O kadar normal bir şey ki sansür, otosansüre eleştirel bakana anında “Silivri soğuktur şimdi” denmekte artık. Silivri’deki hava durumundan bahseden bu söylem son 2-3 yıldır Twitter’da eleştirel tweetlere en fazla verilen cevaplardan biri. Artık kesinlikle cevap veremiyoruz bir şeye. Daha doğrusu vermememiz gerekiyor anladığımız kadarıyla. Türkçe sözlü hiphop’u uzun zamandır Türkçe sözlü rock ve metale […]

Bu devirde böyle sözler

O kadar normal bir şey ki sansür, otosansüre eleştirel bakana anında “Silivri soğuktur şimdi” denmekte artık. Silivri’deki hava durumundan bahseden bu söylem son 2-3 yıldır Twitter’da eleştirel tweetlere en fazla verilen cevaplardan biri. Artık kesinlikle cevap veremiyoruz bir şeye. Daha doğrusu vermememiz gerekiyor anladığımız kadarıyla.

Türkçe sözlü hiphop’u uzun zamandır Türkçe sözlü rock ve metale tercih ettiğim için tepki alıyorum. “Sen eskiden metalciydin neden şimdi böyle oldun” sorusuna cevabım çok basit. Öncelikle yıllardır hiphop dinliyorum. Hiphop’u Cro-Mags’ın 1992 tarihli Alpha-Omega albümüyle, Anthrax’ın Public Enemy ile birlikte söylediği Bring The Noise şarkısıyla tanıdım. Hayatımın çok büyük bir bölümünde dinledim. Yani öyle yeni bir heves değil bu. Fakat son 4-5 yıldır Türkçe sözlü hiphop, sözleri, anlattıkları sebebiyle ilgi alanımın göbeğinde duruyor. Sözleri korkusuz, hepimizin canını sıkan pek çok konuyu irdeliyor ve hatta acımasızca eleştiriyor. Politikadan gündelik hayatımıza kadar basılmamış bir karış toprak bile bırakmıyorlar. Ve bunları yapa yapa kendilerini ana akıma kabul ettirdiler. Türkçe sözlü metal diye bir şeyse pek kalmadı. Elimizde ağzına geldiği gibi konuşan tek bir grup var o da Murder King.

Grup üyelerini neredeyse 15 yıldır tanırım. Hatta davulcuları Onur Akça ile birlikte davul dersi almıştım. Tabii ki Onur o zaman da ateş ediyordu, benim daha yeni başladığım 2000-2001 yıllarında. Sonra Taksim Dorock’ta yıllarca dinledik grubu. Memleketin en şahane metal cover grubu tartışmasız onlardı. Sahneye 00:00’de pardon 23:59’da çıkıp (Dorock’ın önündeki kara tahtaya sahne saati olarak bunu yazarlardı) sabah 6’da 7’de sahneden indiklerini bilirdim. Maraton gibi çalarlar biz yorulsak bile acımadan çalmaya devam ederlerdi. Yıllar içinde kendi bestelerini yapmaya başladılar. 2014’te yayınladıkları ilk albümleri Gürültü Kirliliği gayet kaliteli bir Türkçe sözlü metal albümüydü.

Sound’u, kaydı, sözleriyle gerçekten bizi mest etmişti. O albümü dinlerken düşündüklerimi 5 yıl sonra geçen haftalarda yayınladıkları Fiyasko adlı albümleriyle bir kez daha düşündüm. Fikirlerim ne yazık ki hâlâ taze. Ne yazık ki diyorum çünkü bunca metal dinleyicisinin yaşadığı bu şehirde bu prodüksiyon kalitesiyle iş yapan grup sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Bu müzik işi nesilden nesle aktarılır. Her türün eskileri, feyz alınanları vardır. Arkadan gelen gruplar onlardan örnek alır ve üstüne birkaç tuğla daha koyarak yoluna devam eder. Uzun süredir Murder King gibi söz yazan rock/metal grubu yok. Manasız aşk sözleri yazan rock grupları pıtrak gibi çoğalırken Murder King gerçekten bu müziğin başkaldırmayla, kabul etmemekle, ayakta durmakla ilgili olduğunu bizlere hatırlatıyor.

Grubun lansman konseri önceki gece gerçekleştirildi. Eski solistleri Can Uzunallı’nın ayrılmasıyla solo gitarın yanında vokali de sırtlanan Fırat Öz’ü ilk kez izleyecek olmanın heyecanını yaşadım. Heyecanlıydım çünkü eski usül death metale olan aşkımdan ötürü Fiyasko’nun daha brütal ve daha kirli vokallerini kendime tam uygun bulmuştum. Fırat konserde de gerçekten vokalin hakkını verdiği gibi cümlelerini bitirir bitirmez parmaklarını göremeyeceğimiz gitar sololarıyla ağzımızı açık bıraktı. Fırat Öz’ün sahneye biraz daha alışması gerekiyor elbette. Albümdeki performansını konserde tam veremedi. Sesi güçlü, sevdiğim pisliğe sahip olsa da canlı performansın arkasındaki backtrack ve yüksek klavye seslerinin arasında yer yer kayboldu. Fırat sahneyi bir solist olarak da kullanmaya iyice alıştığında Murder King’e en çok yakışan vokal olarak grup tarihine geçecektir. Yeni albümün ve yeni kadronun yolu açık olsun. Zira politik duruşu bu kadar keskin, müziği bu kadar kaliteli az metal grubu var.