İşletme hakkı 20 yıllığına Kırtur Turizm adlı şirkete verilen Fethiye Sümbeki Burnu Mesire Yeri'nde deniz kıyısındaki ormanlık alanda tesis ve yapı inşaatı için kesimlere başlandı. Bölgede yaşayan bir yurttaş, "Bizim buradan acil tahliye çıkışımız var. Burada ola ki yangın, afet, deprem oldu; yollar kapandı. Biz nerden tahliye olacağız? Deniz yolu üzerinden tahliye edilebileceğimiz yer kalmadı" diye tepki gösterdi.

Bölgedekilerin acil durumda tahliye alanı kalmayacak: Fethiye'de deniz kıyısındaki ormanlık alanda doğa talanı!
Fotoğraf: Gerçek Gündem

İşletme hakkı 20 yıllığına Kırtur Turizm adlı şirkete verilen Fethiye Orman İşletme Şefliği Amenajman Planı içerisinde kalan Sümbeki Burnu Mesire Yeri'nde deniz kıyısındaki ormanlık alanda kesimlere başlandı.

Gerçek Gündem’den Filiz Gazi’nin haberine göre bölge sakinleri, doğal varlıkların talan alanı olarak görülmesinde yetkili makamların maaşlı memur gibi davrandıklarını kaydetti.

İsminin haberde yer almasını istemeyen Fethiye-Faralya’da yaşayan bir sakin bölgede yaşayan yurttaşların orman yangını gibi acil bir durumda tahliye edilebileceği bir kıyı alanının kalmayacağını ifade ederek şu bilgileri verdi:

“Şu anda iş makinesi çalışıyor. Çevre dış duvarları ve yol için çalışma yapılacağı söylendi. İçindeki belirli sayıda ağaçlar kesildi. Firma yetkisi ile hafta içi görüşme sağlayacağız. Devlet ihaleyi vermiş, uygun görmüş ama şaşkınız. O bölgeye yakın bir yerde iskele yapmıştık. Küçük tekne ile yanaşılabiliyordu. Serinlemek için denize girilebiliyordu. Orası da kiraya verildi. Alan kişi, ‘Buradan vatandaşın denize girmesine karşı değiliz’ diye konuşmuştu ama maalesef sözde kaldı. Oradan acı tecrübe edindik. Bizim buradan acil tahliye çıkışımız var. Burada ola ki yangın, afet, deprem oldu; yollar kapandı. Biz nerden tahliye olacağız? Deniz yolu üzerinden tahliye edilebileceğimiz yer kalmadı.”

DENİZ KENARINDA YAPILMASI PLANLANAN TESİS VE YAPILAR

Proje planına göre alanın 98 dönüm olduğu, içinde yapılması planlanan tesis ve yapıların ise kır kahvesi, kır lokantası, voleybol sahası, futbol sahası, büfe, basketbol sahası, yüzme havuzu, amfi tiyatro, onlarca kameriye ve bungalov yapıdaki evler olduğu görünüyor.

Prosedürde ise Muğla Orman Bölge Müdürlüğü’nün kararından sonra Fethiye İşletme Müdürlüğü tarafından yapılacak ihale sonrası ormanlık alanda kesim ve seyreltme yapılmaya başlanacak. Kısa zamanda ise koyun eski halinden geriye hiçbir şey kalmayacak.

2022’de Mayıs ayında Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü'nün (OGM) Orman Parkları Yönetmeliği’nde geçtiği düzenlemeye göre “Mesire Yerleri Yönetmeliği” kaldırılmış, ‘A, B, C ve D tipi mesire yeri’ tanımlarını ‘konaklamalı ve konaklamasız orman parkı’ olarak değiştiren yönetmelik getirilmişti.

Yönetmelik şu düzenlemeleri içeriyor:

"Devlet ormanlarında mevcut ve tesis edilecek orman parklarının ayrılmasına, planlanmasına, planlarının uygulanmasına, yönetilmesine ve iptaline ilişkin usul ve esasları belirlemeye OGM yetkili olacak. OGM'nin uygun bulunması halinde teklif edilen orman alanı, orman parkı olarak ayrılacak. Orman parklarının doğal, kültürel, rekreasyonel ve estetik kaynak yönünden planlanmasına ve projelendirilmesine ait iş ve işlemler, OGM merkez ve taşra birimlerince yapılacak veya yaptırılacak. Gerekli hallerde sınır değişikliği OGM onayı ile yapılabilecek. Orman parkları, 20 yıllığına kiraya verilebilecek. Orman parklarında, ihtiyaç olması halinde sözleşmeler çadır, lüks çadır ve karavan alanlarının yapılabileceği şekilde tekrar düzenlenebilecek. Orman parklarına ve ekoturizm rotalarına gelen ziyaretçilerden giriş ücretlerinin alınıp alınmaması konusunda OGM yetkili olacak.”

KIRTUR’UN DAHA ÖNCEKİ ‘İŞLERİ’

10 yıldır en az 26 ihalede milyarlarca lira harcanan Yusufeli Barajı ve HES projesi için 14 Aralık 2022’de kimseye duyurulmadan 21-b Pazarlık usulüyle kapalı kapılar ardında düzenlenen ihale özel olarak davet edilen Kırtur Turizm ve Fora Mekatronik İş Ortaklığı'na 619 milyon 200 bin liraya verilmişti.

Yine Muğla Fethiye’de Babadağ Teleferik’i 25 yıllığına kiralayan şirket de Kırtur Turizm. Patronların Ensesindeyiz Dayanışma Ağı’na ulaşan Kırtur Turizm işçileri dağın tepesine inşa edilen lüks restoranlarda emekçilerin köleye çevrildiğini ifade ederek, 14 saati bulan mesai süreleriyle çalışmak zorunda bırakıldıklarını anlatmıştı.