DW Türkçe, Brezilya'da 1,3 ton kokainle yakalanan Türk uçağıyla ilgili gizli belge ve ifadelere ulaştı. Uçakta İspanyol yolcunun dışında üç kişinin daha olması gerekiyordu. Yolcunun avukatına göre emirleri veren pilottu.

Brezilya'da 1,3 ton kokainle yakalanan Türk uçağıyla ilgili gizli ifadeler ortaya çıktı

İstanbul merkezli ACM Air Charter şirketine bağlı TC-GVA kuyruk kodlu özel Türk jetinin 4 Ağustos 2021'de Brezilya'da polis kontrolünde yakalanmasının ardından başlatılan soruşturmalar hem Brezilya'da hem de Türkiye'de sürüyor.

Kokaini taşıyan uçaktaki tek yolcu olan Angel Gonzalez Valdez hastalığından dolayı gözaltında yaşamını yitirirken, uçağın Türk pilotu Veli D. Brezilya'da delil eksikliğinden geçen yılın aralık ayında tahliye edilmişti. DW Türkçe'den Pelin Ünker ve Serdar Vardar'ın haberine göre, Angel Gonzalez'in Brezilyalı avukatı, Türkiye'ye döndüğü gün gözaltına alınıp tutuklanan Veli D. ile ilgili çarpıcı iddialarda bulundu.

'SADECE PİLOTUN EMİRLERİNE UYDU'

Brezilyalı avukat Maria Das Dores Gonçalvez Cavalcante, müvekkili Angel Gonzalez'in Brezilya'nın kuzeyinde bulunan Fortaleza Havalimanı'ndaki uçakta gözaltına alındıktan 81 gün sonra, 24 Ekim 2021'de ölmeden önce kendisine itirafta bulunduğunu iddia etti. Avukat Cavalcante, "Angel hastanedeyken operasyonla ilgili pek bir şey bilmediğini, sadece pilotun emirlerine uyduğunu itiraf etti" diye konuştu. Avukat, "Pilotun uyuşturucu kaçakçılığından haberi olmaması imkansız" diye de ekledi. Cavalcante, müvekkilini her ziyaretinde, kendisinden tutuklu bulunan Veli D.'nin iyi olup olmadığını kontrol etmesini istediğini söyledi.

Ceará Eyaleti'nin Polis Şefi Alan Robson 4 Ağustos 2021'de yerel medyaya yaptığı açıklamada elde ettikleri belgeler ve yaptıkları sorgulamalar sonucunda pilotun da bu kaçakçılıkta rol aldığını düşündüklerini kaydetmesine rağmen Veli D. 16 Aralık 2021'de serbest bırakılmıştı.

Veli D., Türkiye'ye döndükten sonra ise tutuklandı. D.'nin 26 Aralık 2021'de İstanbul Havalimanı'nda gözaltına alınmasının ardından ACM Air'in İstanbul'daki ofisine baskın yapan polis, şirketin sahibi Şeyhmus Özkan ve çalışanlarını da gözaltına aldı. 30 Aralık'ta Özkan ve yedi şirket yetkilisi serbest bırakılırken savcılığın itirazı üzerine tekrar gözaltına alınan Şeyhmus Özkan 31 Aralık 2021'de cezaevine gönderildi. Brezilya'da serbest kalan pilot Veli D. ve Şeyhmus Özkan'ın Türkiye'de neden tutuklandığı, soruşturma gizli yürütüldüğü için bilinmiyor.

DİKKAT ÇEKEN DETAYLAR

Ceará Eyaleti'ndeki Beşinci Bölge Federal Mahkemesi kayıtlarında Türkiye'den gelen uçuş ekibindeki üç kişi ve yer hizmetleri çalışanlarının ifadeleri yer alırken pilot Veli D. ile yolcu Angel Gonzalez Valdez'in sessiz kalma hakkını kullanmaları dikkat çekti.

Yardımcı pilot M.G.'nin ifadesine göre 4 Ağustos 2021'de İspanya'nın Malaga şehrinden Brezilya'nın Ribeirão Preto şehrine gelen uçak, dört yolcu alması gerekirken sadece bir yolcu aldı. M.G., uçuş ekibinde bulunan teknisyen Ö.Ş.'nin, böyle bir görevi olmamasına rağmen sonradan kokain dolu olduğu anlaşılan valizleri uçağa yerleştirmeye yardımcı olduğunu belirtti. Her biri yaklaşık 54 kilo ağırlığında 24 adet valiz uçağa yüklendi. Yolcu Angel Gonzalez Valdez ise yüklemenin ardından uçağa bindi. Teknisyen Ö.Ş. ile hostes S.C. de ifadelerinde M.G.'yi doğrulayarak toplamda dört kişi almaya geldiklerini söylerken pilot Veli D.'yi ACM Air'de çalışmadan önce tanımadıklarını belirttiler.

