YKS 2022 sonuçlarını değerlendiren Eğitimci Aydoğan, “Ortaya çıkan bu tablo neoliberal eğitim politikalarının çöküşünün çok net bir kanıtı” dedi. Sınava giren öğrenciler ise sisteme tepki göstererek, “Bu düzen değişmeli” yorumunu yaptı.

Bu sınav sistemi değişmeli
Fotoğraf: AA

Buse BULUT

YKS 2022 sonuçları, AKP iktidarının 20 yıldır piyasalaştırmaya ve gericileştirmeye dayalı eğitim sistemindeki iflası ortaya koydu. YKS’nin TYT oturumuna 3 milyon 8 bin 287, AYT oturumuna ise 1 milyon 852 bin 678 aday katıldı. Öğrencilerin doğru ortalamasının hemen her alanda düşük kaldığının göze çarptığı YKS’de bu yıl ilk kez baraj uygulaması yoktu. Eğer bu sene de baraj olsaydı, geçen yıl 180 olan AYT barajına göre sayısalda 677 bin, sözelde 343 bin, eşit ağırlıkta ise 506 bin kişi barajın altında kalacaktı.

Sınav sonuçlarını değerlendiren Eğitimci Feray Aytekin Aydoğan, “20 yıldır iki temel hat izlendi. Birinci temel hat eğitimin piyasalaştırılması paralı hale getirilmesiydi. Paran kadar eğitim politikası da çok hızlı bir şekilde hayata geçirildi. İkinci temel adım da yeni rejim inşası doğrultusunda bilimsel eğitimi tamamen yok sayan uygulamalardı. O yüzden ortaya çıkan bu tablo kesinlikle hiçbir öğrencinin suçu değil. Bu neoliberal eğitim politikalarının çöküşünün çok net bir kanıtı” dedi.

EŞİTSİZLİK DERİNLEŞTİ

Sınav sonuçlarıyla beraber eğitimdeki uçurumun geri dönülemez bir noktaya ulaştığını kaydeden Aydoğan, “Sosyo-ekonomik durumu daha üst düzeyde olan ebeveynlerin çocuklarıyla, yoksul ailelerin çocuklarının aldığı puan aralığı 126’ya ulaştı. Merkezi öğrenci alan okullara yerleşen öğrenci oranı yüzde 6,2. Yani yüzde 93,8’inin nitelikli eğitim hakkına sahip olmadığı ve yok sayıldığı bir eğitim sistemiyle karşı karşıyayız. YKS'de 400 ve üstü puan alan öğrenci sayısının sadece 73 bin olduğunu görüyoruz. Geri kalan öğrencileri yine işsizlik ve geleceksizlik bekliyor” diye konuştu.

***

Bu sistem değişmeli

Sınava giren öğrenciler de eğitim sisteminin adaletsizliklerine değinerek, ekonomik kriz nedeniyle istedikleri tercihleri yapamadıklarını belirtti.

Alçay Karaçeper: Bu sene ilk defa YKS’ye girdim. Dört yıl çalışarak yaz tatillerinde kazandığım parayla dershaneye gittim. Sınavın bu şekilde olabileceğini hiç düşünmüyorduk. Bu dönem bana sosyal ve psikolojik açıdan da çok zarar verdi. Yarış atı gibiyiz. Bu sistemin bir şekilde değiştirilmesi, dönüştürülmesi gerekiyor.

İbrahim Kaya: Sınav yetenekleri ve becerileri ölçen bir sınav değil. Direkt ezbere dayalı bir sistemle kurulmuştu. Öğrenciler kritik bir sene yaşadılar. Benim gibi 2 sene, 3 sene hazırlananlar var. Benim ailem İstanbul’da yaşıyor. Bu ekonomik şartlarda başka bir şehirde okumam mümkün değil.

Sedat Ece: Bu yıl ikinci sefer sınava girdim. İlk girdiğim sene istediğim bölümü kazandım ancak farklı bir şehirdeydi, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi’ne yerleştim. Evimi tuttum, okula gittim, bir ay boyunca İzmir’de kaldım ancak ekonomik sebeplerden dolayı zorlandığımı fark ettim. Bu sebeple İstanbul’a aile evine geri döndüm. Üniversiteye hazırlandığım dönemde motokuryelik yapıyordum. Bir taraftan da ders çalışıyordum. BESYO yetenek sınavlarına hazırlanmaya çalışıyordum. Hep ucu ucuna yetişiyordum sınavlara.