Uzmanlar açıklanan önlemlerin göstermelik olduğunu, salgının bu şekilde kontrol altına alınamayacağını vurguluyor ve ekliyor: “Çarklar durmalı, en kısa zamanda toplumun yüzde 75’inin aşılanması sağlanmalı.”

Bu önlemlerle salgın durmaz

Berkay SAĞOL

Türkiye’de günlük Covid-19 vaka sayısı 60 bine dayandı. Risk haritasında 81 ilin 73’ü kırmızı renge boyanırken, 7 il turuncu oldu. Uzmanlar ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kabine toplantısının ardından açıkladığı kısıtlamaların salgını durduracak nitelikte olmadığını vurguladı. İzmir’de vaka sayılarının 7 haftada 7 kat arttığını söyleyen İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, “Uygulanmakta olan ve hiçbir etkisi olmayan tedbirlere ek olarak sokağa çıkma kısıtlaması 2 saat erkene çekildi. Restoranlar paket servise geçti. Toplu taşımada belli kısıtlamalar getirildi. Alınan bu kararlarla salgını durdurmamız mümkün görünmüyor. Bu şekilde pandemiyi asla kontrol altına alamayız” dedi.


65 YAŞ ÜSTÜ KARARININ HİÇBİR ANLAMI YOK

Türk Tabipleri Birliği (TTB), tabip odaları ve yerel yönetimlerin önerdiği acil önlem paketlerini hatırlatan Çamlı, hükümetin bu uyarıların hiçbirine kulak vermediğini belirtti. 65 yaş üstü yurttaşlar için yeniden getirilen sokağa çıkma kısıtlamasını da eleştiren Çamlı, “Pandemide özellikle yaşa bağlı ayrımcılık politikaları hiçbir bilimsel temeli olmayan uygulamalara yol açtı. 65 yaş üstü yurttaşlar günah keçisi oldu. 65 yaşın evde kalması pandemiyi azaltmıyor. Bu yaş grubunun aşılandığı da göz önüne alınırsa, kalabalık ortamlara girmedikleri sürece bulaşı artırmayacakları malum. Bu kararın bir anlamı yok” dedi. İş hayatı aynen devam ettiği sürece hafta sonu kısıtlamasının da bir anlamının olmadığını belirten Dr. Çamlı, “Haftada 5 gün çarklar dönüyor. Fabrikalarda, işyerlerinde yoğun çalışan emekçilerin, sadece gece ve hafta sonu kısıtlamasıyla pandemi riskinden uzak duracaklarını düşünmek gerçekçi değil. Biz ekonomik ve sosyal destek sağlanarak çalışması zorunlu hayati sektörlerin dışında tam kapanmanın uygun olacağını ifade ettik. Toplumsal bağışıklık için aşılanma hızı artırılmalı, en kısa zamanda toplumun yüzde 75’in aşılanması sağlanmalı” ifadelerini kullandı.

ÇARKLAR DURMAZSA ÖNÜNE GEÇİLEMEZ

En çok vakanın görüldüğü ikinci il olan İstanbul’da, son 1 haftada vaka sayıları yüzde 36 arttı. Bu vahim tabloya karşın açıklanan önlemlerin oldukça yetersiz olduğunu vurgulayan İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Sokağa çıkma kısıtlamasının başlama saatlerinden başka değişen bir şey yok. Bütün yük küçük esnafın üzerine yüklenmiş durumda. Büyük sermayedarlar için çarklar dönmeye devam ediyor. Aşılanmış olan kişileri eve sokmanın hiçbir mantığı yok. Zorunlu çalışan ve risk grubunda olan kişiler her gün temas halinde ve evlerde bulaş yayılıyor. Elzem olan sektörler için tüm güvenlik tedbirleri alınmalı, elzem olmayan sektörlerde ise emekçilere bütün güvenceler sağlanarak çalışma durdurulmalı. Çalışan kesim için maddi güvence oluşturup onları evde tutamazsak salgının önüne geçemeyiz.”

Pınar Saip, “Yoğun bakıma hasta yatırabilmek için birilerinin ölmesini beklemek hekimleri yıprattı. Arkadaşlarımız feryat ediyorlar. Hasta seçmek, insanları ölürken görmek çok zor. Konu toplumsallaşmalı, herkes aşı talep etmeli ve çarklar durmalı. Bunu hepimizin sırtlaması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
SES Ankara Şubesi Eşbaşkanı Kubilay Yalçınkaya ise, tüm toplumun atılmayan ve doğru atılmayan adımların bedelini ödediğini söyledi. Yalçınkaya şöyle değerlendirdi: “Normalleşme öncesi biraz nefes almıştık. Kongreler ve sorumsuz davranışlardan sonra yeniden bir yoğunluk oldu. Cumhurbaşkanı’nın açıkladığı önlemler hayal kırıklığı. Avrupa’daki kapanmadan dolayı açığa çıkan üretim eksikliğini Türkiye’nin fırsat olarak görmesi ve bunu açık bir şekilde pandemi fırsatçılığı olarak açıklaması ise çok talihsiz.” Bu göstermelik önlemlerin tamamen ‘İktidar gerekli adımları atıyor’ demek için alındığını belirten Yalçınkaya, “İktidar pandemiyle ilgili tavrını yaptığı kongrelerle net bir şekilde gösterdi. Üretim, rant ve çarkların dönmesi uğruna toplum sağlığı hiçe sayılıyor. Toplum sağlığı bir kişinin iradesine bırakılamaz. Halk kendi sağlık hakkını savunmalı” diye konuştu.