2009-2020 yılları arasında 80 bin hektar ormanlık alan yanarken, 2021’de sadece bir sene içerisinde 140 bin hektar alan kül oldu. Yanan alanlar her yıl artarken iktidar bütçeyi kısarak yangınla mücadele etmeye çalışıyor.

Bu zihniyet orman bırakmaz

Fotoğraf: Depo Photos/İbrahim Laleli (DHA)
Dilara ŞİMŞEK

Havaların yavaş yavaş ısınmasıyla son haftalarda birçok kentte orman yangını meydana geldi. Uzmanlar bu yaz mevsiminin geçen yıllara oranla 5-6 derece daha sıcak geçeceğini vurgularken orman yangınlarına karşı etkili ve hızlı bir mücadelenin yürütülmesi gerektiğini kaydediyor. Ancak; iktidarı boyunca ormanları yapılaşmaya ve madenlere açan AKP, yangınlarda da bir kez daha sınıfta kaldığını gösterdi. Önceki yıllarda meydana gelen orman yangınlarından ders çıkarmayan iktidarın yönetememe kabiliyeti, doğaya felaket getirdi. Geçen sene 28 Temmuz’da başlayan ve 12 Ağustos’ta sona eren ülke tarihinin en büyük orman yangınlarında 139 bin 503 hektar ormanlık alan kül oldu.

YANGIN ARTIYOR BÜTÇE KISILIYOR

Ormancılık Politikası Uzmanı Prof. Dr. Erdoğan Atmış, 2009-2020 yılları arasında 80 bin hektar ormanlık alan yanarken, 2021’de sadece bir sene içerisinde 140 bin hektar alanın yandığını hatırlattı. Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) her yıl yanan alanların artmasına rağmen yangınla mücadelede bütçe kısıtlamasına gittiğini kaydeden Prof. Dr. Atmış, şöyle konuştu:

“Yanan alan miktarının 2018’den sonra giderek arttığını görüyoruz. Çünkü 2018 yılı büyük ekonomik krizin başladığı yıldı. Türk Lirası döviz karşısında değer yitirmeye başladı. OGM ne yaptı? Yangınla mücadele bütçesini azalttı. Orman Koruma ve Yangınla Mücadele Bütçesi 2017’de 158 milyon lirayken 2018’de 191 milyon liraya çıkarılıyor. Krizle bu bütçeyi 2019’da 28 milyon liraya düşürüyorlar. 2020’de 55 milyon lira; 2021’de 67 milyon lira; 2022 için ayırdıkları bütçe 106 milyon. Hepsi 2017-2018 rakamlarından düşük. Bütçeyi kısmak ne demek. Orman yangınlarıyla mücadelede alet-araç alımı ve işçi alımının azalmasına neden olur. Yangınların giderek artması ve bu kadar büyük alanların yanmasının nedeni bu. 2020’de de büyük yangınlar oldu. O zaman önlem alınması gerekiyordu. O zaman almadı 2021’de ‘Türkiye tarihinin en büyük orman yangınları’ dediğimiz yangınlar meydana geldi.”

bu-zihniyet-orman-birakmaz-1002829-1.

Prof. Dr. Atmış’a göre yangınların bir diğer sebebi ise ormanların paramparça edilişi: “Ormanlara şehirler kuruldu, turizm için, madencilik için, yol için ormanlar kullanılıyor. Ormanlar paramparça oluyor. Burada yoğun insan faaliyeti olursa yangın çıkma riski artıyor.

ÇÖZÜM ÜRETMELERİ OLDUKÇA ZOR

Geçen sene meydana gelen yangınlardan ders çıkarılmadığını ifade eden Prof. Dr. Atmış, OGM’nin 13-15 Ekim 2021 tarihleri arasında düzenlediği yangın çalıştayını dile geitrdi: “Çalıştayda alınan kararlar gösteriyor ki OGM, 2020-2021 yangınlarının ne anlama geldiğini, nereden kaynaklandığının hâlâ farkında değil. Ciddi ayakları yere basan olayı anlayacak kararlar yok. Büyük yangınların meydana geldiği belediyeler muhalif belediye olduğu için kararlara dahil edilmiyor. Bu bakış açısıyla orman yangınlarına karşı çözüm üretmeleri oldukça zor. Alınmış ciddi önlemler yok.”

bu-zihniyet-orman-birakmaz-1002830-1.

BİNLERCE AĞAÇ KESİLECEK

Felaketlerden ders çıkarmayan Orman Genel Müdürlüğü (OGM) tarafından tüm merkez ve taşra birimlerine “Yangın önleme çalışmaları” konulu yazı gönderildi. Yazıda “Orman içi ve bitişiğinden geçen her türlü yolların kazı ve dolgu şevlerindeki ağaçların tamamının kesilmesi ve bu noktalardan itibaren her iki yönde topografik şartlar göz önüne alınarak 5 metre mesafede tamamen tıraşlama yapılarak yanıcı maddenin ortadan kaldırılması…” ifadeleri yer aldı.

Türkiye Ormancılar Derneği (TOD) karara tepki göstererek ormanlarda çok ciddi bir tahribat ve parçalanma olacağını kaydetti. Talimatın OGM’nin yangına karşı geliştirecek ciddi yaklaşımdan uzak olduğu vurgulanan açıklamada, şöyle denildi: “Yüz binlerce hektar orman alanında parçalanma yaşanabilecek ve orman örtüsü seyrekleşecek. Yangınların önemli zararlar verdiği Akdeniz ekosistemlerinde parçalanmanın yangınlara karşı bir mücadele yöntemi olarak açıklanması kuşku uyandırmakta.”

THK UÇAKLARI İHALE DIŞI

Geçen sene meydana gelen orman yangınlarında kullanılmayan ve Türk Hava Kurumu'nun (THK) çürümeye terk edilen yangın söndürme uçakları tartışması yeniden alevlendi. Sözcü'den Yusuf Demir'in haberine göre Savunma Sanayi Başkanlığı, orman yangınlarıyla mücadelede kullanılmak üzere 20 uçak kiralamak için yayınladığı ihale şartnamesine 2-4 ton tank kapasitesi şartı konuldu. Bu şart nedeniyle 4 bin 900 litrelik THK uçaklarının ihaleye sokulmayacak.

Mayısta ihalenin gerçekleşeceği iddia edilirken, SSB'nin 2-4 ton şartına uyan dünyada iki uçak bulunuyor. Biri “PZL Dromader” uçakları, diğeri ise “AT-802”. Şartnameye konulan “yeni veya üretim tarihinin üzerinden en fazla 3 yıl geçmiş” şartıyla Dromader uçakları elenirken iddiaya göre ihaleye sadece ABD tarafından üretilen AT-802 uçakları kaldı.