BirGün’ün gündeme taşıdığı Hiranur Vakfı Onursal Başkanı’nın kızının maruz bırakıldığı istismar AKP’nin alan açtığı dini yapıların yüzünü yine gösterdi. İktidar tarafından laikliğin sadece bir kavrama dönüştürülmesi ve kamuculuğun ortadan kaldırılması bu dini yapıların ülkenin her tarafına yayılmasına neden oldu. Bakanlıklar bile bu yapılar arasında paylaşıldı.

Bu karanlık halka ihanet
Fotoğraf: Hiranur Vakfı

POLİTİKA SERVİSİ

BirGün’ün iki defa manşetten duyurduğu Hiranur Vakfı Onursal Başkanı’nın kızını 6 yaşında evlendirmesi ülkede gündemi belirledi. Fakat başta Meclis muhalefeti olmak üzere siyasiler olaya tepkisiz kaldı.


AKP tarafından oluşturulan tarikatlarla ve diğer dinci yapılarla kurulan ortaklık özellikle laikliğin içinin boşaltılmasıyla oldu. Laiklik sadece Anayasa’da yer alan bir kavrama dönüştürüldü. Dinci yapılara ‘ne istedilerse verildi’. Buradan cesaret alan tarikatından vakfına kadar dinci yapılar her alanda söz sahibi haline getirildi. Halktan aldığı vergileri bu yapılara hizmet için kullanan hükümetinden belediyesine kamu kurumları onların önünü açtı. Başta İlim Yayma Cemiyeti ve Ensar Vakfı gibi yapılar olmak üzere birçoğunun önü açıldı. Hayatın bütününe hâkim olmaya çalışan bu yapılar sokaklarda içki içenleri taciz etti, laiklik karşıtı ve şeriat propagandasının yapan bildiriler, cezaevlerinde bulunan tutuklu hükümlerin hangi dine mensup oldukları bile araştırıldı. Laikliğin sadece bir kavrama dönüştürülmesi ile en çok eziyeti ise kadınlar çekti. Bu yapılar kadınları sürekli hedef aldı ve eve kapanmasını salık verdi. Onların hedef göstermesiyle İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çıkıldı.

AKP ALAN AÇTI

Bunun yanında dinci ve gerici yapılar AKP’nin kendilerine açtığı alanda faaliyet yürüttü. Özellikle eğitimde ve sağlıkta bu yapılara açılan alan oldukça büyük. Birçok yurtları bulunan bu vakıflar veya tarikatlar belediyelerden usulsüz şekilde aldıkları arazilerle ülkenin her yerine yayılmış durumda. Devletin açması gereken yurtlar bunlara bırakıldı. Süleymancılar, Ensar ve TÜRGEV gibi vakıflar özellikle AKP’li belediyelerden aldıkları binalarda faaliyet yürüttü ve yürütmeye devam ediyor. Kamunun yapması gereken bu işlemler tamamen dinci yapıların eline kaldı. Sağlıkta ise özellikle Menzilciler hâkim durumda. Salgın sürecinde bakanlığın test ihaleleri bile Menzil tarikatına yakın isimlere gitti. Kamunun eğitim ve sağlığı bu yapılara bırakması ise kamuculuğun da tıpkı laiklik gibi sözde kalmasıyla oldu.

HOŞ GÖRÜLMEMELİ

Siyaset Bilimci Prof. Dr. İlter Turan konuya ilişkin şunları söyledi: “Ortada kanunen suç olduğu açık olan bir olay var. Bu olaydaki gibi yapıların siyasi destek bahanesiyle hoş görülmemesi gerekir. Bu Türkiye Cumhuriyeti’nin tabiatına uygun değil. Her ülkede kanunlarla inanç kesimleri arasında bu tarz durumlar olabilir. Örneğin ABD’nin Utah eyaletinde çok eşliliği isteyen yapılar var. Elbette yapılara kanunlar karşısında olduğunda hoşgörü gösterilmemesi gerekir. Fakat mevcut iktidar siyasi desteği zayıfladıkça kendisini her koşulda destekleyecek bu tarz gruplara ihtiyaç duyuyor. Toplumun genelinde ise hâkim olan düşünce bu yapıların kamudan uzak tutulması. Ama mevcut iktidar bu yapılara itibar ederek ayakta durmak istiyor. Bu da tabii toplumda ciddi rahatsızlığa neden oluyor.”

