Emniyet’in polislerin ‘kişisel verileri’nin koruması bahanesini öne sürerek yayımladığı genelgeye tepkiler sürüyor. Polis şiddetine uğrayanlar ve yakınları “Şiddeti gizlemek için çaba harcıyorlar” diye konuştu.

Bu genelgeyle suçu gizliyorlar

Dilan Esen

Emniyet Genel Müdürlüğü’nün kamu görevi yapan polislerin eylemlerde görüntü ve ses kaydının alınmasını yasaklayan genelgesine ilişkin tepkiler sürüyor. ‘Kişisel veri’ ve ‘özel hayat’ bahanesiyle yayımlanan genelge kamu görevi yapan polislerin işlediği suçları da gizleyecek nitelikte. Yurttaşlar tarafından çekilen görüntüler yıllarca birçok olayın aydınlatılmasında büyük pay sahibi oldu.

Birçok olayda yurttaşların ve gazetecilerin çektiği görüntüler vakanın aydınlatılmasında pay sahibi oldu. Örneğin Gezi direnişinde Ali İsmail Korkmaz’ın darp edildiği ana ait güvenlik kamerası ve Ethem Sarısülük’ün vurulduğu anın görüntüleri iki olayda da katillerin ceza almasında etkili oldu. Bunun gibi birçok toplumsal olayda çekilen görüntüler kanıt niteliği taşıdı. Son olarak rektör protestosu sırasında medyanın içeri alınmadığı Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrencilerin ve akademisyenlerin çektiği görüntüler defalarca gündemi belirledi.


ŞİDDETİ BELGELİYORUZ

Boğaziçi’nde 122 günden bu yana direnen Osman Baran Özdemir, aynı zamanda eylemcilere yönelik polis şiddetini belgeleyerek sosyal medyadan duyuruyor. Boğaziçi eylemlerinin ilk gününden beri polis şiddetine maruz kaldıklarını söyleyen Özdemir, “Kampusa polis giremediği için bunu insanlara biz duyurmaya çalışıyoruz. Polis şiddetine sokakta da kampus içinde de kampus girişinde de maruz kalıyoruz. Bunu da doğal olarak belgeliyoruz. Polisin görüntüsünün alınması da şiddete ve tacize dönük bir hamle. Bunun sınırları bir eylem alanında mı olacak? İşbaşındaki polisin görüntüsünün alınmasına kadar genişleyecek mi? Biz sadece şiddete eylemler sırasında maruz kalmıyoruz. En dikkat çekici unsurlar ne yazık ki şiddet gördüğümüz kısımlar. Polis şiddetini görünür kıldıkça daha görünür oluyoruz” diye konuştu. Söz konusu görüntülerin delil niteliği taşıdığına dikkat çeken Özdemir, şunları dile getirdi:

“Delil olsa da olmasa da kayıttayız. Tacizin bir suç olduğunu kanıtlamış oluyoruz. Bu şiddetin sistematik olduğunu biliyoruz. Emniyet’in genelgesinde bahsettiği gibi kişinin kimliğini göstermiyoruz. Bu çıkış noktası olarak bile kabul edilemez. Emniyet’in gerçekliği olmayan gerekçeler sunarak şiddeti göstermemizi engellemesi kabul edilebilir değil. Açık bir şekilde hukuksuzluk var. Emniyetin neyi gizlemeye çalıştığı çok açık. Biz polisi küçük düşürmüyor ve hedef göstermiyoruz. Biz maruz kaldığımız şiddeti açığa çıkarıyoruz.”

KARANLIĞA GİDİYORUZ

İstanbul Sarıyer’in Küçükarmutlu Mahallesi’ndeki evine yapılan polis baskını sırasında öldürülen Dilek Doğan’ın katledilmesine ilişkin olay da cinayete ait görüntü ve sesin sosyal medyada yayımlanmasıyla görünür oldu. Görüntüler olmasaydı olayın gün yüzüne çıkmayacağını söyleyen Dilek Doğan’ın amcası Mehmet Doğan, şöyle konuştu: “Bu uygulamayı kabul etmek mümkün değil. Her gün sokakta görüyoruz cep telefonu olmasaydı bir sürü olay gün yüzüne çıkmayacaktı. Dilek’in görüntüleri polis kamerasında kaydedilmişti. O gün bir şey yapamadık ama kamera olmasaydı hem kızımız katledilecekti hem de biz suçlu olacaktık. Bu uygulama suçu gizlemek ve polisi korumaktan başka bir şey değildir. Bir genelgeyle susturmak ve bastırmaktır bu. Bu olay özelinde sadece kameranın yasaklanması değil, hepsinin bir amacı var. Ülkeyi karanlığa doğru sürüklemeye çalışıyorlar.”

***

40 barodan iptal davası

Emniyet’in genelgesine karşı harekete geçen toplam 40 baro, yürütmenin durdurulmasına ilişkin iptal davası açtı. Aralarında Adana, Batman, Trabzon, Ordu ve İzmir barolarının da bulunduğu 40 baro, genelgesinin hukuksuz olduğunu aktaran barolar, “Karanlık polis devleti uygulaması” dedi. Danıştay 10. Daire’de açılan davalarda, genelgenin hem yürütmesinin durdurulması hem de iptali istendi. Türkiye Barolar Birliği tarafından herhangi bir açıklama yapılmaması ise dikkat çekti. Öte yandan ankaragazetecisi.com’dan Alican Uludağ’ın haberine göre kuruluş aşamasında olan Ankara 2 No’lu Baro sözcüsü Ali Aydın Akpınar ise henüz tüzel kişilik kazanmadıklarını belirterek, “Bana göre, Emniyet’in genelgesi doğru. Kişisel Verileri Koruma Kanunu nedeniyle polisin görüntüleri çekilemez” dedi.

***

Polis yeni kamera alacak

Toplumsal olaylarda telefonla görüntü çekilmesini engelleyen genelgenin ardından Emniyet, 265 fotoğraf makinası alımı için ihale yapacak. İhale şartnamesinde yer alan özelliklere göre polisler artık 4K video çekebilecek. Yapılacak iki ayrı ihalenin ilkinde 175 fotoğraf makinası alınacak. Bu fotoğraf makinalarının yanına 18-135 milimetre objektif de alınacak. İkinci ihalede alınacak 90 fotoğraf makinesinin özelliği ise 4K video çekimi yapabilecek. Bu makinaların yanına 24-720 mm aralığında objektif de alınacak.