Bu cümleyi havuz medyasında bulamazsınız

Dost dediğimiz, bizim için üç günden fazla yaşamıyor. Düşman bellediğimizle sarmaş dolaş olmamız da an meselesi. Gelgitler ülkesiyiz vesselam. Tamam, Lord Palmerston kuralı nedir biliyoruz. Uluslararası ilişkilerde dostluk yoktur, çıkarlar vardır. Amenna. Ama İngiliz’in lordu bunu söylerken çıkarların değişmesinin çarkıfelek kadar hızlı olacağını kestirememişti kuşkusuz.

Siyaset ve diplomasi bu kadar süratli savrulmalar yaşarken, havuz medyası bu hıza yetişmek için iki kat efor sarf ediyor.

•••

Geçen yıl bu zamanlarda Moskova’ya gitti diye Demirtaş’ı manşetleriyle hain ilan etmişlerdi anımsarsanız. Bugünlerde Ankara’dan neredeyse her gün Moskova’ya özel uçak kalkıyor, tık yok. Antalya’ya inen Rus turistlere neredeyse yayın yönetmenleri çiçek verecek.

Esad’la birlikte Suriye’yi yeniden şekillendiren Putin için “Moskof zulmü” manşetleri atıyorlardı. Şimdi attıkları başlıklara göre Putin ile el ele “barış getiriyoruz” kanlı coğrafyalara... Dün “Türkiye İran olmayacak” diyenler “Kemalist laikçi”ydi havuz basınına göre. Bugün Suriye’de İran ile ters düşünce neredeyse “Kemalist laikçi” kesilmeleri an meselesi. “Molla reijimi tahrik ediyor”muş. Gerçi Perinçek geçenlerde boşuna söylememişti, “Kemalist devrimin tamamlandığı günlerden geçiyoruz” diye.

Neyse...

•••

Yalnız geçen hafta enteresan bir gelişme oldu. İslamofobiyi çağrıştıran en küçük bir haberi manşetlere taşıyan çamur medyası, çoook önemli bir haberi “uzun atladı” nedense. Washington Post’ta yayınlanan bir makalenin başlığı aynen şöyleydi: “Trump’ın İslama karşı savaşı.” Amerikan seçimlerinden önce Hillary Clinton’ı FETÖ’cü ilan eden, “Yetmez ama Trump” başlıkları atan kullanışlı aptallar, nedense bu makaleyi görmediler. Bu makalede, normal koşullarda 20 Akit manşeti çıkaracak bir cümle vardı. Ama Akit’inden Takvimi’ne kimse görmedi.

•••

Üstelik, o cümleyi söyleyen kişiye bayılmışlardı bir ay kadar önce. “Gülen maskeli bir terörist, Türkiye’ye iade edilmeli” diyen emekli korgeneral Michael T. Flynn’i yerlere göklere sığdıramıyorlardı. Gerçi Flynn’in lobi şirketi Türkiye’den para almıştı ama olsundu. Havuzumuza böylesi bir malzeme lazımdı. Bugünlerde Trump’ın ulusal güvenlik danışmanı olacağı açıklanan Flynn’in, Washington Post’taki makalede geçen çirkin cümlesini bir kenara not edin: “İslam bir kanserdir, bir din ve aşağı bir kültürün ürünü olarak maskaralık eden bir politik harekettir.”

“Yetmaz ama Trump” diyenler... Yetti mi?

***

bu-cumleyi-havuz-medyasinda-bulamazsiniz-222963-1.

Halep’te dökülen kan, onların da eline bulaşmadı mı?

İkinci Dünya Savaşı’nda görev yapan ABD’li general George S. Patton, bu cümleyi kurduğunda, aslında gazetecilik tarihine veciz bir söz kazandırdığının farkında değildi. Defalarca doğrulandığı gibi “Savaşta önce gerçekler ölüyor...” Şimdilerde Halep’te olduğu gibi...

