İstanbul Havalimanı şantiyesindeki insanlık dışı çalışma koşullarına ve iş cinayetlerine karşı gerçekleştirdikleri eylemlerin ardından tutuklanan, ilk duruşmada serbest bırakılan işçi ve sendikacıların yargılandığı davaya dün devam edildi. Gaziosmanpaşa Adliyesi’nde görülen üçüncü duruşmanın çok küçük bir salonda yapılması büyük tepki çekti. CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Sanık ve avukatlar salona alınamayacak […]

Bu salondan adalet çıkmaz

İstanbul Havalimanı şantiyesindeki insanlık dışı çalışma koşullarına ve iş cinayetlerine karşı gerçekleştirdikleri eylemlerin ardından tutuklanan, ilk duruşmada serbest bırakılan işçi ve sendikacıların yargılandığı davaya dün devam edildi. Gaziosmanpaşa Adliyesi’nde görülen üçüncü duruşmanın çok küçük bir salonda yapılması büyük tepki çekti.

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Sanık ve avukatlar salona alınamayacak ise bu nasıl yargılama… Şatafatlı yaşama para var, adil yargılama için duruşma salonu yok” dedi. CHP Milletvekili Ali Şeker de sosyal medyada yaptığı paylaşımda, “Dünyanın ‘en büyüğü’ İstanbul Havalimanı’nı inşa eden ve ‘Servis araçlarında üst üste gitmek istemiyoruz, tahtakurularıyla uyumayalım’ diyen inşaat işçileri, dünyanın en küçük mahkeme salonunda yargılanıyor. 67 sanık, 2 müşteki, 20 avukat, 6 gazeteci, 15 izleyici varız, sadece 27 sandalye var” diye yazdı.

BU ŞARTLARDA ADİL YARGILAMA OLMAZ

İşçilerin avukatlarından Yıldız İmrek, davada duruşma salonunun durumuna dikkat çekerek, “Bu şartlar altında adil yargılama yapılamaz” dedi. Avukat Mürsel Ünder de yazılı beyanda bulunmalarına karşın salon sorununun çözülmediğini vurguladı. Avukatların daha büyük bir salona geçme talepleri reddedildi. Öte yandan duruşmaya bir güvenlik görevlisinin silahla girmesine işçiler ve avukatlar tepki gösterdi.

İŞÇİLERİN YAŞAMI BU KADAR DEĞERSİZ Mİ?

Duruşmada işçilerin önceki ifadelerine ekleyecekleri olup olmadığı soruldu, beyanları alındı. Eylemlerin ardından tutuklanan ve ilk duruşmada serbest bırakılan DİSK Dev Yapı-İş Sendikası Genel Başkanı Özgür Karabulut, şunları söyledi: “Havalimanında da iş kanunları vardı, bunlar uygulanmıyordu. Bize denilen ‘İsteyen bu koşullarda çalışsın, istemeyen gitsin’di. İşçiler demokratik haklarını kullanarak bu koşullara karşı çıktı, biz de sendika olarak arkadaşlarımıza sahip çıktık. Bugün de 27 sandalyenin olduğu salonda 67 kişi yargılanmaya çalışıyoruz. İnşaat işçilerinin yaşamı, yargılanması bu kadar değersiz midir? Dünyanın en büyük havalimanını inşa ettiğini iddia eden siyasi iktidar bizim yargılanmamız için uygun yer tahsis edemiyor mu?”

İnşaat-İş Örgütlenme Sekreteri Özkan Özkanlı da “Burada balık istifi gibi üst üste sıkıştırılmışız, havalimanında yaşattıklarını ‘adalet mülkün temelidir’ denilen mahkeme salonunda da yaşıyoruz. Bunun bir sonraki duruşmada düzeltilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.

İŞÇİLERE ZORLAMA HAPSİ TEHDİDİ

Özkanlı’nın beyanının ardından havalimanında bir kafede çalıştığını söyleyen İrfan Çelik, havalimanında işçiler tarafından yolu kesilerek aracına zarar verildiğini iddia etti. Darp raporu olmayan Çelik, kendisini darp edenleri görse de hatırlamayacağını ama şikâyetçi olduğunu ifade etti.

Çelik’in “Garibanım” ve “Saldıranları hatırlamıyorum” beyanları üzerine Özgür Karabulut, “Garibanların hafızası iyidir” dedi. Hâkimin, o sözü kimin söylediğini sorarak, Özgür Karabulut’un söylediğini zapta geçirdi. Bunun üzerine salonda bulunan diğer sanıklar, sadece Karabulut’un söylemediğini, kendilerinin de söylediklerini belirtti. Hâkim bunun üzerine diğer işçilerin de isimlerini zapta geçirdi ve “Duruşma düzenini bozmaktan dolayı zorlama hapsine karar verebilirim” dedi.

HÂKİMDEN AVUKATLARIN SORGUSUNA MÜDAHALE

Avukatlar, saldırıya uğradığını ve aracında hasar olduğunu ifade eden İrfan Çelik’e, saldırganların davalılar arasında olup olmadığını, tam olarak kimden şikâyetçi olduğunu sordu. Bunun üzerine duruşma hâkimi avukata müdahalede bulunarak bu soruların daha önce de sorulduğunu belirtti.

Öte yandan hâkimin avukat Mürsel Ünder’in Çelik’e sormak istediği sorulara, “Böyle Big Bang’e kadar gideriz” ifadesiyle müdahalede bulunduğu belirtildi. Avukat İmrek, doğrudan soru sorma hakları olduğunu tekrar hatırlatarak hâkimin müdahalelerini eleştirdi ve “Sizi tarafsızlığa davet ediyorum” dedi.

Dava, 27 Kasım’a ertelendi.