İstanbul’un göbeğinde evleri yıkılan Fetihtepeliler polisin engellemeleri rağmen çadır kurdu. Belediyenin kira yardımı adı altında vereceği 1950 TL’ye tepki gösteren bölge halkı “O paraya ancak çadır bulunuyor” dedi.

Bu paraya ancak çadır alınabilir

Gökay BAŞCAN

İstanbul Beyoğlu ilçesi sınırlarında bulunan Fetihtepe Mahallesi’nde kentsel dönüşüm adı altında zulme uğrayan bölge halkının direnişi sürüyor. Altyapı hizmetleri kesilen, evleri yıkılan bölge halkı polisin engellemelerine rağmen molozların üstüne çadır kurdu.

45 gündür her akşam mahallede eylem yapmak için toplanan Fetihtepe Mahallesi 3550 Ada sakinleri, önceki gün de bir araya geldi. AKP’li Beyoğlu Belediyesi’nin dönüşüm zulmüne karşı direnen mahallelinin çadır kurmasını polis engelledi. Engellemelerin üzerine ‘Rant Emlak’ masası açarak belediyenin kira olarak vermeyi planlandığı 1950 TL’ye gönderme yapan mahalleli ‘Kiralık Çadır 1950 TL’ yazısı astı.


LEĞENDE ÇAMAŞIR YIKANDI

Kentsel dönüşüme karşı olmadıklarını belirten mahalleli karşılıklı uzlaşı içerisinde bir süreç yürütülmesi çağrısı yaptı. Evlerinde altyapı hizmetlerinin kesilmesine tepki gösteren kadınlar da molozların üzerinde, leğende, ‘Fetihtepe bizimdir bizim kalacak’ yazılı pankartı yıkadı. Pankartı temizledikten sonra ipe asan kadınlar, “Kentsel dönüşüme hayır” sloganı attı.

Polisin engellemelerine rağmen dün de bir araya gelen yurttaşlar yıkılan evlerin, molozların üstüne çadır kurdu. Beyoğlu Belediyesi’nin tapusuzlara 1300, tapululara 1950 TL belirlediği kira yardımına göndermeye yapan mahalleli kurdukları çadırların üstüne ‘kiralık 1300, kiralık 1950 TL’ yazısı yazdı. Çadırların önünde açıklama yapan mahalleli Beyoğlu Belediyesi’nin belirlediği kira yardımlarının gerçeklikten uzak olduğunu, bu paralara ancak çadırda kalabileceklerini belirtti.

TERK ETMEYECEĞİZ

Altyapı hizmetleri kesilen, polis baskısına maruz kalan Fetihtepeliler adeta mahalleden göç ettirilmeye çalışılıyor. Kurulan çadırların önünde konuşan Emine Zorkaya, “Bizi öldürseler de bu mahalleden gitmeyeceğiz. Evimizi, yurdumuzu terk etmeyeceğiz, imza vermeyeceğiz. Biz bu çadırlarda yaşamak için hazırlık yaptık. Bizi bu çadırlarda kalmaya mahkum ettiler. Evimizde su, doğalgaz, elektrik yok. Yaşam hakkımızı elimizden aldılar” diye konuştu.

Çocukların psikolojisinin bozulduğunu belirten Derya Sarıtaş, “Burada insanlara zulüm ediliyor” dedi.

İstanbul’un bu şartlarında 1950 TL’ye ev bulmanın imkansız olduğunu belirten Sarıtaş, Beyoğlu Belediyesi bizi bu çadırlarda yaşamaya mahkum bırakıyor. Altyapı hizmetlerimiz kesildi, çocuklarımıza evlerimizde bir tas sıcak yemek bile yapamıyoruz. Ama biz bu mahalleyi, evlerimizi terk etmeyeceğiz. Okmeydanı’nın ‘Rant Meydanı’ olmasına izin vermeyeceğiz. Haklarımızı alana kadar buradayız” ifadelerini kullandı.

***

‘Komşumun dükkânında yaşıyorum’

Evleri yıkılan, altyapı hizmetleri kesilen mahalledeki ev sahiplerinin yanı sıra kiracılar da mağdur oldu. Özellikle ev sahibi belediyeyle anlaşan ya da evleri zor yıkılan kiracılar sokağa atıldı. 14 yıldır kaldığı evden ev sahibi, belediyeye imza verdiği için atılan Özcan Karaçeper, “Eşyalarım evden zorla çıkarıldı, dışarı atıldım. Mecburen bir süredir komşumun dükkanında kalıyorum. Ev aradım, İstanbul’da bekara ev mi var? Fiyatlar uçmuş durumda. Burası benim mahallem nereye gideceğim” ifadelerini kullandı.