Bu otomobillerde herkes yolcu

TİMUR AKKURT - timur@teknosafari.com

Geçen hafta inovasyondan ve bizim bu konuda neler yapabileceğimizden bahsetmiştim. Bosch’un bu konudaki yatırımlarından ve geliştirdiği teknolojiyi incelemek üzere Almanya’daydım. Test ettiğim, incelediğim araçları anlatmak isterim. Şimdi anlatacaklarım yarın olacak değil elbet. Yakın gelecekten haberler olarak düşünebilirsiniz. 10 yıl içinde kullanacağımız arabalar, bisikletler nasıl olacak? Gelin hep birlikte bakalım.

Bisikletler hâlâ 2 tekerlekli merak etmeyin. Pedalları da var! Pedalları çeviriyoruz ama o 1’e 5 koyarak ilerlememizi sağlıyor. En basit şekilde böyle anlatabilirim. Elektrik destekli bir sistem ve gelişmiş bir vites sistemi sayesinde yüzde 20 eğimli bir yokuşu düz yolda gider gibi çıkabiliyorsunuz. Hatta biraz canım sıkıldı ama sizinle de paylaşayım; Bisikletleri test ettiren görevli, parkuru tamamlayıp döndüğümde bana; “Gördün mü sen ‘bile’ nasıl da rahat yokuşu çıktın!” Tabii ki tartışma uzamasın diyerek gülümsemekle yetindim.

Şaka bir yana gerçekten çok etkileyici. Çevreci özellikleri göz önüne alındığında, özellikle de İstanbul gibi bol yokuşlu bir şehirde bu bisikletler çok iş yapar. İstanbul için bisikletin tutmamasının sebebi yokuşlar. Bunun dışında bisikletin üzerinde bir akıllı ekran var. Her pedal çevirdiğinizde ne kadar ağaç kurtardığınızı gösteriyor. Bu motivasyonla çevirip duruyorsun pedalları. Yol bilgisayarı gibi detaylara girmiyorum, epey detaylı bilgiler veren akıllı mı akıllı bir panel. Tek bir sıkıntı var! Bu bisikletin şimdilik satış fiyatı 16 bin TL civarında. Bu rakamlarla bu bisikleti ancak koleksiyonerler alır.

Tesla’yla hedef: 2025
Elektrikli araçların öncüsü, efsane modeli, süper performansıyla rüyalarımızı süsleyen Tesla, gerçekten etkileyici. Bosch bu aracı satın alarak geliştirdiği teknolojiyi üzerine giydirmiş. O zaman oldu mu sana hem elektrikli hem de akıllı. Evet, Tesla’dan süper bir otonom araç yapmışlar. Öncelikle söylemeliyim otonom bambaşka bir tecrübe. Toplam 4 kişi bindiğimiz araçta kimse arabayı kullanmıyordu. Rütbe anlamında kaptan pozisyonunda değil yolcu pozisyonunda seyahatimizi yaptık. Kaptan ‘Tesla’ bizi güvenli bir şekilde tüm parkurda dolaştırdı ve başlangıç noktamıza getirdi. Demo alanında kavşaktan yolu kontrol ederek geçtik, önümüzde giden araç ani frenleyince bizde uygun şekilde durduk. Yol çizgilerine uygun seyahat ettik. Kısacası kusursuzdu. Bosch’un geliştirdiği, sensörler, çevre kontrol sistemleri ve yazılım sayesinde bu teknolojinin pek yakında hayatımıza gireceği ve insan kontrolündeki araçlardan daha güvenli olacağını görmek mümkün.

Daha çok test ettiğim araç oldu ama onları anlatırsam bu işin hukuki tarafından, etik değerlerinden bahsedemeyeceğim. Enteresan bir bilgi, bu akıllı, elektrikli, hibrit araçların Almanya’nın elektrik tüketimine etkisi yüzde 10 olacakmış. Baktığınızda bu enerji yükü hiç de azımsanmayacak seviyede. Güneş enerjisini en iyi değerlendiren Almanya için bu çok sorun çıkartmayacaktır. Biz düşünelim...
Netleşmemiş, üzerinde çalışılan en önemli konu ise şu sıralar ‘yasalar’ akıllı araçların trafiğe çıkması ile bazı sorunlar da beraberinde gelecek. Örneğin otonom araç, insanın kullandığı araç ile kaza yaparsa, otonom araç içerisinde ki sahibi mi suçlanmalı? Araçı üreten mi? Bir taraftan da bunların kayıt altına alınması için ‘kara kutulu’ olma zorunluluğu mu gelmeli? Yolların standartlaştırılması da gerekiyor. Trafik işaretleri otonom araçların tanıyacağı şekilde yapılmalı.

Bizim ülkemizde mesela trafik levhaları vurulduğu için standart değil hepsi delikli! Bu tabelaları gören daha doğrusu göremeyen otonomların hali ne olacak? Şeritler çok önemli, bizim şeritler çeşitli diye tabir edilebilir. Son olarak hatta en önemli maddelerden bir tanesi; Otonom araçların gidebilmesi için internet bağlantısının çok iyi olması gerek. Üstelik kesintisiz! Tam otomatik hiç insan eli değmeden giden bu otonom araçların 2025’te Avrupa’da trafikte olması öngörülüyor. Bizim gidişata göre; 2070 gibi bu araçları kullanmaya başlarız. Pardon trafikte görürüz...