Brexit ve İngiltere solu

CHRISTIAN BUNKE/MANCHESTER

İngiltere’de doğrudan AB’den çıkış tartışmalarına bağlayamayacağımız sosyal ve siyasal bir mücadele yürütülüyor. Postane hizmetlerinde görevli yüz bin çalışan özelleştirmelere karşı haklarını korumak için grev hazırlığı içerisinde. Bu sonbahar İngiltere tarihinin en büyük sendikal mücadelesine tanık olabiliriz. Bunun yanı sıra temizlik hizmetleri, demiryollu çalışanları, sağlık ve kamu çalışanları alanlarında yürütülen orta ölçekli mücadeleyi de belirtmek gerekir.

Keza çevreci hareketler oldukça aktif. Bilhassa ülkenin kuzeybatısında tayzikli suyun yeraltında sıkıştırılması yoluyla enerji üretilmesinin yaratacağı çevre felaketlerine yoğunlaşmış durumdalar. “Extinction Rebellion” isimli çevreci grup bir süredir Manchester sokaklarını tutmuş durumda.

İngiltere’nin tanınmış solcu ve muhalif kalemlerinden gazeteci Paul Mason hâlihazırda en anlamlı mücadeleyi Boris Johnson’un darbe girişimine karşı verdiği mücadeleyle yeniden hayata dönen, Demokrasi hareketi olduğunu düşünüyor. Hareketin şu anda nasıl bir çizgi izleyeceği konusunda kafası karışık durumda çünkü İngiliz solu AB’den çıkışı ifade eden Brexit konusunda çok farklı konumlar almış durumda.

Mason’un Wochenzeitung Freitag gazetesinde belirttiği üzere, dipten gelen ilerici bir dalganın iktidardaki Johnson’un Muhafazakâr Partisi’ni alaşağı edebileceğini düşünüyor. Yeşillerden, Liberal Demokratlara ve elbette Jeremy Corbyn ‘in öncülüğünde İşçi Partisi’ne değin uzanan bir yelpaze bu. Mason’a göre Liberal Demokratların ilk oylamada muhafazakârları desteklemiş olması fazla üzerinde durulacak bir mesele değil çünkü asıl önemli olanın birbirinden farklı da olsa itirazların tıpkı 19. yüzyılın son çeyreğinde Vatikan’ın sosyal hayattaki etkisini kırmaya yönelik birçok farklı çevrenin verdiği Kültür Savaşı olarak adlandırılan dönem ile benzeştirilebileceğini ifade ediyor.

Elbette bu farklı pozisyon alışlar sokak gösterilerinde de kendisini hissettiriyor. Salı akşamı parlamento binası önünde İşçi Partisi’nin ağır toplarının ve tanınmış sendikacıların söz aldığı, Muhafazakâr Parti’yi devirmeye yönelik erken seçim çağrısının yapıldığı bir protesto gösterisi düzenlendi.

Ash Sarkar ve Owen Jones gibi muhalif isimler, Nakliye İsçileri Sendikasını temsilen anlaşmasız Brexit’i savunan Eddie Dempsey’nin konuşmacılar listesinde yer alıyor olması nedeniyle eyleme verdikleri desteği son anda geri çektiler. Remsey Londra’da temizlik işçileri sendikasını organize etmeye çalışıyor ve asıl rahatsızlık uyandıran yönü Sol bir Brexit’in mümkün olduğunu savunuyor.

İşçi Partisi Milletvekili Laura Smith Komünistische Tageszeitung gazetesinde kaleme aldığı yazıda, Demokrasi hareketinin yalnız AB’den çıkışa odaklanmasının büyük bir hata olacağı uyarısını yaptı. Bunun “Parlamentoya karşı Halk” sloganıyla seçimlere hazırlanan Johnson‘ın tuzağına düşmek olacağını, tek başına AB’den çıkışın bir anlam ifade etmeyeceğini, ülke için gerekli olanın demokratik bir değişim olduğunu bunun ise sosyalistlerin iktidarı ile mümkün olduğunu savundu.

Yine sendikal hareket içerisinde solun önemli isimlerinden kabul edilen Belediye Çalışanları Sendikası PCS’in genel sekreteri Mark Serwotka, 23 Ağustos’ta yaptığı açıklamayla, Brexit krizi içinde boğulan birçok sosyal temanın daha öne çıkarılması gerektiğini vurguladı. Olası bir erken seçimde Johnson’a karşı yürütülecek bir seçim kampanyasının sendikaların taleplerini açığa çıkarması gerektiğini, Brexit tartışmaları ile iktidarın her gün katmerleşen sorunlara rağmen toplumu paralize edebildiğini, oysa yoksulluğun, sefaletin, sokaklarda yaşayan evsizlerin rekor düzeylere ulaştığını bu yüzden ülkenin Radikal bir İşçi Partisi iktidarına ihtiyacı olduğunu ifade etti.

Junge Welt gazetesinden çeviren: Gencay Sözüdoğru