Boğaziçi Üniversitesi'nde öğrenciler, Yunanistan'da 'kampüste polis istemiyoruz' diyen üniveriste öğrencilerinin eylemlerine destek verdi. Açıklamada, "Ne Türkiye’de ne Yunanistan’da üniversitelerde kayyum rektörlere, kampüslerde polislere geçit vermeyeceğiz, kolektif mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz" denildi.

Boğaziçililerden Yunanistan'daki öğrenci eylemlerine destek

Boğaziçi Üniversitesi'nde rektör olarak atanan AKP'li Melih Bulu'ya tepkiler sürerken öğrenciler, Yunanistan'da 'kampüste polis istemiyoruz' diyen üniveriste öğrencilerinin eylemlerine destek verdi.

Boğaziçili öğrencilerin dün yaptığı açıklamada, "Hem Türkiye’de hem Yunanistan’da tüm bu abluka gösteriyor ki, dünyanın neresinde olursa olsun muktedirler haksızlığa karşı sesini yükseltenlerden, direnenlerin dirayetinden korkuyorlar, çünkü birlikteliğimizin gücünün farkındalar" denildi.

Açıklamada, "Ne Türkiye’de ne Yunanistan’da üniversitelerde kayyum rektörlere, kampüslerde polislere geçit vermeyeceğiz, kolektif mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz" ifadeleri kullanıldı.

bogazicililerden-yunanistan-daki-ogrenci-eylemlerine-destek-834757-1.

Boğaziçi üniversitesi öğrencilerinin yaptığı açıklama şöyle:

"Bugün 27 Ocak Çarşamba. Boğaziçi'nde kayyum rektöre karşı direnişimizin 4. haftasındayız.

Biliyoruz ki direnişimiz bu kampüsten, bu şehirden, bu ülkeden ibaret değil. İlçemize eylem yasağı koyanlar, arkadaşlarımızı gözaltına alanlar, okulumuza, mahallemize polis ordularını yığanlar tüm dünyada bu baskıcı politikalara mücadele edenleri durdurabilecek güçte değildir.

Bugün buradan Yunanistan’da 'kampüste polis istemiyoruz' diyerek mücadele ateşini yakan dostlarımızı, kardeşlerimizi selamlıyor ve onlarla dayanışma içinde durduğumuzu, mücadelemizin ortak olduğunu haykırıyoruz. Yunanistan hükumeti koronayı bahane ederek kampüslere girişleri sınırlandırdı. Diyorlar ki, okullara halk giremez. Öğrenciler giremez. Ancak polis girebilir! Yunanistan’da kampüslerde kalıcı olacak polis timlerinin bulunması için özel bir yasa geçirmeyi hedefliyorlar.

Oradaki arkadaşlarımızsa buna karşı çıkarak başkent Atina’dan başlayarak şehirlere yayılan öğrenci hareketini büyütüyorlar.
Boğaziçi kampüsü de şu an sivil ve üniformalı, silahlı polisler tarafından işgal edilmiştir. Okulumuzun çevresi, mahallemiz, yaşam alanlarımız zırhlı araçlarla, tomalarla, barikatlarla abluka altındadır.

Her gün, her adımımızda gözetim altında olduğumuzu, takip edildiğimizi biliyoruz. Bütçe yok denilerek defalarca zam yapılan yemekhanemizde polisler yemek yiyor. Okulumuzun içinde, her köşesinde ve okul çevresinde nöbet tutuyorlar. Hem Türkiye’de hem Yunanistan’da tüm bu abluka gösteriyor ki, dünyanın neresinde olursa olsun muktedirler haksızlığa karşı sesini yükseltenlerden, direnenlerin dirayetinden korkuyorlar, çünkü birlikteliğimizin gücünün farkındalar.

Bizler okullarımıza yığdıkları polis ordularının aksine gücümüzü sayımızın kalabalıklığından değil haklı itirazlarımız ve meşru taleplerimizden alıyoruz. Ve bizler biliyoruz ki Alexis’i öldürenlerle Berkin’i öldürenler aynıdır ve bugün kampüslerimizi işgal edenler onlardır. Onlar kayyum rektörlerle beraber kampüslerimizden gidene kadar direnişimizi sürdüreceğiz.

Ne Türkiye’de ne Yunanistan’da üniversitelerde kayyum rektörlere, kampüslerde polislere geçit vermeyeceğiz, kolektif mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Kurtuluş yok tek başına,ya hep beraber ya hiçbirimiz!"