Bu ücretle ne yapalım, duvarları mı kemirelim!

Rıfat Kırcı

Hükümet tarafından 2 bin 825 lira olarak belirlenen asgari ücrete emekçiler tepkili. Hayat pahalılığının asgari ücret zammına oranla çok daha fazla arttığını belirten işçiler, “Ne yapalım, yiyecek şey bulamayınca duvarları mı kemirelim?” diye soruyor.

Dürdane Adıgüzel: "Bu rakamın değerlendirilebilecek bir tarafı yok. Şaka gibi bir açıklama. İşçiler için kara bir gün. Belediyede taşeron işçiyim. Şimdi çarşıya iniyorum, hiçbir şey alamadan eve döneceğim. Bu maaşla ne yapacağız? Kiralar İstanbul’da uçmuş gidiyor. Yemek diye kuru bakliyat alabiliyoruz ancak. Fasulye en ucuz markette bile 15 lira, kırmızı mercimek 11 lira. Meyve olarak evimde sadece mandalina var, o da 6 lira diye aldım, diğerlerinin kilosu hep 10 lira ve üzeri. En ucuz yumurtanın kolisi olmuş 30 lira. En ucuz neyse onu yiyoruz. Ne yapalım, yiyecek şey bulamayınca duvarları mı kemirelim?

FIRIN YAKTIM, PİŞMAN OLDUM

Evde 2 kişiyiz, geçen ay 170 lira elektrik faturası geldi. Evde elektrikli olarak bir buzdolabı, çamaşır makinesi, haftada 1 defa elektrik süpürgesi ve ampul var. 1 defa da fırın yakmıştım korka korka, pişman oldum zaten. Gelen fatura ortada. Bu sene kış o kadar soğuk olmamasına rağmen 431 lira doğalgaz faturası geldi.

Biz çocuğumuz olmamasına rağmen bu kadar zorlanıyoruz. Kayınçomun çocuğu kitapları var, çocuğun sadece kitap masrafı bin 200 lira tuttu. Gece gündüz çalışıyor ama zor karşılıyor. Ne yapacağız, bilmiyorum. Alsınlar, milletvekilleri geçinsinler bu parayla."

MEYVEYİ SAYIYLA ALIYORUZ

Salih Karakoç: "Açıklanan asgari ücret insanca bir yaşama yetmez. 5 kiloluk yağın 70-80 lira olduğu yerde bu paranın yeterli olması mümkün değil. Özellikle aile geçindirenler için. Biz zaten kredi kartı ve kredi borçlarıyla yaşıyorduk. Şimdi her ay biraz daha içeri gireceğiz. Aile eş dost yardımıyla ayakta kalacağız.
Asgari ücretli kirayı ödediği zaman pazardan sebzeleri hanedeki kişi sayısına göre alıyor. Kiloyla sebze alma işi bitti. Meyve almak zaten zor. Bir ailede 3 kişi varsa 3 tane portakal alıyor. 2 poşet doldurup 100 lira bırakıp çıkıyorsun pazardan.

İstanbul’da bin 500 liradan aşağı kira bulmak mucize. Ya şehrin dışında olacaksın ya harabede kalacaksın. Okul masrafları, yakacak masrafları… Ben bekârım, ona rağmen geçinemiyorum. Çoluklu çocuklu arkadaşlar ne yapacak?


HER AY 1 FATURA ÖDÜYORUM

Elime para geçince önce kirayı yatırıyorum. Sonra sadece karnımı doyurmaya çalışıyorum. Bir ay elektriği ödüyorum, diğer ay suyu ödüyorum. Faturalarda bile borç birikmiş. İkisini aynı anda ödeyim desem para çıkışmayacak. Buzdolabı, çamaşır makinesi ve televizyon var evde sadece. Evde bilgisayar yok, internet de yok. Ama 90 liradan aşağı elektrik ödemedim.

10 milyon insanın hayalleriyle oynuyorlar. İşçi sınıfının dayanışma içinde olması lazım. Bu tabloyu değiştirmemiz lazım. İşçinin tek dostu işçinin kendisi. 2021, emekçiler için ekonomik mücadele ve açlık sınırında yaşama yılı olacak. Ülkenin yabancılar için ucuz işgücü cenneti olduğunu bir kez daha belli ettiler."