İtinayla tasarlanan bir dava ile 2 yıl tutuklu kalan Eski Brezilya Devlet Başkanı Lula, 2022 seçimleri için henüz aday olmadı. Ama olursa anketlere göre seçimi kazanacak.

Brezilya’da yeniden sol

Alexandre de Santi - Rafael Moro Martins

Brezilya, mahkemelerin ülke siyasetine müdahale etmesine alışık bir ülke. Her halükarda, geçtiğimiz haftalarda yaşananların, ülkenin geleceği açısından önemli sonuçlar doğuracağı şüphesiz. Ülkede yüksek mahkeme, eski başkan Luiz Inácio Lula da Silva’nın siyasi haklarının ihlal edildiğine hükmetti ve eski yargıç Sergio Moro tarafından Lula’yı hapse tıkmak için itina ile tasarlanan yolsuzluk davasının yarattığı algıyı yerle bir etti.

Bir tarafta Yargıç Moro’nun hukuki tarafsızlığını mercek alına alan bir inceleme var. Mahkeme bu konuda bölünmüş durumda. Mahkemeden ikinci, sürpriz bir karar çıktı ve Lula’yı hapis cezasına mahkum ederek seçilme hakkını gasp eden davanın yeniden görülmesi kararlaştırıldı. Bu defa davaya farklı bir yargıç bakacak ve duruşma Curitiba yerine başkent Brasilia’da görülecek.


Lula’nın tekrar suçlu bulunma ihtimali var. Bu durumda masumiyet iddiaları inandırıcılığını yitirilebilir. Diğer yandan Brezilya’nın karmaşık hukuki sistemine göre, Lula’nın yargılanmasına konu olan bazı suçlar zaman aşımına da uğrayabilir.

Yolsuzluk davası esnasında Lula, Yargıç Moro’nun yanı sıra temyiz sürecine bakan diğer üç yargıç tarafından da rekor sürede yargılanmış ve neticede Lula 12 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Davanın jet hızıyla görülmesi Lula’nın savunma ekibinin eline bolca koz vermişti çünkü hızla yürüyen yargı süreci Lula’nın başkan adaylığına engel olmak istendiği görüntüsünü yaratmıştı.

Moro’nun yargılaması sayesinde eski komutan, aşırı sağcı Bolsonaro en büyük rakibi Lula’dan azade kampanya yürütebilmişti. Lula’nın eski kampanya yöneticisi olan ve Lula hükümetinde bakanlık da yapan Antonio Palocci’nin ‘itirafçı’ sıfatıyla mahkemeye anlattıkları, birinci tur seçimlere günler kala yayınlanmıştı. İfadesi toplumun Lula’ya ve Lula’nın İşçi Partisi’ne duyduğu inancı kırmak için kullanıldı. Bu sayede Bolsonaro ikinci turda oy çoğunluğu elde ederek başkan seçildi.

Moro istifasını verdiğinde Palocci’nin ifadesi üzerinden bir ay, Lula’nın tutukluluk talebi üzerinden dokuz ay geçmişti. İstifasının hemen ardından Bolsonaro onu Adalet Bakanı koltuğuna oturttu. Moro koltuğa oturduktan sonra bakanlığın yetkileri genişletildi. Basın, Moro’yu Bolsonaro’nun ‘süper bakanlarından’ biri olarak anmaya başladı.

Lula için gidişat hiç de iyi görünmüyordu. Hapisteydi ve adalet sistemindeki rakipleri en yüksek mevkilerde oturuyordu. Savunma ekibi mucizeler yaratsa bile başarıya ulaşamayabilirdi. Fakat işler 2019’un yaz aylarında değişmeye başladı. The Intercept’ten araştırmacı gazeteciler Lula’yı demir parmakların arkasına hapseden yargıçlar ile savcılar arasındaki gizli ilişkileri mercek altına aldı.

Çıkan haberlerde Moro ve yargıçlar arasındaki telefon yazışmaları görülüyordu. Yazışmaların detayları ülkede siyasi depreme sebep oldu. Yeni bilgiler deşifre oldukça Lula’nın güvenirliği arttı, Moro’nun itibarı ise düşüşe geçti. Çifte dava giderek şekilleniyor. Lula’nın davasının yeniden görüşmesi kararı çıktı ve Moro’nun tarafsızlığı üst perdeden sorgulanıyor. Saygın bir yargıç olan Ricardo Lewandowski, yolsuzluk davasını başından beri eleştiriyordu. Deşifre olan yazışmaları ‘akıl almaz’ olarak tarif etti ve Moro’nun ‘gücünü suistimal ettiğini’ ifade getirdi.

LULA YENİDEN YÜKSELİŞTE

Lula ise yükselişe geçti. Sağcı seçmenin gözünde hiç de popüler olmasa da anketler gösteriyor ki, 2022 seçimlerinde aday olması durumunda Bolsonaro karşısında en güçlü aday olacak. Lula ve Bolsonaro’nun ‘görev onayı’ anketleri de başa baş seyrediyor. Bolsonaro’nun cinayet niteliğindeki politikaları, Brezilya’nın salgın yönetiminde başarısız olmasına sebep oldu. Maske takma zorunluluğu dahi getirmedi. Aşı konusunda şüpheci yorumlarda bulunarak kötü yönetiminin üstünü örtmeye çalıştı. Bu gelişmeler de Lula’ya önemli bir fırsat sunuyor.

Brezilya Lula döneminde güçlü büyüme yakalamıştı ve birçok Brezilyalı yoksulluğun pençesinden kurtulmuştu. Bolsonaro’nun başarısız salgın yönetimi yüzünden ülkeden ani sermaye çıkışı yaşandı. Yatırımcılar ülkede kamu sağlığının yeniden nasıl tesis edileceğini görmeyi bekliyor. Yatırımcı parası olmadan Brezilya para birimi değer kaybediyor, enflasyon yükseliyor, akaryakıt ve gıda fiyatları artıyor.

Seçilme hakkı iade edilen Lula geçtiğimiz hafta bir basın toplantısı düzenledi ve ‘geri dönüş’ konuşması yaptı. Konuşması tüm başlıca medya kanallarında yayınlandı. Lula, amacının iş dünyasıyla ve tüm siyasi gruplarla yeni köprüler inşa etmek olduğunu söyledi. 2002 yılında onu iktidara taşıyan da yine bu stratejiydi. Konuşmasını yaparken yüzünde maske vardı. Aşılamanın öneminden ve yeni virüs mutasyonlarına dair ihtiyatlı olma gereksiniminden söz etti. Konuşmasının Bolsonaro’nun yaklaşımları ile bu denli tezat olması neticesinde, eski Meclis Sözcüsü Rodrigo Maio bile Lula’nın konuşmasına sosyal medyada övgüler yağdırdı – ki kendisi Lula döneminde muhalefette olan sağcı partilerden birine mensup.

Lula, adaylığını henüz resmen ilan etmedi. Fakat şansı giderek artıyor. Yolsuzluk soruşturmasının yarattığı engeller bir bir ortadan kalkıyor. Şimdi Lula’nın yapması gereken, ekonomiye tekrar büyüme getirecek vizyona sahip olduğu konusunda Brezilyalıları ikna etmek. Başarılı olursa Bolsonaro’nun seneye mağlup olması işten bile değil.

Çeviren: Fatih Kıyman
Kaynak: The Intercept