'Borç' filmdeki karga ölümü üzerine tartışmalar devam ediyor

37. İstanbul Film Festivali’nin Ulusal Yarışma bölümünde yer alan ‘Borç’ adlı filminin ekibi, filmde kullanılan iki karganın çekim boyunca kötü muamele gördüğünü ve kargalardan birinin çekim sürecinde öldüğünü duyurdu. Filmin yönetmeni Saraçoğlu ise ‘Talihsiz bir olay’ dedi.

14 Mart 2018 Çarşamba günü HAYTAP (Hayvan Hakları Federasyonu) Twitter hesabından bir paylaşımda bulundu. Yapılan paylaşımda İstanbul Film Festivali yarışma filmlerinden 'Borç' isimli filmde kullanılan kargalardan birinin çekim sürecinde öldüğünü söyleyerek filmi protesto ettiler. 15 Mart'ta ise Cumhuriyet gazetesinden Ceren Çıplak, film ekibinden sekiz kişinin iddialarını, filmin yönetmeni yapımcısı Vuslat Saraçloğlu’nun iddialara karşı söylediklerinin paylaşıldığı haberde ihbarın yapıldığı HAYTAP Sanat direktörü ve sinema yazarı Tuğçe Madayanti Dizici’nin görüşlerine yer verildi. Öte yandan İstanbul Film Festivali'nin bu gelişmeler sonucu nasıl bir karar alacağı ise merak konusu.

Cumhuriyet'te yer alan habere göre, Vuslat Saraçoğlu’nun 37. İstanbul Film Festivali’nin Ulusal Yarışma bölümünde yer alan “Borç” adlı filminin ekibi, filmde kullanılan iki karganın çekim boyunca kötü muamele gördüğünü ve kargalardan birinin çekim sürecinde öldüğünü duyurdu. Film ekibinden Sinan Kut (Yönetmen Yardımcısı), yaşananlar nedeniyle görevinden ayrılan Serkan Çetinkaya (Uygulayıcı yapımcı), Elif Sözen (Yönetmen Yardımcısı), Mesut Tasasız (Prödüksiyon Amiri), Alper Eraydın (Sanat Yönetmeni), Damla Zavur (Kostüm), Çiğdem Uzundağ (Makyöz) ve Halil Tuncay (Ses ekibi) Hayvan Hakları Federasyonu’na (HAYTAP) ihbar mektubu yazdı.

HAYTAP da Twitter hesabından filmi protesto etme çağrısında bulundu. İhbar mektubunda, 2017 yılının temmuz ayında Eskişehir’de çekilen “Borç” filmi için İzmir’den getirilen iki karganın, hiçbir resmi kurumdan izin alınmaksızın, uzman gözetiminden yoksun bir şekilde kullanılarak istismar edildiği belirtiliyor. Kargalardan birinin, çekimlerin 12. gününde, filmin yönetmeni ve yapımcısı Saraçoğlu’nun bir arkadaşının evinde öldüğü ifade edildi. Öte yandan, filmin posterinde ölen karganın fotoğrafının kullanıldığı açıklandı. Film ekibinden şahitlerin açıklamasında şu ifadeler yer alıyor: “Çekim boyunca yaşadığı korku ile ekibin gözleri önünde sürekli titreyen bu karga, Saraçoğlu’nun set amirine uyguladığı emirlerle defalarca sıkıştırıldı. Set amirinin karga ellerindeyken ‘kalp atışlarını hissediyoruz, çok korkuyor’ sözlerine karşın sanki her şey yolundaymış gibi, zorlamalarla çekimlere devam edildi. Karganın sesini kaydetmek için yine yönetmen Saraçoğlu’nun emriyle, zor kullanılarak, gagası ve boğazı sıkılarak kargaya müdahaleler yapıldı. Senaryoda yer alan, sokakta karganın düştüğü sahne için, sahibi müsaade etmediğini özellikle belirttiği halde, Saraçoğlu’nun arkadaşı olan bir veteriner tarafından karga iğne yapılarak bayıltıldı. Gün ve set bitimlerinde kargaların beslenmesi ve yaşam alanları için hiçbir özen gösterilmedi.

