“Koronavirüs önlemleri şantiyelere uğramadı. Bazı işçi arkadaşlarımız ‘Bu koşullara virüs bile dayanmaz, durum o derece kötü’ diyor. Acilen şantiyelerin durdurulması, işçilere test yapılarak ücretli izin verilmesi gerekiyor”

Bu şartlara virüs bile dayanamaz!

Sevgim Denizaltı

Koronavirüs salgını sürerken şantiyelerde binlerce işçi hâlâ gerekli önlemler alınmadan çalışmaya zorlanıyor. Dev Yapı-İş Sendikası Genel Başkanı Özgür Karabulut ile inşaat işçilerinin durumunu, şantiyelerde alınan ve alınmayan önlemleri, yaşanan hak gasplarını ve acilen yapılması gerekenleri konuştuk.

► Şantiyelerden tüyler ürperten fotoğraflar geliyor. Dip dibe yemek yiyen, asansör bekleyen yüzlerce işçi... Neler yaşanıyor, anlatır mısınız?
Bilindiği gibi şantiyeler zaten çalışma koşullarının en kötü olduğu yerlerdi. Hem 6331 sayılı yasa hem de 4857 No’lu İş Kanunu rafa kalkmış durumdaydı, buralarda adeta ayrı bir yasa uygulanmaktaydı. Bu durumu ortaçağ çalışma koşulları diye tarif edebiliriz. Şantiyelerde yüzde 70-80 oranında gurbetçi işçi çalışıyor. Köle toplama kamplarını aratmayan yerlerde kalıp sahada çalışıyorlar. Mevcut durum zaten kendi başına risk taşıyordu. Koronavirüs salgını ile birlikte işyerinde daha büyük bir işçi sağlığı sorunu oluştu. İşçilerin bu toplumun bireyi olması dolayısıyla da tüm toplum açısından sağlık tehdidi doğdu.
Yüzlerce işçi aynı kampta kalıyor; aynı yemekhaneleri, aynı lavaboları kullanıyor. Normalde zaten büyük çoğunluğu hijyen kurallarına uymayan şantiye kampları şimdi de virüs tehdidi ile karşı karşıya. Trajik bir durum ama bazı işçi arkadaşlarımız “Bu koşullara virüs bile dayanmaz, durum o derece kötü” diyor.

İlk vakanın resmi olarak açıklanmasının ardından şantiyelerde ciddi bir tedirginlik baş gösterdi. Açıklanan sosyal mesafe, sosyal izolasyon, hijyen kurallarına yönelik toplumda bir hassasiyet başlayınca, şantiyelerde itiraz ettiğimiz, değiştirmek istediğimiz çalışma, barınma ve beslenme koşulları tekrar gündem oldu. ‘Önlemler şantiyelere uğramadı’ gibi tepkiler gelmeye başladı. Biz de şantiyelerden gelen bu cılız sesleri bir çığlığa dönüştürmek için elimizden ne gelirse yapmaya başladık.

► Sosyal medyaya düşen fotoğraf ve videolar çoğunlukla dev projelere/büyük şirketlere ait şantiyelerden...
Bu normal; çünkü buralar kalabalık olduğu için sorunlar büyüyor ve iyice gün yüzüne çıkıyor. Sözde İSİG kuralları uygulanıyor ya… Bu milyarlık yatırımlarda işçi 3 kuruşluk önlem görmeyince tepki veriyor. Bir de küçük şantiyelerde şartlar kötü olsa da bir sorun olduğu zaman yetkililerle görüşüp çözebiliyorsunuz. Şantiye yönetimi ile işçi birbiriyle direkt iletişim kurabiliyor. Taşeronda olsa bile ana firmaya dert anlatabiliyorsunuz. Büyük şantiyelerde öyle değil. Ciddi bir üretim baskısı, sömürü ve ana yükleniciden taşerona kadar hiyerarşi var. İşçiler muhatabına ulaşamayınca sorunları teşhir etmek durumunda kalıyorlar. Sömürü ve eşitsizlik de fazla olunca işçinin tepkisi büyük oluyor.

► Küçük şantiyelerde durum ne peki?
İSİG kuralları, çalışma koşullar daha kötü, bazılarında sigorta bile yok. Göçmen işçilerin, kaçak çalışmanın daha yaygın olduğu yerler buralar. Ancak dediğim gibi, işçi patronla karşılaşıyor, yüz yüze tepkisini verebiliyor. İşçi kendi sorununu çözüyor buralarda.

