‘Bu davada siyasi baskı var’
MUSTAFA KÖMÜŞ mustafa.k@birgun.net @mustafakomuss
Mersin’in Gülnar ilçesindeki Akkuyu’da yapılması planlanan nükleer güç santralıyla ilgili Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporuna Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türkiye Barolar Birliği (TBB)’nin itirazı üzerine Danıştay’da açılan davanın ilk duruşması dün Danıştay 14’üncü Daire’de görüldü.
Davaya müdahil olan CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı duruşmayı şöyle değerlendirdi: “STK’ler, çevre örgütlerinin açtığı davanın yanında milletvekili olarak da ben de vardım. Toplam 13 dava var. Yaptığım savunmada öncelikle bu davada siyasi baskı olduğunu söyledim. Düşünün ki Danıştay davasından iki gün önce Recep Tayyip Erdoğan ‘İsteseniz de istemeseniz de nükleer santralı yapacağız’ dedi. Şimdi biz ÇED raporuna itiraz ediyoruz ama Cumhurbaşkanı böyle bir açıklama yapıyor. Bu mahkemeye açıkça siyasi baskıdır. Öte yandan Ruslar hem parayı veriyor hem yapımı üstleniyor hem de işletimi yapıyor. Yani denetim mekanizması yok. Denetim için gösterilen Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Erdoğan’dan yana. Ayrıca, nükleer enerjiye ülkemizde bu kadar yenilenebilir enerji imkânı varken gerek yoktur dedik. Ancak bütün söylediklerimize rağmen savcı hep ‘15 tane bilirkişi raporu var.
Onlar olumlu rapor verdiler’ dedi. Dolayısıyla savcının da mahkeme heyetinin de tavrı bana kalırsa bizim istediklerimizin reddine yönelik olacak gibi görünüyor.”
Atıklar yüzlerce yıl kalacak
Greenpeace Akdeniz Kampanyalar Sorumlusu ve gazetemiz yazarı Özgür Gürbüz ise Bianet’e yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Akkuyu’da nükleer santral kurma fikri ölü doğmuş bir fikir ve bugünkü mahkemenin sonucu bunu değiştirmeyecek.
Nükleer santralın pahalı ve çok tehlikeli olduğunu, doğaya telafisi mümkün olmayan zararlar vereceğini biliyoruz. Bugün davada konuşulan nükleer atık meselesi bunlardan sadece biri. Akkuyu’da kurulması planlanan nükleer santralı işletecek şirketler 60 yıl sonra Mersin’i terk edecek. Nükleer atıklar ise Akkuyu’da kalacak.”