Bu yaşananlardan birkaç gün sonra karga öldü. Filmde rol alan karga ile birlikte getirilen ve önceden İzmir’de bu karga ile uzun süre aynı ortamı paylaşan diğer karganın, filmde rol alan kargayı yediği söylendi. Gelen görüşler, karganın stresten öldüğü, diğerinin ise açlığı üzerine onu yediği yönünde. İşin sahibi olduğunu her defasında dile getiren yönetmen Saraçoğlu, bu olayın sorumluluğunu asla üzerine almadı.” Film ekibi, filmin yönetmeni tarafından konuyla ilgili kendilerine atılan mailde aşağılayıcı ve tehdit içeren ifadeler yer aldığını da belirtti.


Saraçoğlu'ndan açıklama: Kargalardan biri diğerini yedi

'Borç' filminin yönetmeni Vuslat Saraçoğlu, HAYTAP tarafından ortaya atılan iddialara yazılı bir açıklama ile cevap verdi. Saraçoğlu, yaptığı açıklamasında yaşamını yitiren karganın, filmde oynatılan diğer karga tarafından yendiğini belirterek şunları söyledi:

"HAYTAP’ın Twitter’da yaptığı açıklama bizim açımızdan hayal kırıklığı yarattı. Çekim sürecinde talihsiz bir olay yaşandı ve iki kargamızdan birisi öldü. Ancak bu olay HAYTAP’ın iddia ettiği gibi kötü muameleden kaynaklanmamaktadır. Maalesef kargalarımızdan biri diğerini yemiştir. Ölen kargamızın ismi Atom, diğerinin ismi ise Dalton’dur. Atom ve Dalton setimizin parçasıydılar ve böylesi bir vedaya hepimiz çok üzüldük."

Açıklamanın devamında ise şu cümlelere yer verildi:

İddialara gelince; özen göstermediğimiz, kötü muamele ettiğimiz, irtibata yanaşmadığımız tamamen gerçek dışıdır. Çekimlerde deneyimli bir veterinerimiz de bulunuyordu. Setin her bakımdan, ne kadar özenli, örnek bir set olduğuna yönelik çok sayıda övgü aldık. Gösterilen özene onlarca şahidimiz var. Ayrıca biz HAYTAP’a olayın detaylarıyla ilgili her türlü izahta bulunduk hatta gerekiyorsa veterinerimizle görüşmelerini söyledik. Ancak kendileri filmi sabote etmek isteyen bazı kişilerin, kötü niyetli iddialarını ciddiye almayı tercih etmiştir. Haytap’la yaptığımız görüşmeler haftalar öncesinde gerçekleşmiş olmasına karşın, kendilerinin bu iddiaları ilk defa filmimizin İstanbul Film Festivali’nin ulusal yarışmasına katılacağı belli olduktan sonra dile getirmeleri ise çirkin olmuştur.

Ayrıca yapılan açıklama ciddiyetsizdir, “yaralandı veya öldü” deniliyor. Daha olayın ne olduğu belli değilken kötü muamele olduğu iddia ediliyor. Yapılan bu açıklamada, ne olayın aslını yansıtmak, ne de Atom’un ölümüyle duygusal bir bağ kurmak gibi bir amaç göremiyoruz. Kargaların sesi olma iddiasında olan bir kurumun bir misyonu ciddiyetle yerine getirmelerini canı gönülden isteriz. Ama bunu yaparken, onca insanın aylarca süren emekleriyle ortaya çıkmış bir sanat yapıtını karalamadan, detaylı bir inceleme ve soruşturma sürdürülmesi daha yerinde olurdu. Konuyla ilgili etraflı bir basın açıklaması hazırlıyoruz, Teşekkür ederim.


'Bir karga ölmüş abartmayın diyenlere': Setlerdeki denetlemeyi geliştireceğiz

HAYTAP Sanat Temsilcisi Tuğçe Madayanti Dizici ise Çıplak'ın haberinde yaptığı açıklamada filmin ekibinden pek çok insanla ve Saraçoğlu ile görüştüğünü belirterek “Yönetmenin posterde ölen karganın resmini kullanmış olması ve festivale başvururken bu konuda festivale hiçbir açıklama yapmamış olması kabul edilemez. ‘Bir karga ölmüş abartmayın’ diyecek olan insanlara şunu demek isterim; ‘Filmlerde kullanılan ve zulüm gören tüm hayvanlar adına bugün bu ölen karganın sesi olacağız.’ Sinema ve TV sektöründe sistemde hayvan hakları açısından büyük bir boşluk var ve HAYTAP olarak bu denetleme sistemini geliştireceğimize söz veriyorum.”


