Seyirci kötüyü kötü olarak izlemeye, deliliği kutsamaya hazır ama Hollywood nedense ayak diriyor ve kötü ana karakteri klasik iyi kahramana dönüştürüyor ve mutlu son takıntısından kurtulamıyor

Bunlar mı deli ve kötü?

Suicide Squad seyircinin, fanların sevdiği, eleştirmenlerin ise sevmediği bir süper kahraman filmlerinden biri. Ne kadar reklamı yapıldı bu filmin ve ne kadar uzun zamandır bekliyoruz bu filmi. Filme kalıp bakış açısı olan, eğlencelik film, diye bakacak olursak, türdeşleri kadar başarılı. Ama sorun tam bu noktada başlıyor film kendini sadece eğlencelik olarak ortaya koymadı. Aylarca yapılan reklamlarda şablon dışına çıkacak bir film izlenimi yarattı. Karanlığın, deliliğin ve kötü karakterlerin merkeze oturacağı yeni bir dünya kurulduğu izlenimiyle bizleri cezbetti. Kısacası Suicide Squad, karanlığın, deliliğin ve kötü karakterlerin merkeze oturacağı yeni bir dünya kurulduğu izlenimi vererek bizi kandırmış oldu.

İntikam Timi

Aksiyon sahneleri, mizah ve oyuncu kadrosunun performansı başarılı fakat yönetmenlik, kurgu ve senaryo yazımı arasında şiddetli geçimsizlik bulunuyor. Sosyopat, deli ve katillerden oluşan Suicide Squad hükümet yetkilisi Amanda Waller tarafından oluşturulan bir intikam timi. Bu timin amacı ise kötü cadı Enchantree’nin insanlığı yok etmesini engellemek. Bu intikam timinde; hiçbir hedefi ıskalamayan keskin nişancı Deadshot (Will Smith), Joker’in psikopat kız arkadaşı Harley Quinn (Margot Robbie), istediği nesneyi ateşe verebilen gangster El Diablo (Jay Hernandez), sürüngen özellikleri olan Killer Croc (Adewale Akinnuoye-Agbaje), ekibe sonradan dahil olan kılıç ustası iyi kahraman Katana (Karen Fukuhara) ve Captain Boomerang (Jai Courtney), bulunuyor.

Hani deliydi?

Neden kötü sadece kötü olamıyor bu filmlerde? Bir karakterin kötü oluşunun altında yatan trajik sebeplerle, işlediği suçların seyirci nezdinde aklanma çabası o karakteri saçma sapan bir hale sokuyor. Harley Quinn filmin en özel eğlence merkez noktası. Nedir onu bu kadar özel yapan? İnsanları sevmeyen tavırlarıyla deliliği. Deli ve kötü bir karakter olarak lanse edilen birisinin hikayede kısa süre içerisinde doğru, yanlış ayrımını yapabilen, arkadaşlarını kollayan bir kurtarıcıya dönüşmesi son derece garip. Senaristlerin yapımcı kaygısıyla, yapımcıların seyirci kaygısıyla oluşturduğu bu zoraki bir ying yang sendromu, kötüye ve adalete bu ikircikli temkinli yaklaşım bu filmleri sıradanlaştırıyor.

İyi kötüler

Bu karakterleri madem normalleştirecektiniz neden anormal olarak lanse ettiniz? Filmin ana kahramanlarını kötü ve deli karakterlerden oluşturup, onları havalı bir klasik rock müzik listesi eşliğinde tanıttıktan yarım saat sonra tüm bu bilgileri ters çevirerek hikayeye devam edersen benden saygı bekleyemezsin. Gerçi her ne kadar sevdiğim bir oyuncu olsa da filmin kadrosunda Will Smith’i duyduğum zaman bu kötü ana kahraman vaadinin yalan olduğunu tahmin etmiştim. Nitekim öyle oldu filmde kötü şeyler yapan Deadshot’un aslında ‘iyi biri’ olduğu masalını izlememiz çok uzun sürmedi. Meğerse küçük kızını rahat yaşatmak için adam öldürüyormuş kendisi. Peki ya kahramanların en güçlüsü olan El Diablo’ya ne demeli.
En karizmatik kötülerden olabilecekken El Diablo’nun vicdan azabını öğrenip onun için üzüldük neredeyse.

Biz hazırız

Hepimiz Jared Leto’nun nasıl bir Joker karakteri çıkaracağını oldukça merak etmiştik. Ancak karakter böyle bir değerlendirme için henüz hazır değil.
Bu filmde Joker’i oldukça yüzeysel görüyoruz. Fakat The Dark Knight Returns filmindeki salt kötülüğü bu filmde şimdilik göremedim. Belki Harley ile yaşadığı aşktan belki senaryodaki yer darlığından kaynaklı olarak derin felsefe barındıran Joker karakterinden beklediğim o temsili delilik ve kötülüğü pek hissedemedim. Filmin övülen müzikleri harikaydı ama sonuçta en popüler en ezbere bilindik klasik rock listesini sırayla dinlemiş olduk. Böylesine büyük ve gösterişli bir film serisi başlangıcı için keşke orijinal, yeni ve sert bir parça bulunsaydı veya bestelenseydi. Seyirci kötüyü kötü olarak izlemeye, deliliği kutsamaya hazır ama Hollywood nedense ayak diriyor ve kötü ana karakteri hemen klasik iyi kahramana dönüştürüyor ve mutlu son takıntısından kurtulamıyor.