Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin yargılandığı davanın bugünkü duruşmasında gerilim yaşandı. Salona polis çağıran yargıç, avukatların çıkarılmasını istedi.

Boğaziçi davası: Salona polis çağırıldı!

Boğaziçi Üniversitesi'nde Prof. Dr. Naci İnci'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından rektör olarak atanmasını protesto eden öğrenciler Caner Perit Özen ve Ersin Berke Gök’ün de aralarında bulunduğu 14 kişinin yargılandığı davaya bugün devam edildi.

İlk olarak mahkeme hakiminin usül hatası yaptığı gerekçesiyle sanık avukatları itiraz etti. İtirazın ardından tartışma yaşandı.

'KANUN MADDELERİNİ BİLE KARIŞTIRDI'

Gerçek Gündem'e konuşan Avukat Ömer Kavili, duruşma salonunda yaşananları şöyle anlattı:

"Taleplerimiz hakkında olumlu veya olumsuz bir karar vermenizi talep ediyoruz dedik. Yargıcın sadece 'İtiraz alındı' demesi üzerine 'Karar vermeniz gerek' dedik. Yargıç 'Savunma alacağım' dedi. Savunma esasa ilişkindir, bizim taleplerimiz usule ilişkindir. Mutlaka bir karar verin. Ama mutlaka tutanağına yazın. Kanun maddelerini bile yargıç karıştırarak söyledi. '204. madde' dedi, 'Hayır' dedim, '203 olması lazım.' '203'e göre Ömer Kavili'yi çıkarıyorum' dedi. 'O kanunun ikinci fıkrası der ki, 'Savunma hakkına engel olmamak koşuluyla...' Öyleyse avukatlar ne kadar sert olursa olsun savunmaya katlanmanız için getirilmiştir o hüküm. Ben size 'Ara verin' demiyorum, 'Karar vermenizi talep ediyorum' dedim. Yargıç 'Tamam' dedi, 'Ben çıkıyorum' dedi ve duruşma salonunu terk etti. Duruşma savcısı da biraz sonra kalktı, o da terk etti. Ve duruşma salonuna polis çağırdılar. Polisi uyardık, 'Size yazılı emir vermeden siz çıkaramazsınız. Kürsüye, etrafa bir saldırımız yok. Yazılı emir getirin, çıkacağız' dedik. Yazılı karar getiremediler."

Polis amirinin gelerek sözlü olarak beyanda bulunduğunu söyleyen Kavili, amirin, "Yargıç bey sözlü emir veriyor, 'Yazılı emir vermeyeceğim' diyor. Bu bakımdan biz yazılı emir getiremiyoruz" dediğini aktardı.

Avukatların 2 sayfalık tutanak tuttuğunu söyleyen Kavili, "İmzaladık, ve tutanağımızı duruşma salonunda okumamıza bile tahammül edemediler. Sadece ve sadece Adalet Bakanlığı memuru, İçişleri Bakanlığı'nın memurlarından yardım almak, güç almak suretiyle hukuku yok etmiştir" dedi.