Geçenlerde okumuştum, Ada futbolunun amatör liglerinde yer alan Gloucester City A.F.C 12 seneden sonra yeniden evine dönecekmiş. Renkleri bizim Galatasaray’ı andırıyor, futbol alemindeki lakapları ‘Tigers’ (Kaplanlar). Amatör olsalar da kökleri derin, 1883 senesinin baharında kurulmuşlar, alt liglerin sükûnetinde geçmiş zamanları. 2007 senesinin Temmuz ayında 3.200 kapasiteli mabetleri Meadow Park Stadı sel felaketi sonrasında kullanılmaz hale gelince yollara düşmek zorunda kalmışlar. O süre içinde dört amatör kulübün sahasını paylaşmışlar, en son evleri Gloucester’a 40 kilometre uzaklıktaki Evesham kasabasının stadı. “Bir senede 21 kez taşınmak gibi bizim hikâyemiz” diyor başkanları Alex Petheram ve devam ediyor: “Başkalarının evleri nicedir evimiz oldu, maçımızı oynadıktan sonra toplanıp gidiyoruz, sonra başka bir ev, başka kasabalar…” Velhasıl her takım Arsenal veya Tottenham gibi mükemmel bir mabede sahip olamıyor, bazıların hikâyesi Murathan Mungan’ın dizelerindeki gibi: “Neresi sıla bize, neresi gurbet, yollar bize memleket.”

Ekim ayının ilk Pazar gününde Arsenal’in görkemli stadının konuğu Bournemouth, Dorset bölgesindeki 184 bin nüfuslu şirin sahil kasabasının kırmızı siyahı, namı diğer Cherries (Kirazlar). Kasaba nüfusunun büyük bölümü yaşlı ve emeklilerden oluştuğu için ülke folklorunda “God’s waiting room” (Tanrı’nın bekleme odası) olarak nam salmış. 2018-19 sezonunu 14. sırada tamamladılar, 27 kişilik kadronun ortalama yaşı 26.1, toplam değeri 300 milyon Sterlin. Emirates Stadı uğurlu gelmiyor onlara, oynadıkları beş maçta da sahadan yenik ayrıldılar ama bu sezon lige iyi başladılar, ilk 7 maçta topladıkları 11 puan Premier Lig tarihindeki en iyi ikinci dereceleri. Yeri gelmişken 27 yaşındaki golcüleri Callum Wilson’ı da anmadan geçmeyelim. Beş sezon alt liglerde Coventry City’de top koşturduktan sonra 2014 yazında 3 milyon sterlin karşılığında takıma transfer oldu. O tarihten günümüze 143 maçta 58 golü var, şimdilerde değeri 30 milyonun üzerinde. Kulüp tarihinin İngiltere Milli Takım formasıyla gol atan ilk oyuncusu olduğunu hatırlatalım…

İki takımın da bolca top kaybı yaptığı ilk bölümden sonra ev sahibi solda Saka, sağda Pepe ile tehlikeler yaratmaya başlıyor ve henüz 9. dakikada öne geçiyor, Pepe’nin kornerine kafayı vuran Luiz. Golde Bournemouth savunmasının ortasında Cook ve Ake adam paylaşımında hatalı.

2. devreye daha istekli başlıyor Bournemouth, 50’de kaçırdıkları pozisyon maçın kırılma anı. Wilson kaleci Leno’yu da geçtikten sonra kale yerine pası tercih edince golden oluyorlar. İlk devrede savunmada rahat olan Arsenal, ikinci devrede Wilson ve sağda King’in oyuna ağırlığını koymasıyla zor anlar yaşıyor. 62’de Arsenal’de o ana kadar hayal kırlığı yaratan Pepe yerini Standart Liege maçının yıldızı 18 yaşındaki Martinelli’ye bırakıyor. 60’tan sonra farklı bir Bournemouth izliyor Emirates Stadı’nı dolduran 60.036 futbolsever. Arsenal orta sahasında oyunu kontrol edecek bir liderin olmayışı oyunun gidişini misafir takımın lehine çeviriyor, hücuma çıktıkları anlarda orta sahayı çabuk geçiyor Bournemouth. Son 10 dakikada aradığı golü bulmak için iki değişiklik yapıyor hocaları Howe, Arsenal can havliyle skoru koruma telaşında. 90’da Wilson’dan önce topa ayak koyan Luiz mutlak golü önlüyor. Velhasıl ilk devrede kötü, ikinci devrede iyi oynadığı ancak yakaladığı fırsatları değerlendiremediği maçta üç puanı bırakıyor sahil kasabasının takımı. Maçtan sonra hocaları Howe, puan çıkarabilecekleri maçtan yenik ayrıldıkları için üzgün olduklarını, maçın ikinci devresinde sezonun en iyi futbolunu oynadıklarını dile getiriyor…