Katıldığı bir programda artan fiyatlar, öğrencilerin yurt ve kira sorunu ve hayat pahalılığı ile ilgili bir soruyu yanıtlayan Bülent Arınç, “Dindar insanların bile tersine döndüğünü göreceksiniz çünkü herkes cebine giren ve cebinden çıkan paraya bakar” diye konuştu.

Bülent Arınç: Dindar insanların bile tersine döndüğünü göreceksiniz

AKP’nin kurucularından ve Eski Türkiye Büyü Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Bülent Arınç, bugün katıldığı bir televizyon programında, “Bizim dindar insanlarımızın bile tamamen tersine döneceğini bir gün göreceksiniz. Çünkü onlar dini böyle hamaset kokulu konuşmaların yanında cebine giren ve cebinden çıkan paraya bakar” dedi.

Arınç, TV5’te yayınlanan 4. Güç programında Hasan Basri Akdemir ve Mustafa Deniz’in sorularını yanıtladı. Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Arınç, öğrencilerin yurt ve kira sorunu ile ilgili dikkat çeken ifadeler kullandı.

Hayat pahalılığından söz eden Arınç, “Bizim dindar insanlarımızın bile tamamen tersine döneceğini bir gün göreceksiniz. Çünkü onlar dini böyle hamaset kokulu konuşmaların yanında cebine giren ve cebinden çıkan paraya bakar. Eğer onda bir eksilme görüyorsa, din, iman, vatan, millet, bunlar bir kenarda durur, onlara saygısını eksik etmez, ama değer yargıları tamamen değişebilir” şeklinde konuştu.

ALİ ERBAŞ'IN AÇIKLAMALARI

Son dönemde laiklik üzerine yaptığı açıklamalarla gündem olan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ile ilgili de konuşan Arınç, "Sayın Diyanet İşleri Başkanı da bir süredir bir tartışmanın içerisinde. İkinci defa atandığına göre o da bu tür konuşmalar yapmanın uzağında kalacaktır diye tahmin ediyorum” dedi.

Arınç’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Bakın siyasetten kalan bir tecrübemi söyleyeyim. Bizim dindar insanlarımızın bile tamamen tersine döneceğini bir gün göreceksiniz. Çünkü onlar dini böyle hamaset kokulu konuşmaların yanında cebine giren ve cebinden çıkan paraya bakar. Eğer onda bir eksilme görüyorsa, din, iman, vatan, millet, bunlar bir kenarda durur, onlara saygısını eksik etmez, ama değer yargıları tamamen değişebilir.

88 yılında ilk defa hacca gidiyordum. Bütün kafilemiz havalimanına geldi. Dediler ki ‘Vizelerin bir kısmı yetişmedi sizi bir gün veya en fazla iki gün İstanbul’da misafir edeceğiz.’ Ben eşimle beraber anlayışla karşıladım ama kafiledeki insanlar o kadar büyük tepki gösterdiler ki ağızlarından küfürler çıkmaya başladı. ‘Siz ne yapıyorsunuz’ dedim. ‘Ben anlamam nasıl vizeler gelmemiş, neden ertelenmiş, bizi mi kandırdılar?’ dediler...

'DİNDARLARIN GAZABINDAN KORKMAK LAZIM'

Ondan sonra korktum ve dedim ki ‘Eyvah, dindarların gazabından korkmak lazım’ işlerine gelmeyen bir şeyle karşılaştıkları zaman ne aslandı ne kaplandı hiçbirisini dinlemez bu insanlar.

Biz 2002’de iktidara geldiğimiz zaman siyaset bu durumdaydı. Millet siyasetin dip yaptığını görüyor siyasetçiden kaçıyordu. Öyle bir ortam bizim işimize yaradı. Aslan gibi bir ekip, pırıl pırıl bir ekip... Bu insanlara güvendi millet. 2002 tüm varlığımızı ortaya koyduğumuz ve milletin bizi kabullendiği bir dönemdi ki 20 yıldır devam ediyor. 20 yıldır bunu tekrarlamak matematik olarak elbette mümkün ama şu an içinde bulunduğumuz sıkıntılar bizi 2002 şartlarından gittikçe uzaklaştırıyor."