Streç Film'den açıklama: İkinci karganın bunu yapabileceğini maalesef öngöremedik.

"Basına ve Duyarlı Kamuoyuna;

“Borç” filminin çekimleri esnasında oyuncularımızdan biri olan Atom ismindeki kargamızın üzücü ölümüyle ilgili olarak HAYTAP’ın ortaya koyduğu mesnetsiz iddialara cevap verme lüzumu hasıl olmuştur. İddialar özetle “iki karganın çekim boyunca kötü muamele gördüğü”, “kötü koşullarda kullanılma olasılığının yüksek olduğu”, “HAYTAP’la işbirliğine yanaşılmadığı” yönündedir.

Senaryo gereği filmde bir kargaya yer vermemiz gerekiyordu. Sette bu kargayı en uygun koşullarda nasıl barındıracağımızı çekimlerden aylar önce planlamaya, uzman görüşleri almaya başladık. Rol gereği uçamayan, hasta görünümlü bir kargaya ihtiyacımız vardı. Hayvana zarar vermemek (kanadını çekmemek, bant yapıştırmamak, sağlıklı bir hayvanı uçamaz hale getirmemek) için uzun süre boyunca uçamayan bir karga arandı. Çekimlerin gerçekleştiği Eskişehir’de deneyimli bir veteriner kanalıyla İzmir’den bir hayvan kurtarıcısına ulaşıldı. Hayvan kurtarıcısı özenimize, profesyonelliğimize güvenerek bize yardımcı oldu.

Çekimlerde bir kargaya ihtiyaç olmasına karşın iki karga getirildi. Bunun sebebi, hayvanların kurtarıcısının, birlikte bakılan bu hayvanların ayrılmaları durumunda strese girebileceklerini söylemesiydi. Bu hassasiyete dikkat ederek iki karga, Atom ve Dalton setimize katıldı. Çekimde yer alan karga strese girmesin diye getirdiğimiz ikinci karganın bunu yapabileceğini maalesef öngöremedik.

Kargaların set sorumluluğunu, sokak hayvanları ve özellikle kanatlı hayvanların tedavisi, bakımı konusunda tecrübeli olan, gerek HAYTAP gerek diğer hayvansever dernekleriyle işbirliği içinde çalışan Veteriner Hekim Sezayi Yılmaz üstlenmiştir. Yapılan uygulamalar ve gerçekleşen ölümün sebebiyle ilgili kendisinin açıklamaları şu şekildedir:

“Çekimler esnasında gerekli iki sahnede karganın strese girmesini engellemek amacıyla tıbbi prosedüre uygun olarak hafif sedasyon uygulanmıştır. Sedasyon, anestezi öncesi hayvanı sakinleştirmek için yapılan bir uygulamadır, alerjiye bağlı sebepler dışında öldürme riski bulunmamaktadır. Kamera arkası görüntülerinde de görüldüğü üzere, hayvanlar yarım saat sonra yemek ve su almaya başlamış, normal hallerine geri dönmüşlerdir. Üst üste iğne yapılması söz konusu değildir, hayvanlarda bayılma yaşanmamıştır.

