Google Play Store
App Store

Suriye’nin parçalanması BOP’a yeni bir mevzi kazandırdı. ABD ve Batı’nın gölgesi altında gelen zafer Saray rejimi tarafından da mutlulukla karşılandı. Erdoğan, iktidarı için bölgede yeni bir rol kapma peşinde.

BOP’a yeni mevzi kazandırdılar

Politika Servisi

Suriye'de Beşar Esad'ın devrilmesi ve cihatçıların yönetimi ele geçirmesine ilişkin tepkiler de yükseldi.

SOL Parti: Suriye’de bugün cihatçı çetelerin ellerinde gönlere çekilen Amerikan bayrağı olmuştur. IŞİD ve El-Kaide artığı cihatçı çetelerin hâkimiyeti altında Suriye’nin etnik ve mezhepsel parçalanması, Amerika ve İsrail çıkarları etrafında yeni bir Ortadoğu düzeninin kurulmasının bir sıçrama noktası olmuştur. Büyük Orta Doğu Planı yeni bir mevzi kazanmıştır. AKP ve MHP, fetihçi bir gürültü altında ABD-İsrail hattında, Orta Çağ barbarlığının temsilcisi cihatçı karanlığın arkasına dizilmiştir. Tükenmiş rejimini sürdürebilmek için, ülkeyi ateşe atmaktan bir an olsun geri durmayacak olan iktidar, bu amaçla BOP Eş Başkanlığı görevinde yeni roller peşinde koşmaktadır. Açılımlarla başlayarak sürdürülen Erdoğan’a ömür boyu başkanlık yolu açma oyunun merkez üssü de Suriye olmuştur.

SEVİNÇ NARALARI UNUTULMAYACAK

İktidar yandaşları ve medyası mezhepçilikle malul bir heyecanla kutlamalara katılıyorlar! Yeşil Kuşak’lardan BOP’a aynı tezgahta yetiştirilmiş olan siyasal İslamcıların, bir kez daha Amerikan emperyalizminin saflarında sevinç naraları atıyor olmaları da tarih önünde unutulmayacaktır! Bugün emperyalizmin Afganistan’da başlattığı orta çağ Suriye’yi de yuttu. Bölgemizi bitmek bilmez kimlik çatışmaları için adım adım parçalayan Amerikancı yıkımdan ülkemizi kurtarmak, iktidarda kalabilmek için Türkiye’yi Amerika’nın yol açtığı karanlığa ortak etmeye hevesli işbirlikçi iktidara son vermekle başlayacaktır. SOL Parti, ABD ve İsrail’in çıkarları doğrultusunda kurulmaya çalışılan yeni düzene karşı mücadele eden ve etmeye devam edecek halklarla omuz omuza kavgayı sürdürecektir."

TKP: Suriye’de İsrail ve ABD cihatçıları kullanarak geçici bir zafer kazandı. İsrail, ABD ve cihatçılık Türkiye’de yenilmelidir. Tüm yurttaşlarımıza sesleniyoruz. Bu bir oyun değil. Ülkemizi, geleceğimizi önemsiyorsak, nasıl ayağa kalkıp bu barbarlıktan kurtulacağımızı konuşmamız ve gereğini yapmamız gerekiyor. Suriye’de yaşananlar, mezhepçiliğin, dinciliğin, milliyetçiliğin, sırtını yabancı güçlere dayamanın nelere yol açacağının kanıtıdır. Sömürünün, eşitsizliğin, adaletsizliğin kol gezdiği bir ülkede birlik olmaz. Suriye’deki gelişmelerden sonra “genişleme”yi düşleyen Yeni Osmanlıcı çevrelerde yaşanan sevincin dizginlenmesi zorunludur. Ya bu ülkeyi uçurumun eşiğine getiren sömürücü, dinci, Amerikancı zihniyeti yeneceğiz ya da o uçuruma yuvarlanacağız. Biz kendimize, halkımıza, insanlığa güveniyoruz. İsrailcilerin sevinci yarım kalacak."

TKH: Suriye’de “BAAS rejiminin” devrilmesine sevinenler, başını HTŞ’nin çektiği cihatçı çetelerin kuracağı şeriatçı rejimin ve emperyalizme bağımlı bir Suriye’nin daha özgür olacağını yalanını uyduruyorlar! Emperyalizme bağımlılıktan ve dinci karanlıktan özgürlük geleceğini propaganda etmek büyük bir aldatmacadır. Suriye’de yaşanan gelişmeler ülkemizin karşı karşıya kalacağı potansiyel tehlikelere de örnek teşkil etmektedir. C Ülkemizin emperyalizme, gericiliğe ve sömürüye karşı laiklik, bağımsızlık ve sosyalizm mücadelesi artık daha fazla önem kazanmıştır."

TİP: “Suriye’de oluşan yeni durum, ABD’nin Ortadoğu için öngördüğü İsrail’i ve kendi ticaret sahalarını, yollarını koruma merkezli uzun erimli politikası için de bir kazanım anlamına geliyor. AKP iktidarı ABD’nin bu kapsamlı politikasının hep yanında oldu. Irak’ın işgaline destek verdi, Suriye operasyonunun ana yürütücülerinden biri oldu, İsrail’le ilişkilerini sürdürdü. Ilımlı İslamcılığın hamisi, cihatçı örgütlerin destekçisi AKP iktidarının bu tavrı şaşırtıcı değil. AKP ve onun yandaşları, ülkemizi de giderek laiklikten uzaklaştıran, cihatçıların, tarikatların ve cemaatlerin cirit attığı bir yer haline getirdi. AKP iktidarı başta olmak üzere gerici ve emperyalizmin güdümündeki aktörlerden ülkemizi ve bölgemizi kurtarmak için mücadeleye daha kararlı bir şekilde devam edeceğiz."

EMEP: Emperyalist güçler ve işbirlikçileri Ortadoğu’yu yıllardır savaş, göç ve yoksulluk batağına mahkum etmiştir. Ortadoğu halkları birbirleriyle ve kendi içlerinde savaşmak yerine emperyalist güçlere karşı birleşip mücadele etmelidir. Ortadoğu’nun ve bölgenin giderek daha fazla savaş bataklığına çekildiği koşullarda tüm emek ve demokrasi güçlerine düşen görev daha fazla birleşmek ve mücadeleyi ortaklaştırmaktır.

DEM Parti: 2011’den bu yana Suriye’de devam eden iç savaşın, küresel bloklar arasındaki güç mücadelesinin arenasına dönüşmekle birlikte bölgedeki devletlerin de müdahalesine açık hale gelerek vekâlet savaşları biçiminde kanlı ve yıkıcı bir süreç ile devam ettiğine tanıklık ettik. Bölgesel güçlerin dışarıdan müdahalelerinin Suriye’nin demokratik geleceğine darbeler vurabileceği riskine karşı tüm tarafları bu konuda duyarlı olmaya çağırıyoruz."