Savaşın her tarafı, kendi propaganda aygıtını çalıştırarak hem geleneksel hem de dijital medya üzerinde oyunlar oynuyor. Ve elbette yine olan gerçeklere, bir o kadar gerçek olan masumlara oluyor. Bütün bu dramları izlerken, bu trajedinin değirmenine su taşıyanları unutmayın olur mu?

Mesela Emevi Camii’nde namaz hülyalarına dalanları... O caminin yerle bir olmasıyla son bulan sadece hülyaları değildi, binlerce masum da son nefesini verdi. Sadece muhteris siyasetçileri değil ama... Medyadaki cambazları da unutmayın... Televizyon ekranlarında “82. Plaka Musul’a, 83. Plaka Halep’e” diyen Erkan Tan gibilerin ellerine de bulaşmadı mı kan? Ya da sosyal medyada “Türkiye’nin 82. İli Musul mu, Somali mi, Halep mi, Gazze mi olsun?” diye emperyal rüyalar pompalayanların?

***

Memleketimden ekran manzaraları: Prezervatife ceza, sapkınlığa vize

Geçen haftanın yoğun gündemi arasında kaynadı gitti. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), NTV Spor kanalına yayınladığı bir prezervatif reklamından dolayı ceza kesmiş. RTÜK’ün ceza gerekçesine göre reklam, ‘gençleri özendiriyor, çocukları da meraklandırıyor’muş. Yekten soralım, prezervatif reklamına çocuklar açısından bu kadar hassas olan RTÜK, televizyonda “6 yaşındaki çocuklarla evlenilebilir” diyenlere neden ceza kesmedi? “Hamile kadınlar sokağa çıkmasın” sözlerinin yayınlandığı kanalı niye es geçti? Sekste korunmak fena da, sapıklık normal mi?

***

bu-cumleyi-havuz-medyasinda-bulamazsiniz-222964-1.

***

Cevap ve Düzeltme Metnidir

T.C. İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği'nin 30.01.2017 tarihli 2017/311 Değişik İş No'lu kararına karşı Turkuvaz Medya Yayın Hizmetleri A.Ş. Vekili Av. Hande Kocatulum Özsert'in itirazı üzerine verilen T.C. İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği'nin 09.03.2017 tarihli 2017/743 Değişik İş No'lu kararı gereğince "Amerika İstinye'yi Neden Bombaladı?" başlıklı haberimizle ilgili yayınladığımız Cevap ve Düzeltme Metnidir.

BİRGÜN GAZETESİ'NİN HAKARET VE İFTİRALARINA CEVABIMIZDIR:

Birgün Gazetesi'nin 17.12.2016 tarihli nüshasının 2. sayfasında "Amerika İstinye'yi Neden Bombaladı?" başlığı ile Bülent MUMAY imzası ile yayınlanan yayın, gazetecilik ilke ve değerlerinin hiçe sayılarak Müvekkil aleyhine kasıtlı olarak yayın yapıldığının açık bir örneğidir. Tekzibe konu sözde haber içerisinde yer alan ifadeler, Müvekkili kamuoyu nezdinde hedef göstermek amacıyla özenle seçilmiş, adeta halkı galeyana getirmek amacına hizmet etmiştir.

1) BİRGÜN GAZETESİ, FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜNÜN YALANLARINI HABER HALİNE GETİREREK NEYİ AMAÇLAMAKTADIR?

Birgün gazetesi, FETÖ terör örgütü tarafından kurgulanarak internete yüklenen, hukuk nezdinde de yok hükmünde olan kurmaca ses kayıtları temelinde haber ve yazılar yayınlayarak neye ve kime hizmet etmektedir? Söze gelince; hukuk, kanun, hak, adaletten dem vuran bu gazetenin ve yazarlarının, yaptığı yayınlarla hukuk düzenini tanımadığı, T.C. Kanunları'nı hiçe saydığı, kişi ve kurumların şöhret ve itibarlarına zarar verebilmek için bir terör örgütünün kurmaca kayıtlarına bel bağlayabildiği hazin bir şekilde görülmektedir.

