Birlikte yeneceğiz, biz bize yeteriz, komşu komşunun kayyumuna muhtaçtır, ak akçe bademler ve tanıdıkları eşleri dostları ezsin, üzerine de ejder meyveli sumutilesin diyedir. Doğru söyleyeni 1150 küsur odadan kovarlar, ayağını yorganına göre Kubat, 14 Kubat sevgililer günü, Sevginin Gücü “Leon”, Semih Saygıner gibi dik dur, en sevmediğim müzik grubu sevimsiz Oasis kardeşler…

Peki Kemal Sunal kaç kere kadın kılığına girdi oynadığı filmlerde ve kaç kere oynadığı roldeki karaktere bir erkek aşık oldu?

Biz bize yeter miyiz, yoksa sadece Cengiz’e Kalyon’a ve Limağ’ğa mı yetiyoruz? Vatandaşın vergi borçları neden sıfırlanmıyor? Bizim parasını verdiğimiz S-400’ler ne oldu? Sadece borusunu mu alacağız? Cin işi japon işi, bunu yapan Huaveeeyyyyiiii. Dünya kadar malın olacağına, Apple kadar retinan olsun, sakla samanı iktidar satsın, mercimek pişirmek için değil başka ülkelerden satın almak içindir. Hepsine alışıyor insan, hepsine ne fena… İnsanlar var sevdiğim, yıllardır görmediğim, paralar var yıllardır almadığım. Yolsuzluk var, yolsuzluk yok galiba. Yapmak istediklerim, yapmayı pek bilemediklerim… Kandırıyorum herkesei önce halkımdan başlıyorum, sanırsın şeytan taşlıyorum. Ayaklarınız baraj gölü olsun, başınız deniz… Sonra vurun kafanızı nereye isterseniz.

Ve daha neler neler...

Bugün sapıttık, bugün çıldırdım, bugün zamanda yolculuk yapıp Kartal İmam Hatip’ten dereceyle mezun oldum, bugün büyük ihaleler aldım, bugün harcayamayacağım kadar para kazanıp kimseye yardım etmedim, bugün yardımlarımı vergiden düştüm, bugün de işçilerimin alın terinden yedim, bugün de çok lüks arabalara binip Instagram’a stori attım, bugün de babam sağ oldu, bugün de arkamdakilere güvendim, bugün de kendimden başka kimseyi düşünmedim, bugün de evimin fıskıyeli 400 metrekare bahçesinden “Evde kal” mesajı verdim, bugün de kimseyi iplemedim. Bungün de ormanları kestim, bugün de millet can derdindeyken ona buna posta koydum, kızdım. Bugün de düşmanlar ürettim, onları başımıza sardım. Bugün de halk için değil para için çalıştım. Bugün de insanların inançlarını sömürdüm, bugün de hak etmediğim kadar kazandım, bugün de sadece kendim için sevimsiz ve zevksiz bir şekilde yaşadım. Bugün de halkımdan korktum, bugün de odalarda fikirsiz kaldım, bugün de vizyonsuzum, bugün de “Sosyal devletiz yeeaa” deyip, bedava maske dağıttım, bugün de iş yapar gibi görünüp kafamı kuma gömdüm, bugün de haberleri dinlemedim, bugün de kimseyi dinlemedim, bugün de kendimi ve çevremi besledim. Bugün de ihalelerden el hareketiyle indragandi yaptım, bugün de bana borcu olanları darladım, bugün de kiracıma ihtarname yollayıp Mayıs ayı için zam istedim. Bugün de sokakta dolaşanlara bağırıp çağırdım ama onları evde tutacak hiçbir şey yapmadım. Bugün de vasıfsız yasaklarla, sansürlerle uğraştım. Bugün de kandırıldım, bugün de yanılmadım, bugün de dik durdum, bugün de dün dediğim şeyleri reddettim, bugün de her şeyin sorumlusu olarak başkalarını gösterdim. Bugün de onu bunu ve hatta şunu tehdit ettim, bugün de şiddetten beslendim, bugün de savaş karşıtlarına kızdım, bugün de ölüm orucunda insanların hayatını kaybetmesine engel olmadım, bugün de çalışanın değil patronun yanında durdum. Bugün de patronlar benim yanımda durdu. Bugün de herkesten çok ben haklıyım.

En azından ben samimiyim, en azından size yalan söylemiyorum.

Buyurun dostlar buyurun halil İbrahim sofrasına...

Boş tencere salonumuz üst kattadır. Herkesin üstünde sadece boş tencerelerle dolu bir odadayım. Kırkbin kapılı bir handayım, hayat kalıcı, kefenin cebi var…

Cennet ve cehennem de şu an ve burada ama sadece istediklerime istediğim kadar var. Buyurun dostlar buyurun.