Bu CEOlar o başhekimlere benzemeyecek
Bidayette sertabipler, sonrasında baştabipler, nihayetinde başhekimler vardı.
Haklarında “Baştabip geliyor, zehirden acı” diye türküler yakılır, “Seni sevdiğimi biliyorsun, ama bunu başhekime söylemiyorsun.” diye tekerlemeler yuvarlanırdı.
Genellikle, göreve siyasi ilişkilerle gelirler ve de gene öyle giderlerdi.
Çoğunun gönlünde parlak bir başhekimlik döneminin ardından politikaya atılmak geçer…
Ve fakat çoğunlukla hüsrana uğrarlardı.
***
Tuttukları siyasi parti Hükümet’ten düştüğünde, sularının ısındığını herkes bilir…
Onları artık kimse takmaz, düne kadar koridorda korkudan yollarını değiştirenler gözlerinin içine baka baka selam vermeden geçip giderler…
Hastanede yeni başhekim borsası açılır, bahisler oynanmaya başlardı.
Zaten görev başındayken de ağızlarıyla kuş tutsalar sevilmezlerdi.
Sonra, yeni başhekimin cicim ayları bitip gerçek yüzü ortaya çıkınca…
“Boşuna gelen gideni aratırmış dememişler, eskisi gene bundan daha iyiydi.” diyerek bir miktar iade-i itibar edilirlerdi.
***
Hepsinin kromozomlarında bol miktarda Karadenizli müteahhit genleri bulunur…
Koltuğa oturur oturmaz inşaat, tadilat, tamirat işlerine girişirler…
Ne var ki plan tutmaz, proje uymaz, ustalar bırakıp kaçar, yeni ödenek gelmez, eskisi biter, proje bir türlü bitmez…
Boğuşup dururlardı.
Makama siyaseten de gelseler, işi bilmedikleri için yöneticiliği otorite kurmaktan ibaret de sansalar, gerçekte olduklarından daha nobran, daha sert de davransalar…
Otoritelerinin bir sınırı olduğunu, üstelik her an görevden alınıp diğerlerinin yanına dönebileceklerini bilirler…
Köprüleri bütün bütün de atmazlardı.
***
Şimdilerde başhekimlik makamı tenzil-i rütbeye uğrayıp eski başhekim yardımcılığı derekesine düştü.
Artık başhekimin üstünde Hastane Yöneticisi (küçük CEO), onun da üstünde Kamu Hastane Birliği (KHB) Genel Sekreteri (büyük CEO) var.
KHB’yi belirlenen hedef, politika, strateji ve düzenlemelere göre yönetmekten, her türlü satın alma, kiralama, inşa etme, bakım ve onarım işlerini yürütmeye…
Personel ihtiyaçlarını tespit etmekten istihdam planlaması yapmak ve de personel hareketlerini gerçekleştirmeye kadar her şey büyük CEO’nun yetkisi dahilinde.
Bundan böyle...
Alanya Devlet Hastanesi’ndeki bir doktoru geçici görevle Kaş’a göndermek için valilik oluru…
Bandırma Devlet Hastanesi’ndeki bir hemşireyi Sındırgı’ya sürgün etmek için Bakanlık tayini gerekmeyecek.
Çünkü, artık…
Birincisi Antalya, ikincisi Balıkesir KHB Genel Sekreteri’nin iki dudağı arasında olacak.
***
663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye göre, CEO olmak için hekim, eczacı, diş hekimi, hemşire, biyolog filan olmak gerekmese de…
Bu ilk turda çoğunluğu hekimlerden, hatta eski başhekimlerden seçildi.
Bu duruma bakıp da kimse sakın rehavete kapılmasın.
(OdaTV davasından hâlâ tutukluluğu devam eden Soner Yalçın’dan mülhem…)
Emin olun…
Bu CEO’lar o başhekimlere benzemeyecek!