Sultanlar Ligi 2022-23 sezonu bu hafta içerisinde oynanan 2’şer maçla açıldı ve geride kalan, takımların hedefledikleri performansa ulaşması için zamana ihtiyaçları olduğuydu.

Bu sezon Eczacıbaşı’nın sezonu olur mu?

2022-23 sezonu yazılarına başlarken, sezonun sakatlıksız, olumsuzluklardan uzak, göze hoş gelen bir voleybola sahne olmasını ve tribünlerin her zaman dolu olmasını diliyoruz. Ligdeki tüm takımların, özellikle zirveyi hedefleyen takımların, diğerleriyle karşılaştırınca daha iyi bir başlangıç yapan Eczacıbaşı dahil, zamana ihtiyaçları oldukları bir gerçek. Özellikle Vakıfbank, hücum gücünde ciddi değişiklikler yaptı ve bu değişikliklerin oturması görüldüğü kadarı ile zaman alacak. Giovanni Guidetti, molalarda, kendisinden çok şey beklenen Paola Egonu’yla yakından ilgileniyor, hatta zaman zaman onunla takımdan ayrı olarak teke tek diyaloglar kuruyor.

Sadece sezon içerisinde maçtan maça değil, aynı maç içinde dahi, müsabakanın başından sonuna kadar oyununu daha fazla oturtan bir Vakıfbank görmeye alışmamız lazım, bu yüzden aynen Sigorta Shop maçında olduğu gibi kötü başlangıçlar yadırganmamalı. Vakıfbank ile ilgili bu haftadaki dikkat çekici istatistik Sigorta Shop’un kullandığı 67 servisin, 5 hata bir kenara bırakıldığında, tümünün 3 oyuncu tarafından karşılanmasıydı. Bunlar da doğal olarak Ayça ve 2 smaçör Gabi ile Derya’ydı ve burada Derya’nın net bir manşet problemi olduğunu gördük. 33 servis karşılamada sadece yüzde 15’lik bir mükemmel manşet oranı yakalayan Derya’nın bu konuda kendisini geliştirmesi gerekiyor. Tabii şunu unutmayalım, Nika Daalderop da Fenerbahçe ile oynanan Şampiyonlar Kupası maçında bu alanda iyi sinyaller vermemiş ve maçı yüzde 29’luk mükemmel manşet ile tamamlamıştı. Hatta Derya yine bu maçta aynı istatistikte yüzde 20’ye ancak ulaşabilmişti. Geçtiğimiz yıl Guidetti’nin deyimiyle, Vakıfbank için bir dönüm noktası olan, 3-0’lık Kuzeyboru mağlubiyetinde dahi, 31 servis karşılayan Bartsch-Hackley’nin yüzde 31’lik bir mükemmel manşet (toplamda yüzde 66) performansına ulaştığı düşünülürse, bu savunma geçişinin onlar için çok kolay olmayacağını anlayabiliriz.

Vargas’ın yokluğu

Fenerbahçe’nin oyun sistemini hem doğrudan hem de dolaylı yoldan en çok etkileyen şey Melissa Vargas’ın sezonun ikinci yarısına kadar Çin Ligi’nde oynayacak olması sebebiye Fenerbahçe’den uzak kalması. Bunun doğrudan etkisi elbette hücumda ondan mahrum kalmak, dolaylı etkisi ise onun yokluğunda Anna Lazareva’nın pasör çaprazı pozisyonunda oynayacak olması sebebiyle yabancı hakkının 1’inin bu pozisyonda kullanılması ve Arina ile Ana Cristina’nın varlığı ile, Macris’e bu kontenjanda pek yer kalmaması. Brezilyalı pasör oyunda olduğu her anda etkisini hissettiriyor ki bu maçta da köşe oyuncularını bloksuz veya tekli bloga karşı vurdurduğu birkaç an vardı. Kariyerinde ilk kez, üstelik belli bir yaştan sonra, ülkesi dışına çıkma cesaretini gösteren tecrübeli oyuncu muhtemelen sarı-lacivertli forma ve lige alıştıkça performansını ve etkisini giderek artıracak. Aynen Vakıfbank’ta olduğu gibi Fenerbahçe’de de problemin birçok hücumda arka alan savunması olduğunu söylemek gerekiyor. Özellikle Nilüfer Belediye deplasmanında Ana Cristina’nın çok büyük sıkıntı çektiği servis karşılama istatistiğinde Gizem Örge’nin yüzde 8 (!) mükemmel manşetle oynaması da oldukça çarpıcı bir istatistikti. Tabii Arina’nın yüzde 71’lik hücum performansı ve bulduğu 3 servis sayısına da dikkat çekmek gerekiyor. Rus oyuncu, geçtiğimiz sezonun, 26 maçlık normal bölümünde 71 ace atmış ve hem sayı hem de set başına oran olarak bu alanda liderliği kimseye bırakmamıştı. İkinci sırada yer alan Alexia, bu sezon Vakıfbank’ta geçtiğimiz sezonki kadar süre alamayacak, üçüncü sıradaki Gaila Gonzales ise artık ligimizde mücadele etmiyor. Belirtelim bu kategorinin dördüncüsü de, Arina’nın kaptanı Eda Erdem’den başkası değildi. O da Nilüfer maçında 3 ace’in altına imza attı.