Ölüm nedeni diğer karganın kanibalizm göstermesidir. Kargalarda dezavantajlı bireyleri yuvadan atmak ya da güçlü bireyin kanibalizmi sonucu dezavantajlı bireyi yemesi rastlanılabilen bir davranıştır. Söz konusu olayda, iki kargadan birinin diğerine göre daha kilolu ve güçlü olduğu gözlemlenmiştir. Güçlü birey dezavantalı bireyi öldürecek kadar yemiştir. Yaşananlar kargalar arasında sık karşılaşılan bir durumdur.“

HAYTAP’la işbirliğine yanaşmadığımızın iddia edilmesi de şaşkınlık vericidir. 31 Ocak 2017 11:15’te HAYTAP adına Tuğçe Madayanti Dizici kendilerine bir ihbar geldiğini belirterek yönetmenimizle irtibata geçmiş, kamera arkası görüntülerini istemiş, görüşme talep etmiştir. Tuğçe Hanım’ın isteği hemen yerine getirilmiş, incelenmesi için görüntüler kendisine gönderilmiş, olaya ilişkin her türlü açıklama yapılmıştır. Daha sonraki iletişim çabalarımızı ise kendisi yanıtsız bırakmıştır. Yapılan yazışmalar ve cevapsız çağrılarımız, konuya duyarlılık gösteren kamuoyunun belge dökümlerini talep etmesi halinde kendilerine temin edilecektir.

Tüm özenimize rağmen yaşanan olay hepimizi çok üzmüştür. HAYTAP’ın, yönetmenimizle kişisel husumetleri olan kimi set çalışanlarının filmi sabote etme çabalarına alet olması, film ekibinde yer alan oyuncular ve görüntü yönetmeni gibi filmin önemli bileşenleriyle görüşmeden, gerekli inceleme ve soruşturmayı yapmadan, karganın boğazını sıktılar gibi iddialarda bulunması ise bizi kahretmiştir. Bu iddiaların ilk defa, tam da İstanbul Film Festivali’nin Ulusal Yarışma bölümüne seçildiğimiz gün gündeme getirilmesi ise hayvan hakları savunuculuğundan uzak olup sansasyon yaratma çabasının ötesinde bir izahı yoktur.

Setimiz başta çalışma saatleri, çocuk oyuncuların çalışma koşulları, ödemeler olmak üzere hemen her konuda gösterdiğimiz özenle örnek bir set olmuş, takdir toplamıştır. Çalışma koşullarına ilişkin özenli davranmayı kendimize baştan ilke edinmişken, hayvan oyuncumuza karşı caniliğe varan davranışlarda bulunduğumuza yönündeki iddialar, onlarca insanın aylarca süren emekleriyle ortaya çıkmış bir sanat yapıtını karalama amacından başka bir hedef taşımamaktadır. Bu mesnetsiz iddiaları ortaya atıp filme zarar vermeye çalışanlar hakkında her türlü hukuki yola başvurulacaktır. Hayvanlara ilişkin nasıl bir zihniyet içinde olduğumuzu ise en iyi filmimiz anlatacaktır.

HAYTAP’ı sorumlu davranmaya ve hayvanseverlerin güvenini, kişilerin özel hırslarına alet etmemeye çağırıyoruz. Bu üzücü olayı araştırmak isteyen tüm hayvan hakları savunucularını bunu gerçekleştirmeye teşvik ediyor, talep edecekleri her türlü izahı ve belgeyi kendilerine sağlayacağımızı taahhüt ediyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Streç Film"


Borç filmi çalışanlarından açıklama: "Yönetmen, sorumluluğu üstlenip özür dilemelidir"

Borç filmi çalışanları yazılı bir basın açıklamasıyla yaşananlara dair bir açıklamada bulundu. Çalışanların imzasıyla yapılan açıklamada, “Yeter” dediğimiz hiçbir an kale alınmadı ve hayvanın yaşadığı durum, filmin çıkarları adına göz ardı edildi" denildi.

Açıklama şöyle:

Borç Filmindeki Karganın ölümü üzerine basına ve kamu oyuna duyurumuzdur:

Normal bir ortamda kargaya karşı uygulanan kötü muameleden şikayetçi olan kişilere teşekkür edilmesi gerekirken karalanmaya çalışılmamız ve yalancılıkla suçlanmamız üzücüdür. Film ekibinden 11 kişi olarak konuyu gündeme getiren bizler için sözlerimizin yalan olduğunu ifade etmelerine şaşırmıyoruz, ifadelerimizin arkasındayız. Bizi yalancılıkla suçlayanların ya kişisel çıkarları vardır ya eksik bilgileri vardır ya da kankacılık vicdanlarını köreltmiştir. Sonuçta bir karga ölmüştür. İnsanları özür dilemeye çağıracaklarına önce kendileri sorumluluğu üstlenip özür dilemelidir. Yönetmen gemi kaptanıdır ve işin etiğine yakışan suçu kabul etmesidir.