Yaygın test ve ücretli izin

► Şantiyelerde acilen alınması gereken önlemler, yapılması gerekenler neler?
Çalışması zorunlu olan şantiyeler dışında kalan tüm işletmeler bir an önce en az 15 gün süreyle durdurulmalı, ücretsiz yaygın test yapılarak işçiler ücretli izne çıkarılmalıdır. Yaygın test olmadan yapılacak her uygulama halk sağlığı açısından ciddi sorunlara yol açacak. Günlerdir önlem alın diyoruz ama siyasi iktidar ve bakanlıklar tarafından alınan kararlarda bize yansıyan olumlu bir örnek yok. Çalışma Bakanlığı’nın ve Sağlık Bakanlığı’nın şantiyelere dair hiçbir çalışmasını göremedik.

► Çevre ve Şehircilik Bakanlığı şantiyelerde alınacak önlemlere dair bir genelge yayımladı…
Evet, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bir genelgesi var. Önce ne alaka diye düşündük, ilgili iki bakanlık susarken buna ne oluyor? Ama memleket gerçeğini düşününce anladık. Her tarafı TOKİ eliyle betona boğuyorlar ve bu şantiyelerin büyük çoğunluğu TOKİ, Emlak Konut. Müteahhitlerin bakanlığı gibi de düşünebiliriz. O nedenle bu bakanlık genelge yayımlamış oluyor sanırım… Tabii ki o genelgede de bir çözüm bulamadık. Her gün inşaatlarda iş cinayetinden en az 3 işçi yaşamını yitiriyordu, buna dair çözümleri yoktu, şimdi de yok. Çok zor değil, 15 gün şantiyeleri kapatıp ücretli izin uygulaması başlatabilirler.

İstanbul’da 5 binden fazla işçi atıldı

► Salgın nedeniyle müfettişlerin sahadan çekildiği, denetimlerin acil durumlar dışında askıya alındığı bilgisini aldık. Nasıl değerlendiriyorsunuz?
Denetimler zaten yok denecek kadar azdı, şimdi de durdurulmuş. Müfettişlerin sağlığını düşündüğümüzde mantıklı gelebilir. Biz de işçi sağlığı ve iş güvenliği öncelikli diyoruz ve bunu hiçbir ayrım yapmadan söylüyoruz. Ancak müfettişler için gerekli tüm önlemler alınarak bakanlıkların denetimlerini daha da artırması gerekir bu dönemde. Denetimleri askıya alarak resmen kurda kuzu teslim etmiş oluyorlar.

► İnşaat hak gasplarının en yoğun yaşandığı sektörlerden. Şimdi de yaygın işten çıkarmalar söz konusu. Nasıl bir çalışma yürütüyorsunuz bu konuda?
Hak gaspı her zaman var ne yazık ki; ‘Maaşımı alamadım’, ‘Ücretim eksik yatırıldı’, ‘Sigorta günlerim eksik gösterildi’, ‘Mesai ücretimiz, asgari geçim indirimimiz verilmiyor’ gibi şikâyetler zaten sürekli geliyor. Bugün de bunların yanı sıra ‘Bizi işten çıkardılar, paramızı da vermiyorlar’, ‘İşten çıkarıldık ama işsizlik parası alamıyoruz’ gibi şikâyetler geldiğinde anında müdahale ediyoruz. 3-4 günlük sürede arkadaşlarımızın işsizlik parası alabilmelerinin koşullarını sağladık, tazminat verilmiyordu, onu aldırdık. Ama bunların hepsi günübirlik çözümler. Bu arkadaşlarımız işsizlikle karşı karşıyalar. Yaptığımız araştırmaya göre, sadece İstanbul’da 250 işletmeden 5 bin 191 işçi son 20 günde işsizliğe mahkum edildi. Bu işçiler hiçbir önlem alınmadan evlerine döndü. Bizim ücretli izin talebimiz var; bunun için çabalıyoruz.

Yol yoksa yeni bir yol açarız

► İşçiler şantiyede alınmayan önlemlere ve hak gasplarına karşı ne yapabilir, ne yapmalı?

Hiçbir dayatmayı kabul etmesinler, kaybedecek bir şeyimiz yok. Telefon, sosyal medya hesaplarımız, şantiyelerdeki temsilcilerimiz, dostlarımız aracığıyla ya da kendi buldukları iletişim kanallarından sendikalarımıza başvursunlar. Sorunlarını çözmek için bir yol buluruz. Yol yoksa yeni bir yol açarız.