Adalet Bakanı Bozdağ, FETÖ ile ilgili sözlerine yönelik eleştirilere verdiği yanıtta hiçbir zaman FETÖ ile yan yana olmadığını iddia etti. Fethullah Gülen'e ilişkin geçmiş dönemde kullandığı ifadeleri hatırlatılan Bozdağ, sözleri 'döneme göre' kullandığını söyledi, "O sözler o dönemde söylenmiş sözler. Ama keşke söylememiş olsaydık" dedi.

Bozdağ'dan FETÖ eleştirilerine yanıt: O günün şartları içerisinde söylenmiş sözler

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, FETÖ ile ilgili kullandığı ifadeler nedeniyle yapılan eleştirilere, "O sözler o dönemde söylenmiş sözler. Ama keşke söylememiş olsaydık. O günün şartları içerisinde terör örgütü vasfı ortada olmadığı için söylenmiş..." şeklinde yanıt verdi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Adalet Bakanlığı, 2023 yılı bütçe kanun teklifleri ile Sayıştay raporları görüşüldü. Görüşmelerde Adalet Bakanı Bozdağ'a geçmişte FETÖ ile ilgili sözlerine yönelik eleştirilere yanıt verdi.

"BENİM ÖLÜMÜM İÇİN BU ALÇAKLAR BEDDUA SEANSLARI YAPTILAR"

Bozdağ, hiçbir zaman FETÖ ile 'yan yana' olmadığını savundu. Bozdağ, "Ben rahatsızlandım, bilen arkadaşlar var. Benim ölümüm için bu alçaklar beddua seansları yaptılar. Ben FETÖ ile hiçbir zaman yan yana olmuş değilim. Toplantılarına o dönem giden pek çok şey, sizi davet ediyorlar. Bir yere gittiğiniz kongreye o partinin üyesi mi oluyorsunuz?" ifadelerini kullandı.

Milletvekillerinin söz alarak yaptığı eleştirilere ve sorduğu sorulara cevap veren Bozdağ, şunları kaydetti.

"Hiç kimse FETÖ’ye terör örgütü dememiş. Sadece bizim dönemde değil, bizden önce Cumhurbaşkanlığı yapmış merhum Demirel, halen hayatta olan Sayın Sezer, merhum Özal, artı başbakanların, bakanların hepsi terör örgütü dememiş. Hiçbir parti genel başkanı da dememiş. Hiçbir partinin temsile yetkili kişisi de dememiş. İlk defa FETÖ/ PDY’ye önce haşhaşi, sonra legal görünümlü illegal yapılar, sonra FETÖ/PDY silahlı terör örgütü diyen başbakan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. Cumhurbaşkanı da Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bunların altıda da MGK üyesi olarak benim imzam vardır. Şerefle attığım bir imzadır.

"BEN FETÖ’YÜ YARGIDAN SİLEN ADAMIM"

Ben 25 Aralık 2013’te Adalet Bakanı oldum. Ben FETÖ’yü yargıdan silen adamım. FETÖ ile mücadeleyi en üst düzeyde yapan adamım. Bakan olduktan sonra HSK’daki herkesin görevine son veren kanunu getirdik. Adalet Akademisindeki görevlere son verdik, bakanlıkta büyük ayıklama yaptık. Bütün çalışmalarımızı Yargıtay’dan, Danıştay’dan, yargının içinde FETÖ’yü ayıklamak için yaptık. 15 Temmuz’dan sonra FETÖ’nün aleyhine konuşan çoğaldı ama biz 15 Temmuz’dan önce 17/25 Aralık’la birlikte FETÖ’ye karşı hem hukuk yoluyla, hem de hukuk içi yöntemlerle mücadeleyi başlatmışız. Şimdi Bank Asya’ya karşı yargı bir karar vermiş, FETÖ’nün terör örgütü kimliği ortaya çıkmış, orada gidip kapının önünde savunanlar terör örgütü ile irtibatlandırılmıyor, itham edilmiyor ama daha hiçbir vasıf yokken konuşulmuş bir söz getirilip yapıştırılıyor. STV, Zaman gazetesi ile ilgili süreçler işlerken de öyle. Kapılarında kim durdu? Hakeza şimdi KHK’lıları iade edeceğiz, KHK’lılar kimler? FETÖ ile üyelik, iltisak, irtibat içinde olduğu değerlendirilerek kamudan uzaklaştırılanlar. Şimdi bunu söyleyen başka yerde olacak, ben başka yerde olacağım.