Yalan söylediğimizi iddia ettikleri bazı meselelere gelince:

Karganın sette olması Saraçoğlu’nun “şirin göründüğü” gerekçesi ile verdiği bir karardır. Senaryoda önce kumru diye bahsi geçen hayvan, son aşamada karga ile değiştirilmiş ve bununla ilgili, iddia edildiğinin aksine hiçbir ön çalışma yapılmamış, hiçbir uzmandan ya da profesyonel bakıcıdan destek alınmamıştır.

Kargaların set sorumluluğunu üstlendiği söylenen veteriner, filmde veteriner rolünü oynamak ve kargalara iğne yapmak üzere sete gelen bir veterinerdir. Toplamda 3 gün sette bulunmuştur, kendisinin geliş-dönüş biletleri bunun kanıtıdır. Ayrıca kendisi setin başında evde karganın kullanıldığı sahnelerde değil, ilk kez açık hava çekiminde karganın bayılması gerektiği için geldi, iğne yapmayı Vuslat Saraçoğlu’nun arkadaşı Mete Özkurt’a öğretip, rolünü oynadıktan sonra gitti. Açık hava çekiminde iki kargaya birden iğneler vuruldu, kendisi ile ekipten arkadaşlarımızın konuşmasına rağmen, bir şey olmayacağı ifade edilerek, sadece bir sahne için diye başlanan bu uyuşturma işlemi, Mete Özkurt’un yaptığı iğneler ile, sonraki günlerde de devam etti.

Borç film setine getirilen iki kargadan birinin ölümü üzerine, ekipten hiç kimseye açıklama yapılmadı, kargayı sahiplenen kişiye de hiçbir zaman açıklama yapılmadı. Bizler bir iki gün içinde bu durumu öğrendik ve bir izahat bekledik. Hepimiz, set süresince yaşananları bizzat gördük, yaşamına özen gösterilmeyen, rol yapması için zorlanan karganın durumunu da gördük. Fakat her şeyin sahibi olduğunu her fırsatta dile getiren yönetmen ve yapımcı Vuslat Saraçoğlu’nun direktifleri ile hareket etmek zorundaydık. “Yeter” dediğimiz hiçbir an kale alınmadı ve hayvanın yaşadığı durum, filmin çıkarları adına göz ardı edildi.

Birinin ölümü üzerine, diğeri ile sete devam etme ihtimalinin olduğunu öğrenince ise buna şiddetle karşı çıktık. Ekip olarak, başladığımız işi sağ salim teslim etmek ve ayrıca başka bir hayvanın kullanımına izin vermemek için sete devam ettik. Şimdi, afişte hiçbir şey olmamış gibi yaşamını yitiren karganın kullanıldığını görmek bizim için kanımızı donduran son nokta olmuştur.

HAYTAP'ın film setlerindeki hayvan hakları ile ilgili başlattığı çalışmanın ne kadar önemli olduğunu bu vesile ile görmüş olduk. Kendi film çıkarlarını, kariyerlerini korumak isteyenlerin sözlerine karşı, hayvanların haklarını korumak için bir denetim sisteminin bulunmasının bir zorunluluk olduğunu düşünüyoruz.

Borç Film Çalışanları
Serkan Çetinkaya (Uygulayıcı Yapımcı)
Sinan Kut (Yönetmen Yardımcısı)
Elif Sözen (Yönetmen Yardımcısı)
Uğur Naymanlar (Reji Asistanı)
Alper Eraydın (Sanat Ekibi)
Çiğdem Uzundağ (Makyöz)
Damla Zavur(Kostüm Sorumlusu)
Mesut Tasasız (Yapım Amiri)
Cansu Gülmez (Yapım ekibi)
Hüseyin Demirbüken(Yapım ekibi)
Halil Tuncay (Ses ekibi)


Hayvan hakları savunucularından tepki: "Bir de haberi yapandan özür bekliyoruz diyorsunuz"

Hayvan hakları aktivisti ve gazeteci Zülal Kalkandelen de Twitter'dan yaptığı paylaşımla ölümü protesto etti. Kalkandelen, "Rol gereği uçamayan, hasta görünümlü bir kargaya ihtiyacamız vardı" ne demek? Yürüyemeyen, hasta görünümlü bir insanı isteği dışında sete getirip sakinleştirici yaparak filmde oynatıyor musunuz? Yaptığınız açıkça sömürüdür. Bir de haberi yapandan özür bekliyoruz diyorsunuz!" dedi.


