Evveliyatı altmış yıl önceye dayanıyordu.

Sağlık harcamalarının finansmanı için ayrı bir Genel Sağlık Sigortası (GeSeSe) kurulacak…

Ödeyebilenlerden prim toplanacak, ödeyemeyenlerin primlerini devlet üstlenecekti.

Böylece herkesin sağlık sigortası olacak...

Her türlü sağlık harcaması bu sigortadan karşılanacaktı.

Sonunda AKP’ye nasip olmuştu.

Yasa Meclis’ten 2006’da geçirilmiş…

İptaldi, ertelemeydi derken uygulama 1 Ekim 2008’de başlamıştı.

Bizim GeSeSe’cik önceki gün dört yaşını bitirdi, beşe bastı.

***

Bastı da ne oldu derseniz, birlikte sıralayalım.

Daha önce ücretsiz muayene olan devlet memurları ve Emekli Sandığı mensupları ile aileleri, aktif SSK’lılar, Yeşil Kartlılar muayene ücreti ödemeye başladılar.

Yetmedi…

Özel hastanelere gidenlere yüzde doksana kadar bıçak parası, pardon “ilave ücret” geldi.

Yetmedi…

Robotik cerrahiyle yapılan ameliyatlarda “İstisnai Sağlık Hizmeti” diye sekiz, dokuz milyara kadar faturalar çıkarıldı.

(Bu kadar parası olmayanlar için karnın yukarıdan aşağıya kadar yarılıp içindeki bütün organlar boşaltılarak yapılan “AKP usulü” ameliyatlar henüz ücretsiz.)

Yetmedi… Yatak ücreti.

Yetmedi… Reçete başı üç TL.

Yetmedi… Aciller de paralı.

Yetmedi… Eşdeğer ilaç farkı.

Hâlâ yetmedi mi, yeter artık bitmedi mi derseniz…

Birazdan!..

 ***

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Fatih Acar, Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği’nin toplantısında konuşmuş.

OECD ülkelerinde bir vatandaş yılda altı buçuk defa doktora başvuruyormuş…

Bizde bu rakam, nüfus çok daha genç olmasına rağmen sekize çıkmış.

“Biz doktora neden fazla gidiyoruz?” diye sormuş.

(İyi, güzel sormuş da öyle ortaya soracağına, sabah akşam “Sağlığa erişimi kolaylaştırdık, vatandaş istediği hastaneye rahatça gidebiliyor.” diye övünen Sağlık Bakanı’na sorsaydı da ağzının payını alsaydı.)

SGK’nın Acar Başkanı’n göre…

Her şeyi devletin sunduğu ya da devletten beklediğimiz bir sistemi uzun vadede sürdürmek sıkıntılı olacakmış.

Sağlık Teminat Paketi mutlaka gözden geçirilecek, daha sürdürülebilir olması bakımından değerlendirilecekmiş.

Bireyin katkı payı OECD ülkelerinde yüzde 3,2 iken Türkiye’de yüzde 1,5’muş. Katkı payını arttıracak uygulamaları önümüzdeki süreçte devreye koyacaklarmış.

Özel ve Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nı biraz daha işin içine çekeceklermiş.

Yani?..

Yanisi, bizim GeSeSe’cik daha dört yaşında seksenlik KOAH’lı hasta gibi nefes darlığı çekmeye, yokuşu bırak düz yolda bile teklemeye başladı.

***

Eskiden, Celal Bayar her sonbaharda “Bu kış komünizm gelebilir!” diye beyanat verirdi.

Şimdilerde Murat Belge “Bu kış darbe olabilir!” diyerekten yüreklerimize korku salıyor.

Çok şükür komünizm gelmedi, inşallah darbe de olmaz.

Ama bu kış yeni katılım payları, yeni ilave ücretler, yeni sigorta primleri geleceği kesin.

Kış hazırlıklarınızı yaparken aklınızdan çıkarmayın!