MÜNFERİT DENİLEMEZ

SOL Parti MYK Üyesi Göksu Cengiz ise bu olaya kesinlikle münferit denilemeyeceğini söyledi. Cengiz şunları aktardı: “Her şeyden önce şu bilinmelidir ki ne Ensar karanlığı ne Aladağ yangını ne de İsmailağa istismarcısı münferit değildir. Çocuklarımıza yönelen her karanlığın ucunun bir tarikata bir cemaate uzaması tesadüf değildir. Üzerimize çöken bu karanlığın sebebi bizzat AKP tarafından kurulan gerici tarikat düzenidir. 20 yıldır devletin tüm imkânlarıyla besledikleri, kaynak aktardıkları, destekledikleri tarikatlara bu memlekette dinci gericilik tepeden tırnağa örgütlendirilmiştir. Diyanet’inden medyasına, bakanından cumhurbaşkanına herkes bu dinci-gerici karanlıktan sorumludur, hesap vermelidir.

İsmailağa istismarcısının derhal tutuklanmasını olayın açığa çıkmasına engel olan kamudaki tüm sorumluların açığa çıkarılarak yargılanmasını istiyoruz.”

BU DÜZEN YIKILACAK

Meclis’e sunulan başörtüsü teklifine dikkat çeken Cengiz şöyle devam etti: “Şimdilerde Erdoğan’ın Meclis’e sunacağı ve bizzat CHP tarafından başörtüsü üzerinden açılan anayasa gündemine bakarak da ülkenin bu acı durumunu anlamak mümkün. Cemaatlerin, tarikatların karanlık pençesinde ezilen kadınların, çocukların özgürlük çığlığına sahip çıkmakta tereddüt eden bir muhalefetin de tüm olup bitendeki sorumluluğu unutulmamalı.
Her şeye rağmen memleketi tarikatlarla teslim almaya çalışan bu gerici azınlığın karşısında laiklik için kavga eden milyonlar var. Biz yaşamları için laiklik isteyen gençler, kadınlar ve bu karanlığa teslim olmayan milyonlar olarak tarikat düzeniyle hesaplaşmaya çağırıyoruz. Gelin çocuklarımızın geleceği için ayağa kalkalım. inanın bu tarikat düzenini başlarına yıkacağız.”

***

İddianame kabul edildi

İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G.’nin 6 yaşında evlendirilmesi ve cinsel istismara maruz bırakılmasına ilişkin ‘zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı’ ve ‘cinsel saldırı’ suçlarından Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen iddianame kabul edildi. Baba Yusuf Ziya Gümüşel ve anne F.G. hakkında ‘zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı’ suçundan, imam nikahlı evlendirildiği Kadir İstekli hakkında ise ‘zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı’ ve ‘cinsel saldırı’ suçlarından hapis cezası istendi. Yusuf Ziya Gümüşel, F.G. ve K.İ., 22 Mayıs 2023 tarihinde hakim karşısına çıkacak.

İstismara dair tepkiler artarken davada henüz tutuklama olmaması ise tepki çekti. 27 yıl hapis cezası istemiyle yargılanan Hiranur Vakfı Onursal Başkanı Yusuf Ziya Gümüşel ile istismarcı Kadir İstekli iddianame kabul edilmesine rağmen hâlâ serbest.

***

KİM NE DEDİ?

H.K.G.’nin istismara maruz bırakılmasına tepki büyüyor. Siysetçilerden spor kulüplerine kadar birçok kesim çocuk istismarını kınadı.

KEMAL KILIÇDAROĞLU: Hak ettiğinizi bulacaksınız

6 yaşında bir çocuk! Bunu yapan, buna göz yuman, bunun sistemini kuran şerefsizdir ve haysiyetsizdir!
Şerefsiz ve haysiyetsiz muamelesi de görecektir! Hak ettiğinizi elbet bir gün bulacaksınız!