Veteriner Özkurt: "Saraçoglu'nun en büyük kusuru en büyük kusuru mürettebatın bir kısmını yanlış seçmesidir"

Film çekimlerinde sette bulunan Dr. Mete Özkurt ise olaya dair sosyal medyada bir açıklama yaptı. Özkurt, kendisine yöneltildiğini ifade ettiği iğne yaptığını sette öğrendiği iddiasına, "Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde öğretim elemanıyım. Doktorum. Ayrıca İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nden 2007 yılında mezun oldum. Yani hem veteriner hekimim hem de branşımda akademisyenim. Dolayısıyla iğne yapmayı sette öğrendiğim iddiası bu arkadaşların nasıl bir hayal dünyasında yaşadıklarının göstergesidir" şeklinde cevap verdi.

Özkurt'un açıklaması şöyle:

“Yönetmenin geminin kaptanı olduğu doğrudur. @VuslatSaracoglu nun en büyük kusuru mürettebatın bir kısmını yanlış seçmesidir. Umarız HAYTAP aynı hataya düşmez. Çünkü, bu iddiaları ileri süren arkadaşlar çamur atma işini sürdürebilirler. Benim yazacaklarım bu 11 kişiye cevap değildir. Ama adımın da geçtiği bazı iddialar hakkında birkaç şey söylemek isterim ki hayvan hakları savunucuları kimlerin sözüyle hareket ettiğini bilsinler. Bu arkadaşların bilmemeleri mümkün değil ama yine de belirteyim, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde öğretim elemanıyım. Doktorum. Ayrıca İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nden 2007 yılında mezun oldum. Yani hem veteriner hekimim hem de branşımda akademisyenim. Dolayısıyla iğne yapmayı sette öğrendiğim iddiası bu arkadaşların nasıl bir hayal dünyasında yaşadıklarının göstergesidir.

Şunu da tekrar etmek isterim. Kargaların bakımları hakkında karar verme sorumluluğu veteriner hekimimiz Sezayi Yılmaz’daydı. Çünkü Sezayi kanatlı hayvanlar konusunda uzmandır. Hayvanların bakımı için ön hazırlık yapılmadığı söyleniyor. Hayvanların kurtarıcısıyla iletişime geçmemizi sağlayan Eskişehir’in tanınan Veteriner Hekimi Turgay Özdemir ve ben de dahil olmak üzere Sezai’nin denetiminde 3 veteriner 2 kargamızla ilgilenmiştir. Nerede bulunduklarının, kimlerle iş yaptıklarının farkında olmayan bu insanların sözleriyle hareket eden HAYTAP ne yaptığını bir kez daha düşünmelidir.

Boğazı sıkılan karga iddialarından, senaryodaki kumruya geldik, buradan kim bilir nerelere gideceğiz. Yönetmenin geminin kaptanı olduğunu söylüyorlar, doğrudur. Vuslat Saracoglu'nun en büyük kusuru en büyük kusuru mürettebatın bir kısmını yanlış seçmesidir. Umarız HAYTAP aynı hataya düşmez.

Saygılarımla,

Dr. Mete Özkurt "


Av. Saraçoğlu: Kendisine 'film ekibi' diyenler filmin sınırlı bir kısmı

Filmin yönetmeni Vuslat Saraçoğlu'nun avukatı Mert Saraçoğlu, gazetemize yaptığı açıklamada, "Karganın ölümüne ilişkin asılsız iddianın sahipleri aynı haberde ‘Borç adlı filmin ekibi’ olarak anılmış, bu kişilerin film yapımında görev alan ekibin sınırlı bir kısmını oluşturduğu gerçeği göz ardı edilmiştir" dedi.