"O SÖZLER O DÖNEMDE SÖYLENMİŞ SÖZLER"

15 Temmuz’da bu Meclis’in çatısı altında CHP’li de çok kıymetli arkadaşlarım vardı. Bir kısmı da burada, diğer partilerden de arkadaşlarımız vardı. Benim o sözümü ikide bir pişirip pişirip koyanlar 15 Temmuz’da söylediklerimi hiç görmediler. Biz terör örgütü vasfı çıktıktan sonra, FETÖ terör örgütüdür, Fetullah Gülen terörist başıdır, vatanımıza, milletimize, dinimize ihanet etmiş hain oğlu haindir, bütün ekibiyle beraber ABD’ye uşaklık yapıyor. Biz bunu görüyor ve gördükten sonra tavır koymuşuz. Bunun gereğini de yapıyoruz. O sözler o dönemde söylenmiş sözler. Ama keşke söylememiş olsaydık. O günün şartları içerisinde terör örgütü vasfı ortada olmadığı için söylenmiş. Birisi cinayet, suç işlemeden siz onun hakkında olumlu bir şey söylediniz, sonra geldi birini vurdu. Katil dediğinizde gitti terör eylemi yaptı, terörist dediğinizde geldi Meclis’i bombaladı, 251 vatandaşımızın şehit olmasında eli var.

Bizim yaptığımız ortada, bizim abdestimizden şüphemiz yoktur. FETÖ ile Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu mücadeleyi biz yürüttük. Çok net söylüyorum, eğer Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu cesur irade olmasaydı, bu mücadele başarı ile yürütülemezdi. Bir yandan FETÖ’cü alçaklar, bir yandan onları destekleyenler bizim hakkımızda bir sürü iftirayı servis ediyorlar. Ben rahatsızlandım, bilen arkadaşlar var. Benim ölümüm için bu alçaklar beddua seansları yaptılar. Ben FETÖ ile hiçbir zaman yan yana olmuş değilim. Toplantılarına o dönem giden pek çok şey, sizi davet ediyorlar. Bir yere gittiğiniz kongreye o partinin üyesi mi oluyorsunuz? Sizi davet ediyorlar bir derneğe o derneğe gittiniz, o derneğin üyesi mi oluyorsunuz? Biz hukuk içinde mücadelemizi sürdürdük, sürdürmeye devam edeceğiz.

DEVAM EDEN YARGILAMALAR

3 bin 885 hâkim hakkında ihraç, 217 kişi hakkında meslekten çıkarma. Geri verme. Bu kapsamda bugüne kadar 4 bin 359 kişi hakkında işlem yapılmıştır. Ayrıca FETÖ/PDY kapsamında adli yönden yapılan işlemlere ilişkin de istatistik. Bugüne kadar 4 bin 646 hakim ve cumhuriyet savcısı hakkında yürütülen adli işlem var. Bunlardan 2 bin 238 kişi hakkında mahkumiyet kararı verilmiş. 992 kişi hakkında beraat kararı verilmiş. 27 kişi hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş. 811 kişi hakkında cumhuriyet başsavcılığınca kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verilmiştir. 157 kişini cumhuriyet savcılığınca soruşturmaları, 411 kişinin yargılamaları devam etmektedir.

Adalet Bakanlığında da 7 bin 530 personelle ilgili FETÖ ile ilgili üyelik, iltisak, irtibat nedeniyle meslekten uzaklaştırıldıklarını ifade etmek isterim. Yargıtay ve Danıştay’da da aynı şey yapıldı. Bu vesileyle de yargımızın 15 Temmuz 2016 hain darbe teşebbüsü sırasında ortaya koyduğu onurlu mücadeleyi de saygıyla anıyorum."

(ANKA)