SEMRA KARDEŞOĞLU Katledilerek aramızdan alınmasa Metin bugün 51 yaşında olacaktı. Çok muhtemel ki yine gazeteci hatta yine muhabirdi. Onu tanıyanların tahmini; öyle bir kenarda oturup yazı yazmazdı. Mesela önceki gün Berkin’in vurulduğu sokakta 6 yıl sonra yapılan keşfi takip ederdi genç meslektaşlarıyla. Belki Büyükçekmece’de polis sorgusuna maruz kalan seçmenin derdini dinlerdi. Kim bilir Eynesil’de olurdu […]

Bu yürek susmadı hiç susmayacak

SEMRA KARDEŞOĞLU

Katledilerek aramızdan alınmasa Metin bugün 51 yaşında olacaktı. Çok muhtemel ki yine gazeteci hatta yine muhabirdi. Onu tanıyanların tahmini; öyle bir kenarda oturup yazı yazmazdı. Mesela önceki gün Berkin’in vurulduğu sokakta 6 yıl sonra yapılan keşfi takip ederdi genç meslektaşlarıyla.

Belki Büyükçekmece’de polis sorgusuna maruz kalan seçmenin derdini dinlerdi. Kim bilir Eynesil’de olurdu belki. Rabia Naz’ın babasının uğradığı haksızlığa karşı sesini duyururdu. Bir tahmin hepsi. Kesin olan ise Metin’in asla ezenin ve güçlünün yanında yer alan bir ‘gazeteci’ olmayacağı.

Şişli Belediyesi Nâzım Hikmet Kültür Evi’nde önceki akşam 23 yıldır olduğu gibi bir kez daha Metin Göktepe’nin doğum günü için toplanıldı. Evrensel Gazetesi’nin 23 yıldır inanç ve kararlılıkla sürdürdüğü Metin Göktepe Gazetecilik Ödülleri yine onun doğum gününde, kazananlara verildi. Hafızası zayıf bir toplumda bu kararlılık, aradan geçen 23 yıla rağmen Metin’in yüzünün hafızalardan silinmesini engelledi. Öyle güzel gülüyor ki fotoğraflarda ve öyle bir haksızlık öyle büyük bir vicdansızlık ki yaşadığı ve yüzündeki izlerle çekilen o son fotoğrafı öyle masum ki ona sahip çıkmak unutmamak dünyanın ayakta kalabilmesi için bir gönül borcu gibi. Ve elbette gazetecilerin kararlılıkla bir cinayetin, bir devlet cinayetinin üzerine gittiğinde neler yapabildiğini, gücünün büyüklüğünü, dördüncü kuvvetin ne olduğunu ‘unuttuğumuz’ şu günlerde hatırlatması açısından da önemli.

Göktepe Ödülü’nü kazananlar ve haberlerine bakıldığında tüm baskıya rağmen hâlâ gazetecilik yapanların olduğunu görmek gerçek gazetecilere güç veriyor. Evladının henüz 28’inde vicdansızca elinden alınmasına karşı hiç susmayan Fadime Göktepe’nin etrafında önceki gece onlarca Metin vardı. Görevi başında polisler tarafından katledilen Metin Göktepe’nin adı, ‘Haksızlık karşısında susulmaması’, ‘Vicdansızlığa karşı bir avuç bile olunsa dayanışma gösterilmesi’ni bir kez daha hatırlattı. Masumlar öldürülse de sesini duyurabilir: Yeter ki unutmayalım, unutturmayalım…

***

Göktepe’nin yolundan yürümeye devam

Gazetemizin muhabirlerinden Uğur Şahin de ödül alanlar arasındaydı. “Cumhurbaşkanına hakaret” davalarında gelinen noktayı “Baba-kızı birbirine düşürdüler” başlıklı haberle anlatarak jüri özel ödüllüne layık görülen Şahin, ödülünü Basın Konseyi Genel Sekreteri Mustafa Eşmen’in elinden aldı. Ödülünü aldıktan sonra kısa bir konuşma yapan Uğur Şahin, Metin Göktepe’nin yolundan gazeteciliğe devam edeceğini söyledi. Şahin, şunları dile getirdi: “Bu ödüle layık görülmek benim için çok gurur verici. Yıllardır bu yarışmayı düzenleyen Evrensel gazetesi çalışanları ile Göktepe ailesine teşekkür ediyorum. Bu ödül kolektif bir çalışmanın ürünü… Ödülü tüm BirGün emekçileri adına alıyorum. Metin Göktepe’nin yolundan yürümeye devam edeceğiz.”

***

Metin Göktepe kimdir?

Metin Göktepe, 10 Nisan 1968’de, Sivas’ın Gürün ilçesine bağlı Çipil köyünde dünyaya geldi. 1989 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümüne girdi. Göktepe, 7 Haziran 1995’te kurulan Evrensel’de yer aldı. Eyüp’te, 8 Ocak 1996’da Ümraniye Cezaevi’nde öldürülen Rıza Boybaş ve Orhan Özen’in cenazelerini takip ederken polislerce gözaltına alındı. İşkence ile öldürülen Metin Göktepe’nin cenazesi götürüldüğü kapalı spor salonunun yakınına bırakıldı. Öldürülmesinden sorumlu polisler kamuoyunda ‘Rahşan affı’ diye bilinen afla şartlı tahliyeden yararlanarak toplam 1 yıl 8 ay yattı. Göktepe, gözaltında öldürülmüş gazeteciler içinde katilleri yargılanmış ilk gazetecidir.