Soruşturma dosyasına göreACM Air'e havalimanında yer hizmetleri sağlayan Líder Aviação'nun çalışanları da Türk şirketin şüpheli işlemlerde bulunduğuna işaret ettiler. Şirketin bütün ödemeleri nakit yapmak istediğini belirten Líder Aviação firması çalışanları, ACM Air ile birçok kez iletişime geçip kredi kartı detaylarını istemelerine rağmen cevap alamadıklarını söylediler. Havacılık sektöründe nakit ödeme yapılmadığını aktaran çalışanlar, aynı zamanda uçağın Fontoura adlı hangara gitmesi gerekirken Gold Sky adında kendisine ayrılmayan başka bir hangara gittiğine dikkat çektiler.

YANITSIZ KALAN SORULAR

Avukat Maria Das Dores Gonçalvez Cavalcante, yaptığı açıklamada, ölümünden yaklaşık bir ay önce, 29 Eylül 2021'de yaptıkları görüşmede, müvekkili Angel Valdez'in ailesine 500 bin avro bıraktığını söylediğini öne sürdü. Brezilyalı avukat, bu itirafın ziyaret kayıtlarında da yer aldığını belirtti. Angel'in itiraflarının neden mahkeme kayıtlarında yer almadığı sorusuna Cavalcante, korktuğu ve müvekkilini korumaya çalıştığı yanıtını verdi.

Brezilya basınında çıkan çok sayıda habere göre Brezilya Federal Polisi, bu parayı Brezilya'nın Pablo Escobar'ı olarak anılan, dünyanın en büyük kokain kaçakçılarından biri olan eski jandarma "Major Carvalho"nun ödediği tezi üzerinde duruyor. Kayıtlara göre Angel Valdez kanserin ileri aşamasındaydı. Brezilya polisi, temiz bir sicil kaydına sahip olan Valdez'in ailesine bir miktar para bırakabilmek için böyle bir işi kabul etmiş olabileceğini düşünüyor.

İspanya ve Belçika vatandaşı olan Angel Gonzalez Valdez 61 yaşındaydı. İlk evliliğinden bir çocuğu olan Valdez, ikinci evliliğini Belçika'da yaptı. DW Türkçe'nin ulaştığı Belçika ticari kayıtlarına göre pek başarılı bir iş hayatı olmadığı anlaşılan İspanyol mühendisin yönettiği iki firma 2006 ve 2017 yıllarında iflas etti. Kayıtlardaki firmalardan DIBEA 18 bin, ROBIX ise 62 bin avro sermayeye sahipti. Pek bir varlığı olmayan ve birkaç aylık ömrü kalan Valdez'in Brezilya'dan önce Portekiz'e, oradan da Belçika'ya özel jetle uçması için gerekli 160 bin avro kim tarafından, nasıl ödendi?

Uçağın Brezilya'dan önce gittiği son noktanın Malaga şehri olması, uyuşturucu operasyonunun arkasında Major Carvalho'nun olduğu iddialarını güçlendiriyor. Çünkü Malaga, Carvalho'nun bilinen son karargâhı.Tam adı Sérgio Roberto de Carvalho olan Brezilyalı eski jandarma aynı zamanda "Major (Binbaşı) Carvalho" ya da "Brezilyalı Escobar" olarak da biliniyor. Adı ilk defa 1996 yılında suça karışan Carvalho, Paraguay sınırında görev yaparken, bu ülkeden Brezilya'ya kaçak araba lastiği sokarken yakalandı. Yerel medyaya yansıyan haberlere göre kısa bir süre hapis yattıktan sonra göreve dönen Carvalho, önce viski kaçakçılığı sonra da Bolivya ve Kolombiya'dan küçük uçaklarla kokain ticaretine başladı.

BREZİLYALI PABLO ESCOBAR: MAJOR CARVALHO

Kamuoyuna yansıyan haberlere göre Brezilyalı yetkililer, Major Carvalho'nun 2018-2021 yılları arasında 50 tona yakın kokaini Avrupa'ya taşıyarak dünyanın en büyük uyuşturucu kaçakçılarından biri haline geldiğini belirtiyor.