2) BİRGÜN GAZETESİ, FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜNÜN YALAN VE İFTİRALARININ SÖZCÜLÜĞÜNÜ YAPMAYA SON VERMELİDİR:

Tekzibimize konu olan yayın, önceden planlanmış bir senaryonun aktörleri olan kişiler tarafından, 17 Aralık 2013'de bir düğmeye basılarak başlatılan terör örgütünün sözcülüğünü yapan, TARAFGİR, YANLI VE KASITLI bir yayındır.
Tekraren yapılan ve artık bayatlamış sözde yayınlarda, Müvekkili yıpratmak ve aleyhine kamuoyu oluşturmak gayesi bir süreden beri görülmektedir. Ancak, unutulmamalıdır ki; Müvekkil, her daim millet ve memleketten yana tavır almaya devam edecektir.
Bu ve benzeri gerçek dışı haberlere ilişkin Müvekkilin hukuken sahip olduğu hakları kullanacağından ve haklarının sonuna kadar en etkin şekilde takipçisi olacağından kimsenin şüphesi olmamalıdır. Tekzibe konu haberde yer alan gerçek dışı bilgi ve açıklamaları; kötü niyetli ve hayali senaryoları; kısacası gazeteciliğin etik değerlerine yakışmayan bu haberi yayınlayan gazetenizi kınıyor, asılsız suçlamalara karşı cevabımızı kamuoyuna saygıyla sunuyoruz.

TURKUVAZ MEDYA YAYIN HİZMETLERİ A.Ş. (A Haber Televizyonu)
Vekili
Av. Fatih SAVAŞ

Amerika, İstinye’yi neden bombaladı?

Havuz medyası dendiğinde aklınıza ne geliyor? Ya tamamen sırtını iktidara dayayan ya da devlet ihaleleriyle büyüyen işadamlarının emirle ortak oldukları medya grupları, değil mi? Yukarıdaki iki kritere uymadığı halde havuzun yanında hizalananlara ne demeli? Milli şuur? Seferberlik ruhu? Kararı siz verin...

Son olarak Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) faiz artırım kararına verilen refleksler, bu saçma medya koalisyonunun vardığı noktayı gösteriyordu. Türkiye’nin (Suudi Arabistan’la eşitlenen) saatine göre akşama doğru çıktı FED’in kararı. Elbette Türkiye gibi birçok kırılgan ekonomiyi etkileyecekti faiz kararı.

•••

bu-cumleyi-havuz-medyasinda-bulamazsiniz-222965-1.İşaret fişeği, havuzun dibi A Haber’den geldi. Daha sonra silmek zorunda kaldıkları tweette başlık aynen şöyleydi: “FED’den skandal faiz kararı!” Atılan her adımı Türkiye’ye karşı paranoya ile izleyenlere göre karar “skandal”dı. Dolar 3.30 olduğunda “Bize ne, Amerika düşünsün” diyen Meryem Gayberi’ye maaş ödeyen kendi medya grupları değil mi? Hayır, FED faiz artırmışsa “bize ne, Amerika düşünsün” yani.. Neyin skandalı arkadaşım, hiç yaaani..

Çok geçmedi, “zirvede bırakan” başlık Aydınlık’tan geldi: “FED aldığı kararla Türk piyasalarını vuracak!” A Haber gibi, son dakika görseli falan da yoktu. Attıkları başlığa uygun şekilde savaş uçağı süslüyordu haberi. Sanırsınız ki FED’in Akdeniz açıklarında bekleyen bir uçak gemisi var da, oradan havalanan F-16’lar İstinye semalarında İMKB’ye tahvilli, bonolu bombalar yağdırıyordu.