Boğaziçi Üniversitesi'ne Melih Bulu'nun rektör olarak atanmasına tepki gösteren öğretim üyeleri, "Üniversitelerin herhangi bir kişi ya da kuruluşun etki veya baskısına maruz kalmaması ve siyaset aracı olarak kullanılmaması, bilimsel ve toplumsal gelişim açısından vazgeçilmezdir" dedi.

Boğaziçili akademisyenler: Üniversitemizin demokratik değerlerini ihlal eden bu uygulamayı kabul etmiyoruz

2015 yılında İstanbul 1’inci Bölge’den milletvekili aday adayı olan Prof. Dr. Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasına tepkiler sürüyor.

12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından Boğaziçi Üniversitesi'ne ilk kez kurum dışından bir rektör atandığını belirten öğretim üyeleri, "Bu durum 2016’dan bu yana ağırlaşarak sürmekte olan, rektör seçimlerini ortadan kaldıran antidemokratik uygulamaların bir devamıdır. Üniversitemizin akademik özerkliğini, bilimsel özgürlüğünü ve demokratik değerlerini açıkça ihlal eden bu uygulamayı kabul etmiyoruz" dedi.

Öğretim üyeleri Twitter'dan #KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz etiketi ile yaptıkları açıklamada, üniversite senatosunun 2012 yılında kabul ettiği ilkeleri şu şekilde sıraladı:

►Üniversitelerin herhangi bir kişi ya da kuruluşun etki veya baskısına maruz kalmaması ve siyaset aracı olarak kullanılmaması, bilimsel ve toplumsal gelişim açısından vazgeçilmezdir.

►Üniversitelerde karar alma yetkisinin demokratik yöntemlerle seçilmiş kurullarda ve akademik yöneticilerde olması özerklik için şarttır. Rektör, dekan, enstitü müdürü, yüksekokul müdürü, bölüm başkanı gibi akademik yöneticiler atamayla değil seçimle belirlenmelidir.

►Üniversitelerin, özerk anayasal kurumlar olarak, akademik programlarını ve araştırma politikalarını öğretim elemanlarınca ve/veya üniversite kurullarınca kararlaştırılarak belirlemesi, bilimsel özgürlüğün ve yaratıcılığın şartlarındandır.