MERAL AKŞENER: Evlatlarımızı koruyacağız

Dini bir cemaatin kisvesi altında, 6 yaşındaki küçücük bir çocuğumuza yaşatılanlar; Büyük bir sapkınlıktır, çürümüşlüktür ve düpedüz tecavüzdür! Bu alçaklığın örtbas edilmesine asla izin vermeyeceğiz! Evlatlarımızı tüm kirli ellerden her daim koruyacağız!

ERKAN BAŞ: Kanser hücresini söküp atmalıyız

Bu asla münferit bir olay değil. Bir iki kişinin yaşadığı bir mağduriyet değil. Öyle olsaydı bile dünyayı yakmamız gerekirdi. Bunların para kaynaklarını ve siyasi destekçilerini söküp atmadan hiçbir şey düzelmez. Bu topluma yerleşmiş kanser hücresini söküp atmalıyız.

HDP: Mücadeleye devam edeceğiz

Bu suça ortak olmayalım. Mücadelemizi daha da büyütelim. Bu kişiler hesap verene kadar, çocuklar gerçekten özgür bir yaşam yaşayana kadar, güvenli bir ortamda yaşam yaşayana kadar mücadelemize devam edelim.

SPOR KULÜPLERİ: Üç büyüklerden ortak tepki

Ülkede infial yaratan istismara spor kulüpleri de tepkisiz kalmadı. Fenerbahçe’den yapılan açıklamada “Çocuklar her şeyimiz”, Beşiktaş’ın paylaşımında “Rezalet” denildi. Galatasaray’ın açıklamasında “Çocuk olmaya hakkım var” ifadeleri kullanıldı.

***

KRONOLOJİ

2016

Ensar Vakfı’nda istismar skandalı

Karaman'da Ensar Vakfı’nda evlerde kalan 46 çocuk Muharrem Büyüktürk tarafından istismar edildi. Kamuoyu olayı Nisan 2016’da BirGün manşetiyle öğrendi. Olay sonrası açılan davada sadece Muharrem Büyüktürk hapis cezası aldı.

2016

Aladağ faciasında çocuklar öldü

Adana Aladağ’da 29 Kasım 2016’da Süleymancılara ait yurtta çıkan yangında 11’i kız öğrenci olmak üzere 12 kişi hayatını kaybetti. 18 kişinin yargılandığı davada yurt görevlileri hakkında 4 yıl ile 15 yıl arasında değişen hapis cezaları verildi.

2017

Önce hapis sonra beraat

Konya’da kendini ‘şeyh’ olarak tanıtan Süleyman Işık aralarında çocukların da bulunduğu 5 kişiyi 2008-2017 yılları arasında taciz etti. Işık, ilk olarak 61 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Yargıtay Işık’ın beraat etmesine karar verdi.

2017

Kaçak yurtta 7 çocuğa istismar

İzmir’de Süleymancılara ait yurtta yaşları 9 ile 12 arasında değişen 7 erkek çocuğu istismara maruz bırakıldı. Çocuklara Kuran dersi veren Ömer Faruk E., 21 Aralık 2017 tarihinde gözaltına alındı. Ömer Faruk E.'ye 53 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verdi.

2019

İstismarcılara İyi hal indirimi

İstanbul Ümraniye’de Fıkıh-Der’e bağlı yatılı Kuran kursunda ‘sorumlu’ olarak görev alan Ömer I. ve eğitmenler Hacı Serkan B. ile Tarık B. 20’den fazla çocuğu istismar etti. Suçlu bulunan üç kişi iyi hal indirimi aldı. Üç sanığa 135 yıl hapis cezası verildi.

2021

İlk duruşmada alelacele ceza

Erzurum’da Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Hacı Bahattin Evgi yatılı erkek Kuran kursunda yaşları 10 ile 11 arasında değişen 7 çocuğun cinsel istismara uğradığı ortaya çıktı. İstismarcı Hasan Aslankafa ilk duruşmadan 119 yıl hapis cezasına çarptırıldı.