Brüksel’den göçmen kamplarına destek
Dış Haberler
Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde aşırı sağın yükselişiyle birlikte göçmenleri sınır dışı etme girişimleri hız kazanırken Brüksel, göçmenlerin sınır dışı edilmesini kolaylaştırmaya hazırlanıyor. İtalya’da aşırı sağcı Giorgia Meloni hükümetinin Arnavutluk’ta inşa ettiği “göçmen toplama kamplarını” örnek alacaklarını söyleyen AB Komisyonu Başkanı Ursula von Der Leyen, göçmenlerin sınır dışı edilmesini kolaylaştırmak üzere yasa teklifi hazırladığını açıkladı.
Brüksel’de bugün başlayacak 2 günlük zirvede AB ülkelerinin liderlerinin ana gündem maddesini Ukrayna Savaşı, Ortadoğu’daki meselelerin yanı sıra göç oluşturacak. Son dönemde Almanya ve Polonya göçmen girişini azaltmak için adımlar atarken üye devletlerin AB’nin göç politikasını değiştirme çağrıları giderek artıyor. İtalya da Birlik’e üyelik sürecindeki Arnavutluk’u göçmen deposuna çevirecek anlaşmayı devreye soktu. Leyen’in mektubu, AB hükümetlerinin göçmen girişini engellemek için cesur adımlar attığı gergin bir siyasi ortamda geldi.
Zirve öncesi 27 üye ülkenin liderine gönderdiği 7 sayfalık mektupta von der Leyen, göçmen akını ve sığınma başvurusunda bulunanların sayısının azaltılması için önerilere yer verdi. AB sınırları dışında “geri gönderme merkezleri” kurulması gibi “yenilikçi yollar” geliştirmeye yönelik eylem çağrısı yapan von der Leyen, İtalya’nın Akdeniz’de alıkonulan göçmenleri Arnavutluk’ta kurduğu kamplara taşıma uygulamasının AB’nin göç politikasına yön verebileceğine işaret etti. AB Komisyonu Başkanı ayrıca Tunus ve Mısır ile olduğu gibi daha fazla AB destekli geri gönderme anlaşması yapılması fikrini ortaya koydu.
HÜKÜMETLERDEN BASKI
Geçen hafta 17 AB üyesi, Komisyon’dan sınır dışı etme konusunda “hükümetlerin güçlendirilmesi gereken bir paradigma değişikliği” talep etmişti. Yasa teklifi, üye bir ülkede hakkında geri gönderme kararı verilen bir göçmenin sistemdeki açıkları kullanarak Birlik üyesi başka bir ülkede de geri dönüşten kaçınmasını engellemeyi amaçlıyor. Üye devletler tarafından verilen kararların karşılıklı olarak tanınmasını odaklanacaklarını belirten von der Leyen, yasa teklifinin “geri çevrilen göçmenlerin yükümlülüklerini net şekilde ortaya koyduğunu ve geri dönüş süreçlerini kolaylaştırdığını” söyledi.
Mektubunda 16 Eylül’de tüm kara sınırlarında kontrollere başlayan Almanya’yı da eleştiren Avrupa Komisyonu Başkanı, “Sınır kontrolleri son çare olmalı” dedi. Ortadoğu’daki çatışmalar sonucu daha fazla sayıda kişinin Avrupa’ya göçe zorlandığını kaydeden Alman siyasetçi, bölgeye daha fazla insani yardım yapılması gerektiğini belirtti.
∗∗∗
İLK GÖÇMEN KAFİLESİ ARNAVUTLUK’A ULAŞTI
İtalya’nın Akdeniz’de alıkoyduğu göçmenlerden 16 kişilik ilk kafile, Arnavutluk’ta kurduğu iki göçmen merkezine ulaştı. Libya’dan pazar günü İtalya’ya doğru yola çıktıktan sonra denizde kurtarılan 10’u Bangladeşli, 6’sı Mısırlı toplam 16 erkek, İtalyan donanma gemisi Libra ile Arnavutluk’a gönderildi. Lampedusa Limanı’ndan ayrılan gemi, sabah saatlerinde Arnavutluk’un Shengjin Limanı’na ulaştı. Göçmenler, Shengjin’deki işlemlerin ardından 15 dakika uzaklıktaki Gjader yerleşim yerine götürülecek ve sığınma talepleri sonuçlanıncaya kadar burada konaklayacak. Göçmenler sığınma talepleri kabul edilirse İtalya’ya, reddedilirse kendi ülkelerine gönderilecekler. İlk göçmen gemisinin Arnavutluk’a gelmesi, limanda protesto edildi. Arnavutluk Başbakanı Edi Rama ve İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin polis üniformalarıyla resmedildiği ve “Avrupa rüyası burada sona eriyor” sloganının yer aldığı pankartlar açan eylemciler “Bu anlaşma insan haklarını ve demokrasiyi ihlal ediyor” diyerek göçmen krizinin halklara zarar vermeden çözülebileceğini kaydetti.
∗∗∗
SIĞINMA HAKKINI DURDURDU
Zirvede Polonya hükümetinin 10 Ekim’de kabul ettiği sığınma hakkını geçici olarak durdurma planı da tartışılacak. Başbakan Donald Tusk liderliğindeki Varşova yönetimi, Rusya ve Belarus’u göçmenleri Polonya sınırına itmek ve AB’yi istikrarsızlaştırmaya çalışmakla suçluyor. Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda ise hükümetin kararını “ölümcül hata” sözleriyle kınayarak planı onaylamayacağını söyledi. Duda, parlamentodaki konuşmasında hükümetin planının muhalif Belaruslular ve Rusların “güvenli limana erişimini engelleyeceğini” savundu. Başbakan Donald Tusk ise Duda’ya verdiği cevapta söz konusu planın muhalifler için geçerli olmayacağını ifade etti. Varşova’nın planını fiilen onaylamayan Brüksel ise Rusya ve Belarus’un eylemlerinin “AB’ye karşı yürüttüğü hibrit savaşın parçası olduğunu” belirtiyor.
