Ekonomimiz son günlerde gittikçe dibe batıyor. Sosyal medya fenomenleri konuyla dalga geçerek retweet ve beğeni peşinde koşadursun biz bildiğimiz konulardan yani müzikten, sektörden, müzikseverlerden ve ileride nelerle karşılaşacağımızdan bahsedelim

Bu iş çok zor yonca

Ben ekonomist değilim. Para pul işlerinden hiç anlamam. Bir dönem haftada 3-4 büyük konser izledik. Stadyumlarda Metallica, Rihanna, Lady Gaga, Madonna gibi yıldız isimleri izleyebildik. Hayatımda hiçbir zaman bugünkü durumdan daha kötü bir ekonomik sürece şahit olmadım. Üstüne üstlük 2001 krizini evimin tam ortasında hissetmiş biri olarak söylüyorum bunları. Son 1 yıldır ekonomimiz o 2001 krizinden daha kötü vaziyette. Ekonomiden anlamıyorum ama yaşadıklarımı paylaşabilirim. Plaklar üzerinden ve konserler üzerinden içindeki durumu anlatmaya çalışabilirim.

Geçenlerde bir müziksever takipçim Joe Satriani’nin 27 Temmuz Cuma günü Küçükçiftlik Park’ta BKM Organizasyon tarafından düzenlenen konserinin fiyatı hakkında ne düşündüğümü sitemkar bir dille sordu. Konserin normal giriş biletleri avantajlı dönemde 130 liraydı. Avantajlı dönem sonrası 162 lira oldu. Biletix hizmet bedelini çıkarttığımızda bilet 150 lira oluyor. Sorulduğu dönemki fiyat olan 130 lira üzerinden yorumum şöyleydi: Satriani’nin İstanbul’dan birkaç gün önce uğrayacağı İtalya, Pavia konseri 34 Euro. Yani yazıyı yazdığım 23 Mayıs 2018 tarihindeki Euro kuruyla baktığımızda 192 Lira ediyor. Yurt dışında böyle konser biletleri ortalama 30-50 Euro aralığındadır. Bir zamanlar 1 Euro 2 lira civarındayken Avrupa’da konserlere 70-80 lira verebiliyorduk. Kısacası temizlik, güvenlik, mekan, ışık, ses kısacası teknik detaylarını kattığınızda Joe Satriani çapında bir müzisyeni İstanbul’da izlemek için 130 veya 150 liranın uygun olduğunu görebilirsiniz. Birçok organizatör için eğer arkalarında büyük fonlama imkanı yoksa maalesef yolun sonu gözüküyor.

Bir dönem sürekli biz müzik yazarlarına “AC/DC, Radiohead izler miyiz bu yıl” gibi sorular sorulurdu. “Hayır” derdik. Yaklaşık 3-4 yıldır o soruyu duymadım. Cevabımın hala “hayır” olmasını geçtim bundan sonra Türkiye’ye 200-300 Euro’ya gelen DJ’leri bile izleyemeyiz. Organizatöre kafadan 2500 liraya mal olan bir DJ’i kimse getirmez. Sanatçı kaşesini bilet fiyatıyla çıkması mümkün değil.

Örneğin İsveç’e 2010’da gittiğinde 30 civarı 2. el plak toplamışım. En ucuzu 2, en pahalısı 9 Euro’ydu ve sanırım bu alışveriş bana yaklaşık 200-250 liraya mal olmuştu. Bugün rahat 2000 lira eder bu Euro kuruyla. Kısacası artık bu iş zor yonca. Umarım borcunuz filan yoktur.

Önümüzdeki hafta bu döviz kurları sebebiyle kendi imkanlarıyla Avrupa’da konserler veren alternatif gruplardan aldığım görüşlere yer vereceğim. Konu dinleyiciyi ve organizatörlerden daha fazla adını yabancı ülke sahnelerinde duyurmaya çalışan yetenekli müzisyenleri etkiliyor.

******

Ezhel Avrupa sahnesinde

bu-is-cok-zor-yonca-467135-1.Bu yıl Avrupa’daki birkaç büyük müzik festivalini radarıma almıştım. İlk sıramda hem mesafenin yakın olması hem de eğlenmek istememden ötürü Macaristan, Budapeşte’de gerçekleştirilen Sziget Festivali vardı. 2011’de festivalde Prince efsanesini izlemiştim. 3,5 saatten fazla sahnede kalmıştı, aklımızı kaçırmıştık. Bu yıl 8-15 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirilecek festivalin ana sahnesinde Kendrick Lamar, Arctic Monkeys, Gorillaz, Mumford & Sons, Dua Lipa gibi isimler sahne alacak. Tam listeye bakmak isterseniz https://szigetfestival.com/tr adresine girebilirsiniz. Bu yılın en güzel olaylarından biriyse festivalin Europe Stage sahnesinde Ezhel’in sahne alacak olması. Hep diyorum ya Türkiye’de bu kadar hızla büyüyen başka isim görmedim diye… İşte bu konser bunun kanıtı. Bu artan döviz kurlarında yurt dışı festivalleri cebi çok zorlayacak olsa da hem müzik dinleyeyim, bolca eğleneyim, güzel yemek yiyip şahane bir şehir göreyim diyorsanız Sziget Festivali güzel bir alternatif olacaktır.