Dün akşam ne yediğinizi hatırlıyor musunuz? Ya da işyerinde, en son neye kızdığınızı? Geçen hafta, kaç defa işe geç gittiniz?...

Dün akşam ne yediğinizi hatırlıyor musunuz? Ya da işyerinde, en son neye kızdığınızı? Geçen hafta, kaç defa işe geç gittiniz? Bir dakika, siz hangi partiye oy veriyorsunuz? Çok mu kişisel oldu bu sorular? Ama hepsinin sizde bir cevabı var. Şimdi bu cevapların bir de başkalarının elinde olduğunu düşünün. Düşünün, sizin hakkınızda pek çok can alıcı ayrıntı, kişilik özellikleriniz, iş disiplininizle ilgili kayıtlar, ağzınızdaki diş sayısı, anneannenizin yaşayıp yaşamadığı bilgisi birinin elinde kayıtlı. “Tamam, canım başkası da bilsin, ne olur ki” diyebilirsiniz. Peki, bu bilgilerin, kaynakça olan size hiç pay düşmese de, kaç para ettiğini biliyor musunuz? Eğer bir inşaat işçisiyseniz, yıllık 40 bin krona, yani 8 bin TL abonelik bedeline, sizin özeliniz satılığa çıkabiliyor bugünlerde.
“Komünist”, “Kavgacı ve tembel”, “İşine zamanında gelmez”, “Güvenilmez”, işte bu fişlemeler, İsveçli inşaat şirketi Skanska’nın başını yaktı. Dünyanın dört bir yanında inşaatlar yapan İsveç şirketi, İngiltere’de birlikte çalıştığı danışmanlık şirketinin iş ahlakına pek de sığmayan listeleme yöntemi yüzünden bütün eleştiri oklarını üzerine toplayı başardı. İngiltere’de inşaatlarda çalışan işçilerle ilgili olarak, 1980’lerden beri, bilgi toplayan ve bu bilgileri inşaat şirketlerine satan bir danışmanlık şirketi, yakın zamanda düzenlenen bir baskınla kapatıldı. Bu olay iki hafta önce İngiltere’yi karıştırırken soruşturmanın gidişatının sancısı, bu hafta da İsveç’i sardı. Danışmanlık şirketiyle birlikte çalıştığı ortaya çıkan Skanska, köşeye sıkıştı.
3. 213 İngiliz inşaat işçisine ait sicil kayıtlarını tutan danışmanlık firması, İngiliz Bilgi Bankası Denetleme Kurumu tarafından basılınca pek çok firma gibi Skanska’da topun ağzına oturdu. Danışmanlık firması kapatıldı ama olay, kapanmadı. Skanska’nın İngiltere bürosu, büyük olasılıkla mahkemede hesap verecek.  Skanska’nın Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu Peter Gimbe, inşaat işçilerini fişleyen bu listenin, firması tarafından satın alındığını kabul ediyor ve şirket olarak listenin neden ve ne zaman kullanıldığını hâlâ araştırdıklarını söylüyor. Gimbe, “İnşaat işçilerinin bu şekilde fişlenmesini doğru bulmuyoruz. Bu kabul edilemez” diyor ve Skanska’nın bu sicilleri kendi çalışanlarını seçerken değil de, iş verdikleri taşeron firmaların işçilerini kontrol etmek amaçlı kullandığı özrünün ardına sığınmaya çalışıyor. Yine de bu açıklamalar, İsveç İnşaat İşçileri Sendikası’nı pek tatmin etmedi. Olayı şaşkınlıkla karşıladıklarını belirten sendika yetkilileri, “Skanska’nın bu işe karışmasıyla olay, bizim de gündemimize taşındı. Fişleme yönteminin İsveç’te de kullanılmış olmasından çekiniyoruz. İsveç’te böyle bir sicil tutulduğuna şimdiye kadar rastlamadık ama endişeliyiz” diyorlar. Sendika, yasalar çerçevesinde, Skanska’yı ve diğer İsveçli inşaat firmalarını denetleyeceklerini açıkladı. Ekonomik krizin temelden sarstığı İsveçli inşaat şirketlerinin şimdi başka bir derdi daha oldu.
İngiliz adaletinin, inşaat işçilerini fişleyen danışmanlık şirketinin sahibi “özel dedektif” Ian Kerr’den nasıl hesap soracağının haberlerini, köşe komşum İbrahim Sirkeci bizlere aktaracaktır. Bu sicil tutma işinin Skanska kısmı, İsveç’te daha çok konuşulacağa benziyor. Olayın devletlerarası kozların paylaşıldığı bir davaya dönüşmesi beklenmiyor. Çünkü İsveç Devleti, bu ‘fişleme’ konusunda hiç masum sayılmaz.  İsveç’te 2009’un Ocak ayından beri ülke genelindeki bütün yurtiçi ve yurtdışı telefon görüşmeleri takip altında tutuluyor. Devlet bir yıl önce kamuoyuna açıkladığı gibi telefonları, mailleri ve msn görüşmelerini ‘yeni oluşturduğu’ bir birime inceletiyor. Gerekli görüldüğü taktirde yazışmalar ve konuşmalar kaydediliyor. İngiliz ‘dedektif’ Kerr, inşaat işçilerinin kaydını, kuytunu Londra’da değil de Stockholm’de tutsaymış, “Bakınız bunu devletler de yapıyor” gerekçesiyle olaydan sıyrılabilirmiş. Yanlış yerde dükkân açmış, ne yapalım.