enflasyon düşürülmedikçe, fiyat artışları halledilmedikçe turizmcilerin bu tür şeylere yönlenmesi çok yanlış. Sizin mücadele edeceğiniz yer enflasyonu, fiyat artışlarını bu noktaya getiren yönetimler olmalı.”

SATIŞLAR DURDU

Bodrum Otelciler Derneği (BODER) Başkanı Ömer Faruk Dengiz de, erken rezervasyon satışlarının iyi gittiğini ancak sezon ortasında olan son dakika satışlarının durduğunu ve o noktada bir azalma olduğunu söyledi. Dengiz, “Mesela 100 tane odanız vardır. Bunun diyelim ki 60 tanesi erken rezervasyonla satılmıştır, 40 tanesi ise son dakikada satılmayı bekleniyor. O noktada boşluklar meydana geldi. Kapıda vize uygulamasıyla Yunan Adaları’na bir talep oldu doğal olarak ama fiyatlandırmalar konusunda yanlış örneklendirmeler yapıldı. Örneğin Bodrum’da meşhur bir balık lokantası vardır. Orada çıkan hesap ile Yunanistan’da daha ekonomik restoranlarda çıkan hesapları karşılaştırınca bir kafa karışıklığı meydana geldi. Tüketicilerin kafası karıştı” dedi.

Kapıda vize uygulamasıyla ilgili değerlendirmede bulunan Dengiz, şunları dile getirdi: “İnsanların tatil yapmalarını biz kısıtlayamayız. Biz turizmciyiz sonuçta. Oradakiler de turizmci. Keşke bütün Avrupa Birliği de iki haftalık vize verse. Çok güzel olurdu. Kapıda vize uygulamasının kalkması konusunda da ‘Biz mahvolduk, hadi sınırları kapatalım’ demek biraz ayıp olur. Çünkü her bir vatandaşın seyahat etme özgürlüğü var. Ben ‘İlla Bodrum’a gel’ diyemem ki. Bizler diğer işte rakip destinasyonlarla yarışıyoruz ve eşit bir şekilde biz hizmet vermek istiyoruz ya. Yani şimdi eskiden ucuz oteller diye eleştiriyorlardı. Şimdi de fiyatlar yukarı çıkınca da vay kardeşim niye sen fiyat attırdın? Ne yapacağımıza karar veremedik. En iyi otelleri veren ülkeyiz. Hizmeti de en iyi veren ülkeyiz. Dolayısıyla aslında bu sezon olan durum Yunanistan’la bir alakası yok. Bu yalnızca sebeplerin arasında yer alabilir diyebiliriz.”