Bu hafta ne bulduk, ne öğrendik? Varsayımla bulunan gezegen gözlemlendi

17-23 Eylül tarihleri arasında yoğun bilimsel gelişmelerin yaşandığını söylemek güç. Ancak yine de bazı olaylar insana hayret veriyor. Gözlemlenmeden önce matematiksel tahminle bulunan gezegenin hangisi olduğunu biliyor musunuz?

18 Eylül: Toprağın altından Tanrıça çıktı
Efes’te 1926’dan beri sürdürülen arkeolojik kazılarda, 18 Eylül 1956’da önemli bir buluntuya ulaşıldı. Prytaneion (Belediye binası) adı verilen bölümde, dünyaca ünlü Artemis heykeli gün ışığına çıkarıldı. ‘Efes Artemisi’ olarak tanımlanan bu eser, Yunan ve Latin mitolojilerinde bakireliğin sembolü olmasına rağmen, Efes’te, Artemis doğurganlığın ve bereketin sembolü olan bir ana tanrıçayı simgeler. Dünyanın 7 harikasından biri olan Efes Artemis Tapınağı, bu Tanrıça'ya adanmıştır.
bu-hafta-ne-bulduk-ne-ogrendik-varsayimla-bulunan-gezegen-gozlemlendi-352021-1.
Bu arada ilginç bir hikâye aktaralım. Efes Artemis’i, havari Pavlus’un Efes Tiyatrosu’nda yaptığı bir konuşmanın konusu olmuş ve şehirde ayaklanma çıkmasına yol açmıştı. Hıristiyanlığı yaymak amacıyla Efes’e gelerek büyük tiyatroda tek tanrı inancının propagandası yapan Havari Pavlus’un konuşmasını duyan gümüş esnafı loncası başkanı Dimitrios, derhal lonca yönetimini toplantıya çağırır. Dimitrios onlara gümüş adak heykelciği ve benzeri işlerden para kazandıklarını, Pavlus’un ise elle yapılan tanrıların gerçek tanrılar olmadığını söyleyerek ellerindeki işin saygınlığına darbe vurduğunu anlatır. Bu sözlere hak veren lonca üyeleri, sokağa çıkarak “Efes Artemis’i uludur!” sloganı eşliğinde tiyatroya doğru yürüyüşe geçer. Yolda yüzlerce kişi kalabalığa katılır. Pavlus linç edilme tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Şehrin Romalı egemenlerinin araya girmesiyle göstericiler dağıtılır ve Pavlus kurtulur. Neticede o an Artemis yıkılmaz. Ezcümle, temelinde ekonomik ve sınıfsal çıkar çatışmasının bulunduğu din kaynaklı hengamenin tarihinin çok eskilere dayandığını da belirtmeden geçmeyelim.

20 Eylül: Macellan yola koyuldu…
20 Eylül 1519’da Portekizli kaşif Ferdinand Macellan, İspanyol İmparatorluğu’nun desteğiyle 270 kişi ve 5 gemiyle Sanlúcar de Barrameda’dan yola çıktı. Macellan’ın keşif gezisi dünya çevresinde yapılan ilk seyahattir ve Güney Amerika’daki boğazdan geçerek Atlas ile Büyük Okyanus’u birleştiren ilk deniz yolculuğudur. Macellan’ın ekibi Avrupa için tamamen yeni olan pek çok hayvan türü ile karşılaştı. Bunlardan bazıları “hörgüçsüz develer” olarak tanımlanan lamalar ve “tüyleri yolunmayan fakat derisi yüzülen siyah kazlar” olarak tanımlanan penguenlerdir. En yakın iki galaksi olan Macellan Bulutsuları Güney Yarıküre’de keşfedildi. 69.800 km olan yolculukları sayesinde dünyanın çevresini de hesaplanmış oldu. Bu yolculuk sayesinde, uluslararası bir saat sisteminin gerekliliği ortaya çıktı. Döndüklerinde, dikkatle tutulan seyir defterine rağmen geride kalanlarla günlerinin uyuşmadığını fark ettiler. Fakat günlerin uzunluğu arasındaki farkı hesaplayacak kadar kesin ölçüm yapabilen saatleri yoktu. Zamanla ilgili bu olgu büyük heyecan yarattı, özel bir heyet bu garipliği bildirmek üzere Papa’ya yollandı.

23 Eylül: Tahmin edilen gezegen sonunda bulundu

bu-hafta-ne-bulduk-ne-ogrendik-varsayimla-bulunan-gezegen-gozlemlendi-352022-1.
Alman astronom Johann Gottfried Galle, güneş sisteminin sekizinci gezeni Neptün’ü tarihler 23 Eylül 1846’yı gösterdiğinde keşfetti. Neptün’ün bilim tarihi açısından ilginç bir özelliği var. Bu gezegen deneysel gözlemlerden önce matematiksel hesaplamayla bulunan güneş sistemindeki ilk ve tek gezegendir. Alexis Bouvard, Uranüs’ün yörüngesindeki beklenmeyen değişikliklere, bilinmeyen bir gezegenin kütleçekimsel etkisinin sebep olduğunu öngördü. Daha sonra Neptün, Galle tarafından Urbain Le Verrier’in tahmin ettiği pozisyonun çok yakınında bir bölgede gözlemlendi. Kısa bir süre sonra da en büyük uydusu Triton keşfedildi. Kalan 12 uydusu ise ancak 20.yy’de keşfedilebildi. Neptün şimdiye kadar sadece Voyager 2 tarafından ziyaret edildi. Neptün, Roma Mitolojisi’nde denizler, depremler ve atlar tanrısıdır. Dünya paylaşımında: Jüpiter’e gökler, Neptün’e denizler, Plüton’a yeraltı düşmüştür. Yunan Mitolojisi’nde Poseidon olarak bilinir.