Ferhat Akbaş’ın hayali

Haftanın merakla beklenen maçı Eczacıbaşı ile Türk Hava Yolları arasındaydı. Ev sahibi, Şampiyonlar Kupası maçında, geçtiğimiz sezonu 5 kupa ile kapatan ve kadrosuna Paola Egonu gibi bir makine çaprazı ekleyen Vakıfbank’ı 3-0 mağlup eden Fenerbahçe’yi, aynı skorla mağlup ederek rüyadan uyandırmış ve sezona harika bir başlangıç yapmıştı. THY maçı genel anlamda bu performansın sürdürüldüğü bir maç oldu. Eczacıbaşı’nda geçtiğimiz sezona oranla olumlu birkaç gelişme var. En çok göze çarpan, takımın daha hızlı oynamaya çalışması ve özellikle kritik maçlardaki tekdüze, tek yönlü, aşırı derecede Boskovic’in eline bakan oyun planından uzaklaşmaya çalışması. Fenerbahçe maçında Elif, THY maçında Maja, pas dağıtımını daha çeşitli hale getirmeye çalıştılar ve THY maçının son seti bir kenara bırakıldığında Eczacıbaşı’nın skor yükü birkaç oyuncuya dağılmış haldeydi. Ferhat Akbaş’ın çok önem verdiği orta oyuncu etkinliği hem Sinead Jack gibi bir tek ayakçı ortanın gelişi hem de Yasemin’in sakatlıktan dönüşü ile net olarak artmış görünüyor. Fenerbahçe maçında Beyza-Jack ikilisi toplamda yüzde 44 hücum yüzdesi ve 5 blokla, 12 sayı üretirken, THY maçında Beyza-Yasemin ikilisi yüzde 48 hücum yüzdesi ve 11 blokla, tam 25 sayı üretmişti. Tabii bu ortam Bošković’i de bir hayli rahatlatıyor. Yoğun ulusal takım sezonunun yarısında kendisine zaman ayıran Sırp yıldızın, bunu nasıl takımı için avantaja çevirdiğini Dünya Şampiyonası’nda görmüştük. Akbaş, maç içinde baskıyı dağıtabilir, sezon içinde de Fabris’i onu yedeklemede iyi kullanabilirse, fiziksel ve mental olarak hep diri kalan bir Bošković’in ona neler getirebileceğini tahmin ediyordur. Bu anlamda Voronkova transferini de işin içine katarak, Eczacıbaşı’nın kadro mühendisliğini oldukça iyi yaptığını söyleyebiliriz. THY tarafında ise özellikle üçüncü sette, arka alan savunmasındaki ekstra işler onları maça ortak edebilirdi, ancak hem oynadığı kısa sürede Orthmann’dan çok kötü bir performans aldılar hem de manşette çok büyük sıkıntı yaşadılar, bu da Naz Aydemir Akyol’un maç boyunca oradan oraya koşmasını beraberinde getirdi. Bu şartlarda Naz-Van Ryk ve Naz ile ortaların uyumunun oturması zaman alacaktır ki birkaç pozisyonda pasların kalitesinin düşüklüğü biraz da buna bağlıydı.

Galatasaray her ne kadar sezona kayıpsız başlasa da, sezon ilerleyip, oynayacakları maçların zorluk derecesi arttıkça sıkıntı yaşayacaklarını düşünüyorum. Hala Anthi Vasilantonaki dışında rakibi tehdit eden bir oyuncuları yok ve bu kadro, 1 smaçör ve 1 pasör çaprazı transferinin şart olduğunu gösteriyor. Tabii bu, Anthi’nin, lig çapında ilk 2 haftanın yıldızı olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Ataman Güneyligil ve Dehrican Dehrioğlu’nun elinde, etrafına takım kurabilecekleri bir silah var.

Gelecek yazıda, voleybol ülkesi olduğu iddia edilen Türkiye’nin, tüm dünyadan seyirci çeken liginin, sınır ötesindeki hayranlarına kapanmasından ve bu konuda kafaların toprağa gömülmesinden bahsedeceğiz.

***

HAFTANIN TAKIMI: ECZACIBAŞI

HAFTANIN OYUNCUSU: ANTHI VASILANTONAKI

HAFTANIN ANTRENÖRÜ: FERHAT AKBAŞ

HAFTANIN MAÇI: Sigorta Shop-Sarıyer Belediye: 3-2