Bir kaynağa göre "Brezilyalı Escobar" kazandığı milyarlarca doları aklamak için Brezilya, Portekiz, İspanya ve Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki şirketleri üzerinden farklı yöntemlere başvuruyor. Buna göre Major Carvalho, pandemi döneminde Çin'den aldığı yüz milyonlarca dolarlık sağlık malzemesini başta Brezilya olmak üzere farklı ülkelere satıp parasını aklamaya çalışıyor. Carvalho'nun kullandığı bu şirketlerden bazıları, Dubai merkezli PTW General Trading LLC, Brezilya merkezli Excelsior, Portekiz'deki Sky F8 ve Notavelabadia Unipessoal LDA. Aynı kaynak Major Carvalho'nun, Türkiye'de pek çok sektörde faaliyet gösteren, kamuoyunca bilinen bir iş insanıyla kara para aklamak için iş yaptığını da öne sürdü.

KOKAİN PAZARINDA TÜRKİYE'NİN ROLÜ ARTIYOR

Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi'nden (UNODC) Antoine Vella'nın paylaştığı verilere göre, Türkiye'nin uluslararası kokain kaçakçılığındaki rolü giderek artıyor. Ülkede yakalanan kokain miktarı, Amerika veya Batı ve Orta Avrupa'daki ülkelerle karşılaştırıldığında nispeten daha düşük olsa da, 2014-2020 yılları arasında beş kat arttı. 2014'te 393 kilogram olan bu miktar 2020'ye gelindiğinde 1961 kilograma çıktı.

Son yıllarda Türkiye ile bağlantılı kaçakçılık vakalarında büyük miktarlarda kokainin yakalandığını ve bazı Türk vatandaşlarının Avrupalı makamlarca tutuklandığını hatırlatan Vella, Türk uyuşturucu örgütlerinin Avrupa kokain pazarından giderek daha fazla pay aldığına, Türkiye'nin Güneydoğu ve Doğu Avrupa'ya yönelik uyuşturucu kaçakçılığında gittikçe artan bir şekilde geçiş ülkesi olarak kullanıldığına dikkat çekti.

15 TEMMUZ'DA ERDOĞAN KULLANMIŞTI

4 Ağustos 2021'de Brezilya'da 45,6 milyon avro değerinde kokainle yakalanan özel Türk jeti, sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminde alınmıştı. TC-ATA kuyruk kodu ile Süleyman Demirel, Bülent Ecevit gibi liderleri taşıyan uçak, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Dalaman'dan İstanbul'a gitmek için kullanılması nedeniyle de tarihi bir öneme sahip.

Darbe girişimi sonrası Savunma Sanayi Müsteşarlığı'na devredilen uçak, 2017'de açılan ihaleyle 1 milyon 450 bin dolara Şeyhmus Özkan'ın sahibi olduğu Affan Yatırım Holding'e satılmış, Holding TC-GVA adıyla uçağı daha sonra grup şirketi ACM Air adına kaydettirmişti. Uçağın satıldığı rakamın yanı sıra Şeyhmus Özkan'ın kız kardeşi Çiğdem Özkan'ın 2015'te AKP'den Diyarbakır milletvekili aday adayı olması ve Özkan ailesinin yüksek orandaki borçları bu ihaleyi tartışmalı hale getirmişti. İhalenin alındığı 2017'de Şeyhmus Özkan'ın kurduğu şirketlerden Affan Havacılık Akaryakıt Turizm 927,8 milyon lira ile devlete en borçlu şirketler listesinde üçüncü sırada bulunuyordu. Şirket ertesi yıl birinciliğe yükseldi. Şeyhmus Özkan o dönem yaptığı açıklamada bu firma ile bir ilişkilerinin olmadığını iddia etti.

Aralık 2019'da konkordato ilan eden Affan Yatırım Holding, 10 grup şirketinin toplamda yaklaşık 85 milyon lira borcu olduğunu açıkladı. Son gelişmelerin ardından şirketin uçağına da Brezilyalı yetkililer tarafından el kondu. Brezilya yasalarına göre uyuşturucu kaçakçılığında kullanıldığı tespit edilen bütün mallar devletin zimmetine geçiriliyor. Bir zamanlar devlet liderlerini taşıyan jet, şimdilerde Brezilya Federal Polis birimi tarafından kullanılıyor.

ACM Air çalışanları, şirkete 160 bin avroluk ödemenin nasıl yapıldığına dair soruyu yanıtsız bıraktı.